Haccı, mazeretsiz olarak terk etmenin vebali
Sağlıklı ve zengin olup hacca gitmek için herhangi bir engeli bulunmayan kimsenin haccı terketmesinde büyük bir vebal vardır. İslâm'ın beş esasından biri olan hac ibadetini yerine getirmediğinden dolayı imanı zayıflamış demektir. Bu duruma düşenlerin akıbeti tehlikelidir. İbadetin önemine binâen bu duruma düşülmemesi için, Hz. Ali (R.A.)'den rivayete göre Resûlullah (S.A.V.) Efendimiz bizi şöyle uyarıyor:
"Kim kendisini Beytullah'a ulaştıracak kadar azık ve bineğe, yol vasıtasına sahip olduğu halde haccetmemişse onun yahudi veya hıristiyan olarak ölmesi arasında fark yoktur. Zira, Cenab-ı Hak şöyle buyurmuştur: "Ona bir yol bulabilenlerin, gücü yetenlerin Beyti hac ve ziyaret etmesi ALLAH Teâlâ'nın insanlar üzerinde bir hakkıdır." (Âl-i İmrân sûresi:97 - Tirmizî, Hac:3, No:812, 2/219)
Yine bu manada Ebu Ümame (R.A.)den rivayete göre Resûlullah (S.A.V.) Efendimiz:
"Kimi hac yapmaktan; ortaya çıkan, galib gelen, belirgin bir ihtiyaç, zalim bir sultan, yönetici ve yönetim baskısı veya engelleyici bir hastalık menetmez de o, İslâm Dini'nin farz kıldığı haccı yapmadan ölürse: İsterse yahudi olarak, isterse hıristiyan olarak ölsün! Farketmez." (Darimi, Menasik:2, No:1792 veya 85, 2/45; İbn-i Ebi Şeybe, Musannef, Hac:269, No:1, 4/392; Beyhekî, es-Sünenül-Kübra, Hac, No:8743, 6/45) Buyurmuşlardır.
Bu iki hadîs-i şerif, farz bir görev olduğuna inanıldığı halde mazeretsiz olarak haccı ertelemenin sonucunun ne kadar büyük bir tehlike olduğunu açıklamaktadır. Bu sebeble ölüm her an gelebileceğine ve sahip olunan imkânlar da yitirilebileceğine göre hac, bir an önce hayat programı içine alınmalıdır. Çünkü mezkür iki hadîs-i şerifte hac yapmaya yetecek maddî imkânı olup da hacca gitmeyenler çok ağır bir üslupla tehdit edilmektedir: Hırıstiyan veya yahudi olarak ölme tehlikesi, yani küfür üzere ölmek. Bu ifade, tağliz yani "sakındırma ve korkutmada ağır ifade kullanma" gayesini gütmektedir: Maddî imkâna rağmen farz olan haccı terketmek, ya bunun farz olduğunu inkâr ve istihfaf yani hafife almaktan gelir, bu ise küfürdür, ya da emr-i ilâhî'ye isyandan gelir. Öyle ise küfre düşerek yahudi veya hristiyan mertebesine inme tehlikesi ile başbaşadır.
Resûlullah (S.A.V.) Efendimiz de, haccı emreden âyet-i kerimeyi okuyarak, haccetmeyenin bu emr-i ilâhî'yi inkâr veya O'na isyan ettiğini ve dolayısıyla beyan ettiği tehdide delil getirmiş olmaktadır.
Hz. Ömer (R.A.)'da şöyle demiştir: Düşündüm ki: Belli başlı şehir merkezlerine, birtakım görevli adamları göndereyim. Malî imkânı olup da hac yapmayan kimseleri tesbit etsinler ve onlara cizye vergisini koysunlar. Onlar Müslüman değildir! Onlar Müslüman değildir! (Askalânî, Telhisul-Habir, 3/836, No:957)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.