Kılıçdaroğlu, AK Parti seçmenine de küfretmiş oldu
CHP genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Zonguldak’ta ağzını bozarak AK Parti Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın ‘anasına’ veya ‘avradına’ veya her ikisine birden küfretti. Türk siyaseti hiç bu kadar seviye kaybetmedi. Çok partili hayata girişimiz asrı devirdi. Bu bir asır içinde böyle bir utanç yaşanmadı. Dünyada da bir örneği olduğunu sanmıyoruz.
Kabahat sadece Kılıçdaroğlu’nda değil, O’nu CHP’nin başına getirenlerde. Temsil ehliyeti olmayanın kaza yapması kaçınılmazdır. Mezkür kimse bir ilçe başkanı olabilirdi. Bir kitle partisinin başına gelmesi ise mümkün değildi. Bir kere idari sicili buna müsait değil. Buna rağmen sırf Baykal buğzundan dolayı CHP derin yönetimi bu vahim hatayı işledi, O da onları ilk fırsatta silip süpürdü. Böylece layık olmayan birine yardım eden, ondan kötülük görmeden ölmez hikmeti bir kere daha tecelli etti.
Vah vah dememek mümkün mü? CHP ne hallere düşmüş ki partiyi olgunlukla derin bilgi birikimiyle temsil edecek bir genel başkan çıkartamadı. Bula bula kendini kontrol etmekte zorlanan birini başa getirdiler.
İnsan baktığında sanki bir komedyen sahneye çıkmış zannediyor. CHP böyle bir profil arıyor idiyse Şener Şen’i neden hatırlamadı?
En iddialı tezi ‘benim adım Kemal!’den ibaret. Kemal sahibi biri bu hamlığı yapar mı? Konuşmasının yüzde 90’ı da iktidar partisini karalamaya dayanıyor. Projelerini say deseniz 5’i bulmaz. Üretip üretebildikleri yazılarımızdan alınma kısa dönem askerlik ve aile sigortası teklifinden ibaret. Bunlar bir düzine olsaydı fena mı olurdu? Rakibe laf yetiştirmekten proje üretmeye vakit kalmıyor. Sonunda da işte bu oldu. Meydandaki binler ve ekran başındaki seyirciler önünde hiç sakınmadan üstelik de şu an bu ülkenin Başbakanı olan en büyük partisinin genel başkanına o malum küfrü yaptı. Bay Kılıçdaroğlu, ‘cümleyi tamamlamadım’ diyemez. Kürsüden inince gerim gerim gerilerek ne dedi? ‘Tamamlamadım ama siz anlardınız.’ Bu bir şecaat arzetmekti. Kaldı ki küfretmek îma ile de el-kol işaretiyle de yapılır. Edeb dışı bu davranışların hepsi hem ayıp, hem suç ve hem de günahtır.
CHP referandum sürecinde bu ülke kadınlarını rahibelere benzeterek onlara sövdü.
Şimdi de küfretti. Başkanın sözü, partinin sözüdür.
O galiz küfür, o utandıran ‘sin-kaf’ sadece Recep Tayyip Erdoğan’a değil, aynı zamanda O’na oy veren 20 milyon dolayındaki seçmene yapılmıştır. O seçmen, o yetkiyi vermese Kemal Kılıçdaroğlu’nun Tayyip Erdoğan’la ne alıp-vereceği olacaktı? Vekile yapılan asile de yapılmıştır.
Ey CHP! Genel başkanını parti disiplin kuruluna verebilecek dirayeti gösterebilecek misin?
Ey CHP! İlk fırsatta genel başkanlık koltuğunu dolduracak mısın?
Yoksa öldün de haberimiz mi yok?
Günün Beyti Fuzuli’den:
Fuzûlî âlem-i kayd içre sen dem urma aşkından
Kemâl-i cehl ile da’vây-i irfân eylemek olmaz
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.