Yoksa “2. Tablet Devri” mi demeliydik?
“Kâğıdın icadından önce, üzerine yazı yazılıp pişirilmiş çamur levha.”
Eldeki sözlükler, “tablet”i böyle tanımlıyor.
E öyleyse Muhterem Başbakan’ın eğitimle, öğretimle ilgili konuşurken her öğrenciye verileceğinden söz ettiği şey nedir?
Elbette, pişirilmiş kil levhalar değil!
Tablet yazının icadı sonrası döneme mahsus bir malzeme iken, ne oldu da günümüzün nesnesi haline geldi? Kâğıdı icad eden, matbaayı bulan ve nihayet basım teknolojisini geliştiren insan oğlu 21. Yüzyılda ne oldu da başa döndü?
Elbette sadece müzelerde muhafaza edilen tabletlerle işi olanlar, eski çağlar tarihi üzerine çalışan uzmanlardır. Sümerologlardır, Hititologlardır.
Bilmiyorum onlardan da günümüzde “tablet” olarak adlandırılan bilgisayarı kullanan var mıdır?
Varsa, onların işi daha da zordur...
Sümer tabletlerinden Amerikan, Japon, Çin tabletlerine doğru bir seyir...
Başbakan, öğrencilere, içinde ders kitapları ihtiva eden tablet bilgisayarlar dağıtılacağından söz ediyor.
Dünyada tablet bilgisayarları Milli Eğitim’le ilgili olarak kullanan ülke var mıdır, bilemiyorum.
Eğer uygulamaya geçilirse, belki de Türkiye ilk olacak.
Her öğrencinin elinde bir tablet!
Canı sıkılan yöneticilerimizin can sıkıntısına yol açanlara fırlattığı kitapların yerini artık tabletler alacak demektir!
Eh pek ağır bir şey atılmasa da, kitaba göre daha kıymetli bir şey atılacak bu durumda.
Şöyle bir baktım, en ucuz çağdaş tablet 1000 liradan başlıyor. İki bine doğru giden bir fiyat seyri var.
Milyonlarca öğrenciye modern tablet hediye etmek hayli masraflı bir iş anlaşılacağı üzere. (Tarihi tabletlerin bunlardan çok daha pahalı olduğu kesindir!)
Dolayısıyla başbakan, maddi olarak kitaba göre bir hayli değerli bir cihaz hediye ederek eğitim ve öğretime verdiği ehemmiyeti gösteriyor.
“Çocuklarımız, siz bizim için önemlisiniz! Size feda olsun!”
Çocuklarımız önemli, onların ne okuduğu, ne öğrendiği de önemli. Bu tabiatıyla öğretim-eğitim sisteminin önemini akla getiriyor. Türkiye ne yazık ki, son on yıl içinde öğretimde sayısal, maddi başarılar yanında, muhteva ile ilgili başarılara imza atamadı.
Çocuklarımız hâlâ köhne ideolojinin bilgileri ile, yönlendirmeleri ile kitaplarda karşı karşıya kalıyorlar.
Kitapları devlet basıyor veya bastırıyor. Sonra da meccanen dağıtıyor. Şimdi o kitaplar tabletlere konulup dağıtılacak.
Millet olarak teknolojiyi çok önemseriz.
Teknolojinin arkaplanını, olumsuzluklara yol açacak taraflarını pek görmek istemeyiz.
Tablet bilgisayarlar, her yıl yenilenecek mi?
Yoksa, ilk sınıftan son sınıfa kadar bütün kitaplar bir tablete mi yüklenecek?
Belki de, her yıl yeni kitaplar tabletlere eklenecek. Velhasıl, uygulaması olmadığı için ne olacağını bilemiyoruz.
Tablet kitapları okumak, üzerinde çalışmak kolay olacak mı? Kitap nihayetinde üzerinde işlem yapılan bir nesnedir. İstediğiniz yerin altını veya üstünü çizersiniz. İşaretlersiniz, yanına notlar yazarsınız...
Tablette bu mümkün olacak mı?
Acaba klasik kitapla devam etsek de, deneme mahiyetinde bazı okullarda veya sınıflarda tablet bilgisayarları sınasak mı idi?
Çocuklarımız daha verimli oluyorlar mı diye baksak iyi olmaz mıydı?
Milli Eğitim, hâlâ birinci tablet devrinde iken, tekenolojisini ikinci tablet devrine getirmek, bir sıçramaya yol açar mı acaba?