Bin Lâdin öldü mü?
“Bin Lâdin öldü mü/Acun ıssız kaldı mı?”
Birileri kızacaklar! Divanü Lügat-it Türk’de yer alan ve ünlü Türk kahramanı Alp Er Tunga’nın ölümünden duyulan teessürü ifade eden şiiri imajı kötü bir ada izafe etmeme.
Onları haksız bulmuyorum. Fakat ABD birileri için Bin Lâdin’i erişilmez bir kahraman haline getirmemiş miydi? En azından getirmek istememiş miydi?
Getirmişse, şimdi onlar aynı teessürü duyuyor olabilirler mi?
Bahsimiz o değil.
Bin Lâdin kim? “11 Eylül kahramanı”!
“Terörist İslâm” imajını o günden bugüne ayakta tutan kahraman!
İki bloklu (Komünist-Kapitalist) dünya düzeninin sürdürülebilirliğini Sovyet tarafı üstlenmekten vazgeçince, dünya patronu ABD’nin düşmanlık algısı dumura uğradı.
Önce medeniyetleri çatıştırarak bu algıyı ayakta tutmaya çalıştı.
Bu çok köklü, yüzlerce yıllık zihin kodlarını harekete geçiren bir düşmanlık algısı idi.
Haçlı zihninin 20. Yüzyılın sonunda hayatiyetini sürdürdüğü böylece ilan edilmiş oldu.
Hem de ABD başkanının ağzından!
Salible hilalin savaşı! Haç hilale karşı! Hıristiyanlık İslâm kavgası. Kolaylıkla canlandırılabilir bir çatışma alanı idi bu.
Fakat nedense, ABD İslâmla topyekün savaş doktrininden vaz geçti. Yahud da vazgeçmiş göründü. Düşman İslâm olmasın, terörist İslâm olsun!
11 Eylül terörist İslâmla ve fakat “terörist” İslâmla savaşın bütün batı aleminde kabul görmesinin miladı oldu.
Kabulün olağanlaştırılması için böyle bir hadiseye ihtiyaç vardı.
Böyle bir düşmanlığı ayakta tutmak için hafızalarda kalacak bir isme ihtiyaç vardı.
O ihtiyacı Bin Lâdin karşılıyordu.
ABD ile Bin Lâdin’in veya onun örgütü El Kaide’nin savaşını görünür kılan, sadece ve sadece birinci tarafın dünyaya yaydığı bilgilerdi.
ABD, Bin Lâdin yoksa bile, bir Bin Lâdin ihtiyacı içinde idi.
Bin Lâdin gerçekten var mı idi?
Daha doğrusu ABD’nin çizdiği portre olarak Bin Lâdin mevcut mu idi?
Bunu hakkıyla cevaplandıracak durumda değiliz.
Ancak, ABD’nin artık Bin Lâdin’e ihtiyacı kalmadığını düşünebiliriz.
Onu yaşatmaktansa öldürmeyi tercih etmelerinin bir sebebi vardır mutlaka.
Bunun sebebi, Arap âleminde ortaya çıkan yönetim karşıtı hareketlerin Bin Lâdin’e mal edilmesinin önüne geçmek için böyle bir sonuca varılmış olabilir.
ABD dünyaya Bin Lâdin korkusuyla düzen vermeyi denedi.
Başarısız olduğu söylenemez. Başarı sürgit olmaz, sürdürülemez olunca yeni yöntemlere ihtiyaç duyulur.
ABD şimdi Bin Lâdin’i öldürerek aynı sonuca ulaşmaya çalışıyor.
Bin Lâdin öldü mü?/ABD düşmansız kaldı mı?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.