En yakın komşumuz
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Şam’a gitti, Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad’la konuşmasına şöyle başlamış: “Beni bir Türk bakan değil, Suriyeli kabûl edin, farz edin ki danışmanınızım...” Böylesine samimi, dostça, fakat kesin ifadeli bir uyarma, diplomaside az görülür. Gerçekten biz Türkler, Suriyelileri severiz, Suriye ile düzgün bir komşuluk isteriz.
Dışişleri Bakanlığı, Esad yönetiminin 2011 Arap İhtilâli’nin parçası olmayacağını, diktasından en küçük taviz vermeyeceğini bilmiyor mu? Ama böyledir diye Ankara, Suriye’yi yalnız bırakmayacak. Birinci dostu sıfatıyla, son hadde kadar ikazlarını yapmaktan, yol ve kolaylık göstermekten vazgeçecek değildir.
Sonuç ise bellidir. Diğer Arap ülkelerine benzer bir sonuç değildir: Nüfusun yüzde 7’si olan Nusayrî mezhebine dayanan, bütün asayiş görevlerini üniformalı sivil bu mezhep mensuplarına veren, diğer Suriyelilere kesinlikle güvenmeyen bir iktidar vardır. Kendi tayin ettiği Orgeneral Dr. Beşar Esad’ı falan tanımaz, tanımayacaktır. Başbakan Erdoğan’ın nice muhalefetleri göze alarak Suriye’nin çağdaşlaşmasına yardım ettiği hususunu cunta, pas geçecektir.
Cuntanın serbest seçime razı olması ihtimal dışıdır. Zira sonuç bellidir. İktidarın seçimle değişebileceği bir ülkeden bahsetmiyoruz. Maalesef... Nusayrî yönetimi, Suriyelileri en temel, en insanca haklarından mahrum etti. 50 yıl sıkıyönetim, Hama’da 20.000 Arap’ın ibret-i âlem için katliâm edilmesi, her türlü yolsuzluk, her türlü işkence, 20 yıl terör örgütlerini besleyerek Türkiye’ye salıvermek... Cuntanın tarihe yazdığı marifetlerdendir.
Suriyeliler, böyle bir hayat yaşamak için yaratılmadı! Şen, neşeli, zeki, merhametli insanlardır. Mutlaka hesap soracaklardır. Türkiye, bu hesabın çağdaş hukuk çerçevesinde kalmasına çalışacak. Genç cumhurbaşkanı ve eşi güzel fotoğraf verdikleri için yararlanan cunta, yaptıklarının hesabını vermeye zerre kadar razı değildir.
Fazla uzamaz. 2011 bitmeden, demokrasiye yol almaya başlamış bir Suriye görmek, büyük arzumuzdur. Suriye’de yönetimin yumuşak iniş yapmak için tek şansı kaldı: Muhalefetin çok makul 6 şartını hilesiz hud’asız aynen yürürlüğe koymak...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.