MHP’nin ışıkları sönüyor mu?
Bugünlerde MHP’de kimse “9 Işık”dan söz etmiyor.
“9 ışık”, MHP’nin efsanevî lideri, namı diğer “Başbuğ” Alparslan Türkeş’in partisini oluştururken ortaya attığı doktrin. Bir nevi CHP’nin altı ok ilkeler demeti gibi, fakat ondan farklı tarafları mevcut.
Her iki partinin, “ok” veya “ışık”larında müşterek unsurlar var: Milliyetçilik ve halkçılık bunlardan. CHP’nin cumhuriyetçilik, laiklik, devletçilik ve inkılapçılık ilkeleri MHP’de yok. Buna karşılık ülkücülük, ahlâkçılık, ilimcilik, toplumculuk, köycülük, hürriyetçilik ve şahsiyetçilik, endüstricilik ve teknikçilik ışıkları var.
Aslında iki partinin dünya görüşü farklılığını ortaya koyan ilkeler bunlar. Ülkücülük, ahlâkçılık ışıkları “laiklik” ilkesinin karşıtı olarak listede yerini alıyor. Hürriyetçilik ve şahsiyetçilik de tek parti totalitarizmine, altı okun devletçilik ve inkılapçılığına karşı bir ilke.
Başbuğ’un vefatıyla bu ışıklardan/ilkelerden vaz mı geçildi?
Bugün MHP’nin resmî sitesine bakarsanız, 9 Işık’dan söz edildiğini göremezsiniz. Demek ki, Başbuğ’un yaktığı ışıklar söndürülmüş! Tabii ilkelerin olması o ilkelere mutlaka uyulduğu anlamına gelmiyor. Fakat, böyle temel prensipler, akılda tutulma kolaylıkları ile, bir kurumun söz ve fiil birlikteliğini sağlamada yararlı oluyor.
MHP hâlâ ülkücülüğe sahip çıkıyor. Bunu Devlet Bahçeli de her fırsatta dile getiriyor. Kendini “ülkücü” olarak tanımlayanların bir kısmı ise, ülkücülüğün artık MHP’ye has bir kavram olamayacağını öne sürüyor.
MHP’liler 9 ışığın tamamını söndürmemiş demek ki, ülkücülük elde bir!
Ya onunla atbaşı gitmesi gereken “ahlâkçılık”?
MHP’lilerin bu ilkeden, ışıktan haberi var mı?
Ahlâkçılık olmadan ülkücülük olur mu?
En azından üst kademe yönetimde bulunan, bazı genel başkan yardımcılarının, genel sekreterin, merkez yönetiminin “ahlakçılık”tan haberi olmadığı anlaşılıyor.
Varsa da uymayı gerekli görmedikleri ortada.
Tıpkı CHP’nin, altı okun milliyetçilik, devletçilik ilkelerine uymayı artık gerekli görmemesi gibi!
MHP’nin 9 ışığı söndüğü gibi, yıldızları da birer birer sönüyor! Yıldızlarından kastımız, partinin üst yönetiminde bulunan meşhur isimler. Vatandaş bunları çeşitli vesilelerle sahnede görüyor. Ya bir yerde konuşuyorlar, ya bir açıklama yapıyorlar ve partiyi temsil ediyorlar.
İçlerinde devlet bürokrasisinin önemli mevkilerinde bulunanlar var.
Fakat şimdi yoklar! Bu yıldızlar niye söndü?
Ahlakçılık ışığı söndüğü için desek yanlış olur mu?
MHP, kuruluşundaki idealizmini kaybetti. Bunu 28 Şubat sürecindeki hükümet ortaklığında gördük. İdealizmle birlikte ahlak kaydı da rafa kaldırıldı.
Aslında durum iç karartıcı: MHP’nin üst yönetiminde gayri meşru ilişkiler yüzünden istifa etmek zorunda kalanlar çoğunluğu teşkil ediyor!
Hadi bir sepette bir çürük, iki çürük olsun.
MHP sepetinde sanki sağlam kalmamış.
Bu durum, MHP’nin seçimlerden alacağı sonuçtan daha önemli!
MHP’de bu çöküş, ahlaki sukut neden genel başkanın dikkatini çekmedi? Parti’nin merkezinde pisliğe bulaşmış isimlerin yapıp ettikleri ondan tamamen gizli mi kaldı, yoksa biliyordu da, dere geçerken at değiştirmeyi mi uygun bulmadı?
Bu sorular, seçimden sonra sonuç ne olursa olsun MHP’nin cevabını mutlaka vermek zorunda kaldığı sorular olacak.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.