Mü'minlerin düşmanları
Muhterem Müslümanlar! Kur'ân-ı Kerim'in beyanına göre mü'minlerin düşmanları:
• Şeytan,
• Nefis,
• Kötü duygular ve
• Din düşmanlarıdır.
Kim bu düşmanlara karşı direnirse Allah (c.c.) onları rızasını kazanmaya ve cennetine ulaşmaya yöneltir. İyi bir kul olmak için sarfedilen her gayret, asla sonuçsuz kalmaz.
"Allah iyilik edenlerle beraberdir" (Ankebut Sûresi, ayet: 69) buyuruluyor Kur'ân'da. Allah (c.c.) ile beraber olmanın yolu gösteriliyor bu ayette.
Şu ayetler önümüzü ne güzel aydınlatıyor:
• "Ölüm sana erişinceye kadar Rabbine kulluk et" (Hicr Sûresi: 99)
• "Rabbinin adını an, bütün varlığınla yalnız O'na yönel..." (Müzemmil Sûresi: 8)
• "Zerre kadar hayır işleyen, onun karşılığını (mutlaka) görür." (Zelzele Sûresi: 7)
Muhterem Müslümanlar!
İşlenen hayrın sadece karşılığı mı görülecektir?
Mükâfat olarak bir fazlalık, bir lütuf olmayacak mı?
Bu soruların cevabı Müzemmil Sûresi'nin 20'nci ayetinde şöyle veriliyor:
"Hayır olarak kendiniz için önceden ne gönderirseniz, onu Allah katında daha hayırlı bir mükâfatı dahabüyük olarak bulursunuz."
Muhterem Müslümanlar!
Bir kimse ölünce:
• İnsanlar onun ne bıraktığını,
• Melekler ise önceden hangi hayırları gönderdiğini merak ederler. İnsanın hayatında yaptığı hayırların en küaçüğünün bile karşılığının görüleceği garanti edilmiştir. Bunlar şüphe edilemez gerçeklerdir. "Hayır olarak ne yaparsanız Allah onu bilir." (Bakara Sûresi: 273)
Ebu Hureyre (r.a.)'den rivayet edildiğine göre Rasûlüllah (s.a.v.) "Allah-u Teâlâ şöyle buyurmuştur" dedi:
"Her kim (İhlas ile bana kulluk eden bir dostuma düşmanlık ederse, ben de ona karşı harb ilan ederim. Kulum bana (farzlara ilâveten işlediği) nafile ibadetlerle durmadan yaklaşır, nihayet ben onu severim. Kulumu sevince de (âdetâ) ben onun işiten kulağı, gören gözü, tutan eli ve yürüyen ayağı olurum. Benden her ne isterse, onu mutlaka veririm. Bana sığınırsa onu korurum." (Buhari, Rikak 38.)
Muhterem Müslümanlar!
Allah'ı dost edinmiş kişilere "Veli" denir. Veli, sâlih kişi demektir. Böyle bir kişiye düşmanlık etmek Allah'a düşmanlık etmek demektir. Allah (c.c.) kendi dostlarına düşmanlık edenlere harb ilan edeceğini bildirmektedir.
Muhterem Müslümanlar!
Allah-u Teâlâ, Kur'an-ı Kerim'de sadece faiz yiyenlere harb ilan edeceğini bildirmiştir. (Bakara Sûresi: 279) Bu hadis-i kudside de dostlarından herhangi birine düşmanlık edenlere karşı harb açacağını duyurmaktadır: Bu, her iki fiilin büyük bir günah olduğunu göstermektedir. Faiz yemekte, Allah dostlarına düşman olmak dışında, işleyene Allah'ın harb ilan ettiği başka bir günah yoktur. O halde, her iki konuda da çok dikkatli olmak gerekir. Allah (c.c.) ile harbe kalkışanın iflahı mümkün değildir.
Muhterem Müslümanlar!
Allah (c.c.)'a yakın olmanın en kestirme yolu, Allah'ın emirlerini yerine getirmektir. Kul, işlediği farzlara ilaveten yapacağı nafilelerle Allah'a yakınlıkta başarı sağlayabilir. Farzları ihmal eder de nafilelerle meşgul olursa böyle mutlu bir sonucua ulaşamaz. Bu ısrar ve devamlılık Allah'ın rıza ve sevgisini kazandırır. Bu sevgiyi kazananın her işi düzgün olur. Allah'ın hidayeti her işinde görülür. İstekleri yerine getirilir. Allah (c.c.) her razı olduğu kuluna her işinde yardım eder. Allah (c.c.) dostlarının duasını da kabul eder.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.