İzmir, Ege'nin incisi... Doğru da, hepsi bu kadar değil. İzmir, aynı zamanda Türkiye'nin incisi...

Yolumuz İzmir'e düştü.

Sanmayın ki inci merakından ya da incir merakından.

Davet gelince yola koyulduk.

AK Parti'nin İzmir milletvekili adayları Ertuğrul Günay ve Binali Yıldırım'ın düzenledikleri toplantıya katıldık.

*

Binali Yıldırım, istiklal mücadelemizin İstanbul'da planlandığını, Samsun'da başladığını, Ankara'dan yönetildiğini ve İzmir'de zaferle sonuçlandığını belirterek söze başladı.

İzmir'in önemine vurgu yaptı.

*

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay "siyaset için değil, hizmet için" çalıştıklarını belirtti.

Turizm alanında dünya yedincisi olan Türkiye'yi daha yukarılara taşımaya kararlı olduklarını ve bunda İzmir'in de büyük payı bulunduğunu söyledi.

Avrupa'nın "avuç içi kadar" diye tanımlanabilecek ufak tefek ülkelerine bakınca...

İzmir'in doğal güzellikleri ve tarihî değerleriyle mukayese edince...

İnanın şaşırtıcı sonuçlar çıkıyor.

*

Kaşık büyüklüğündeki o ülkeleri her açıdan geride bırakacak kapasitedeki İzmir'in, gelir seviyesi ve gelişmişlik durumu bakımından hak ettiği yerde olmadığını görüyoruz.

İzmir'de bugün 200 bin işsiz var.

200 bin işsiz ne demek?

Hazırlanan projeler gerçekleştiğinde, bu sayı çok azalacak.

İzmirli gençler iş sahibi olacak.

*

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da İzmir mitinginde 35 projeye değindi.

Cumhuriyet'in yüzüncü yılı hedeflerini anlattı.

İzmir'de bugün 12 bin dolar olan kişi başı geliri 32 bin dolara çıkarmak hedefleniyor.

17 milyar dolar olan ihracatı, 100 milyara...

1,1 milyon olan turist sayısını 10 milyona...

43 bin 500 olan turistik yatak kapasitesini 100 bine...

90 kilometre olan raylı sistem ulaşımını 270 kilometreye çıkarmak var hedefler arasında.

Yeni bir havaalanı ile yolcu sayısının 7,5 milyondan 40 milyona yükseltmesi planlanıyor.

*

Çok önemli bir proje de Efes'le ilgili.

Bin yıllık tarihî Efes Limanı da tekrar hayata geçirilecek.

Hepsini tek tek sayamadığımız bu gibi projelerle İzmir, ülkenin ikinci büyük şehri yapılacak.

*

İzmir mitinginde meydan epey kalabalıktı.

O meydana bakarak, İzmir'den sürpriz beklemek mümkün.

"İzmir patlayabilir" dememek için, insanın kendini tutması gerek.

Çünkü meydanlardaki kalabalık tek ölçü sayılmaz.

Bu işin bir de "taksici" boyutu var.

*

İlk bindiğim taksinin şoförüne sordum.

"Ne diyorsun usta?"

Prizren göçmeniymiş şoförümüz.

"Valla ne desem bilmem ki" dedi, "Bizim burası başka yere pek benzemez. Ben bu projeler için oy veririm ama başkaları ne yapar, bir şey diyemem."

Sülaleden CHP'li olan bir esnaf da anlatılanları beğendiğini, ama yine de CHP'ye oy vereceğini söyledi.

Demek ki yarı yarıya!

Yaptığım "geniş çaplı" araştırmadan çıkan sonuç bu.