Hz.Peygamber S.A.V. Efendimizin haccı
Hicretin 10. senesinde, Zilhicce ayı da gerçek Zilhicce ayına rastlamıştı. Hz.Peygamber (S.A.V.) Efendimiz de, Zilkade ayında Hac için hazırlanmaya başladı. Bunu Müslümanlara duyurarak onların da hazırlanmalarını istedi. O'nunla birlikte haccetmek isteyenler Medine-i Münevvere'de toplandılar. Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimiz, hicrî 26 Zilkade 10, milâdî 22 Şubat 632 Cumartesi günü, kızı Fâtıma, hanımları ve Müslümanlarla birlikte Medine-i Münevvere'den hareket etti. Yanına kurbanlık yüz deve aldı. Zülhuleyfe denilen yere vardığında öğle namazını seferî olarak iki rekat kıldı ve Hz.Ömer (R.A.) den rivayete göre:
"Bana bu gece Rabbim tarafından bir gelen yâni Cebraîl (A.S.) geldi de: Bu mübarek vadide ihrâm namazı kıl ve hac içinde umreye niyet ettim, de! dedi." (Buharî, Hac:15, No:1461, 2/556, Hars:15, İ'tisam:16; Ebû Davud, Menasik:24) buyurarak kıran haccına, yani umre ve hacca ikisine birden niyetlenerek ihrâma girdi.
4 Zilhicce Pazar günü kuşluk vakti Mekke-i Mükerreme'ye ulaştı. Kâ'be'yi tavaf edip iki rekat namaz kıldı ve Safâ ile Merve arasında sa'y etti. Hac süresince Mekke-i Mükerreme'nin Ebtah mevkiinde kendisi için kurulan çadırda konakladı, perşembe gününe kadar burada kaldı. 8 Zilhicce Terviye günü Mina'ya hareket etti. Öğle, ikindi, akşam ve yatsı namazlarını Mina'da kıldı. Geceyi de burada geçirdi.
Ertesi sabah, namazı kıldıktan sonra güneş doğuncaya kadar burada kaldı. Arafat'taki Nemîre mevkiinde kendisi için çadır kurulmasını emretti. Sonra Mina'dan hareket edip Müzdelife'den geçerek Cuma günü, Arafat'ta hazırlanan çadırda konakladı. Zeval vaktinden sonra çadırından çıkıp Kasvâ adlı devesine binerek Arafat vadisinin ortasına geldi. Urene vadisinde meşhur Veda Hutbe'sini okudu. Bir ezan okutarak ayrı ayrı kametlerle öğle ile ikindi namazlarını birlikte kıldırdıktan sonra devesinin üzerinde Arafat'a çıktı. Kıbleye dönüp akşama kadar dua ile meşgul oldu. Arafat'ta iken kendisine, ilâhî tebliğ görevinin tamamlandığını bildiren:
"... İşte bugün size dininizi ikmal ettim, kemale erdirdim. Üzerinizdeki nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslâm'ı beğendim, razı oldum..." (Maide sûresi:3) âyet-i kerimesi nazil oldu.
Güneş battıktan sonra Arafat'tan ayrıldı ve Müzdelife'ye geldi. Yatsı vaktinde, akşam namazıyla yatsı namazını birleştirerek akşamı üç, yatsıyı da iki rekat olarak kıldırdı. Geceyi Müzdelife'de geçirdi. Kul haklarının affı hakkındaki duası kabul olundu.
Ertesi sabah yani Cumartesi, bayramın birinci günü sabah namazını Müzdelife'de kıldıktan sonra Kasva'ya binerek Meş'ar-i Harâm'a geldi. Kıbleye karşı dönerek ALLAH Teâlâ'ya duâ etti, tekbîr getirdi, tehlîl ve tevhidde bulundu. Ve ortalık cidden aydınlanıncaya kadar vakfeye devam etti, sonra güneş doğmadan önce Minâ'ya gitmek için yola çıktı.
Ebrehe, Mekke-i Mükerreme'yi kuşattığında fil ordularıyla helak edildiği yer olan Muhassir vadisine ulaşınca, azab inen bu yerden süratle ayrılmak için devesini hızlandırdı. Minâ'ya varınca doğruca Cemre-i Akabe yani büyük şeytana ulaştı ve ona yedi taş attı. İhrâma girdikten sonra o vakte kadar getirdiği telbiyeyi kesti. Ondan sonra Minâ'da kalacağı yere teşrif etti ve burada deve üstünde çok uzun bir konuşma yaptı.
Sonra kurban kesilen yere gitti ve kurbanlık olarak hazırladığı yüz deveden altmış üçünü, ömrünün her yılı için bir deve hesabıyla bizzat kendisi kurban olarak kesti. Diğer develeri de damadı Hz.Ali (R.A.) kesti. Sonra her deveden bir parça alınmasını emir buyurdu. Bunlar bir çömleğe konarak pişirildi. İkisi de develerin etinden yeyip, çorbasından içtiler. Daha sonra tıraş olup ihrâmdan çıktı. Sonra Kâ'be'ye gidip tavaf ve sa'y yaptı ve öğle namazını kıldı. Tekrar Mina'ya dönerek bayram günlerini burada geçirdi. Bayramın ikinci, üçüncü ve dördüncü günleri taşlamalarını tamamladı. Bayramın ikinci günü Mina'da Müslümanlara üçüncü konuşmasını yaptı. Bayramın dördüncü günü Mina'dan hareket etti.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.