Mehmet Talu

Mehmet Talu

Mebrûr hac 2

Mebrûr hac 2

Ebu Hureyre (R.A.)den rivayete göre Resûlullah (S.A.V.) Efendimiz: "Kim hac yapmak için yola çıkarsa ve yolda ölürse, ona kıyamete kadar hac yapan kimsenin sevabı yazılır. Kim umre yapmak için yola çıkar da yolda vefat ederse, ona kıyamete kadar umre yapan kimsenin sevabı yazılır. Kim cihad yapmak için yola çıkar ve yolda ölürse, kıyamete kadar ona cihad eden kimsenin sevabı yazılır." (Taberânî, el-Mu'cemül-Evsat, No:5317, 6/155) buyurdu.

Hz. Aişe (R.Anhâ) validemizden rivayete göre Hz.Peygamber (S.A.V.) Efendimiz:

"Kim hac veya umre yapmak üzere yola çıkıp yolda ölürse, kıyamet günü sorgulanmayacak ve hesaba çekilmeyecektir. Ona: Cennete gir! denilecektir." (Taberânî, el-Mu'cemül-Evsat, No:5384, 6/185) buyurdu.

Hac ve umre normalde gaza yoluyla yapılan cihada katılamayan yaşlılar, küçükler, güçsüzler ve kadınların cihadı olarak nitelendirilmiştir. Ebû Hureyre (R.A.)den rivayete göre Resûlullah (S.A.V.) Efendimiz:

"Büyüğün, küçüğün, zayıfın, kadının cihadı hac ve umredir." (Nesâî, Hac:4, No: 2626, 5/113; İbn-i Mâce, Menâsik:8) buyurdu.

Hac ve umrenin cihada benzetilmesi, bu iki amelde mevcut meşakkat ve zahmetler sebebiyledir. Cihad da meşakkat ve zahmet yönü ağır basan bir ibadettir. İnsan nefsi, her üç amelle de aynı terbiyeleri alabilecektir. Bu sebeple, sevap yönüyle bunların aralarında benzerlik, yakınlık ve hattâ şartlara göre ayniyet olduğu Resûl-i Ekrem (S.A.V.) Efendimiz tarafından bildirilmektedir. Öyleyse cihada muktedir olamayan, söz gelimi çocuk, kadın veya yaşlı birisi hac veya umreyi yaparak aynı sevabı kazanabilecektir.

Hz. Aişe (R.Anhâ) validemiz şöyle demiştir: Ben Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimizden cihâda gitmek için izin istedim de, O:

"Siz kadınların cihâdı, hacdır." buyurdu. (Buharî, Cihad:61, No:2720, 3/1054)

Hz. Aişe (R.Anhâ) validemiz, Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimize şöyle der:

- Ya Resûlellah! Seninle cihad etmek üzere biz de sefere çıkmayalım mı? Zîra ben Kur'ân-ı Kerim'de cihattan daha faziletli bir amel göremiyorum. Resûlullah (S.A.V.) Efendimiz şu cevabı verir:

"Hayır! Ancak cihadın en iyisi, en güzeli Kâbe'yi haccetmektir, hacc-ı mebrûrdur." (Nesâî, Hac :4, No:2628, 5/114, Buharî; Hac:4)

Hz.Aişe (R.Anhâ) validemiz der ki: Bunu işittikten sonra haccı hiç bırakmadım. Yine Hz. Aişe (R.Anhâ) validemiz, Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimize şöyle der:

- Ya Resûlellah! Kadınlara da cihad var mı? Resûlullah (S.A.V.) Efendimiz şu cevabı verir:

"Evet! Kadınlara, içinde vurma-öldürme olmayan bir cihâd var: Hac ve umre..." (İbn-i Mâce, Menasik:8, No:2901, 2/968)

Hadîs-i şerifte, hac ve umrenin cihad olarak tavsifi, hac ve umrede karşılaşılan meşakkatler sebebiyle bir nevi nefis mücadelesi yapılmasındandır. Nitekim hadîs-i şeriflerde nefisle yapılan mücadele de: "cihad" ve hatta "efdal" ve "ekber" yani "en faziletli", "en büyük cihad" olarak ifade edilmiştir.

Hacca "cihad'ın en iyisi" denirken muhatabın kadın olması da mühim bir husustur. Sözleri değerlendirirken muhatap unsurunu da nazar-ı dikkate almak gerekir. Artık önemli olan böylesine üstün bir ibadeti, gereği gibi yerine getirerek onun faziletinden yararlanmaktır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet Talu Arşivi