Yemen’de olanlar
Yemen’in yıllanmış diktatörü Ali Abdullah Sâlih, Suûdî başkenti Riyad’da 69 yaşının tarâveti içinde, ülkesine dönmek için iyileşmesini bekliyor. Yemenliler ise “aman sakın dönme!” diye ayağa kalkmış durumda. Başkan yardımcısı, Yemen başkenti San’â’da Sâlih’e vekâlet ediyor.
Yemen bütün Arap devletlerinin en yoksuludur. 555.000 km2 dağ ve çölden ibaret gibi görünen ülkede 30 yıl önce, 7.5 milyon olan nüfus bugün 26 milyona çıkmıştır. Asya kıt’asının güney-batısı olan Arabistan yarımadasının güney-batısını kaplar. Asya’yı Afrika’dan ayıran ünlü Bâbülmendeb Boğazı’nın Asya yakası Yemen’de kaldığı için, stratejik önemi vardır. Afrika kıt’asında sayılan Sokotra adası da Yemen’indir.
Yemen, Arap ırkının zuhûr ettiği ülkedir. Araplar’ın Hicaz’da birikmesi daha sonradır. 1517’de Yavuz Sultan Selim, Kahire’ye girince, Hicaz ve Yemen iki ayrı eyalet hâlinde Osmanlı Türkiyesi’ne katıldılar. Ülke 30 Ekim 1918’de fiilen, Lozan’da ise hukuken Türkiye’den ayrıldı. Çok Türk asıllı Yemenli vardır. Hanefî mezhebinden olanlar, Türk asıllıdır. Ülke nüfusu, ılımlı bir Şîî mezhebi sayılan Zeydîler ile Sünnî Şâfiîler arasında bölünmüştür.
Yemen, en zengin Arap devleti olan Suûdî Arabistan’dan büyük destek alarak yaşar. Orta Çağ’daki kültür ve refah seviyesini koruyamamıştır (S.Arabistan: büyük kısmı çöl 2.150.000 km2, 30 milyon nüfus). Petrolü yoktur. Hind Okyanusu’nun egemeni olan Birleşik Amerika ile de iyi geçinmesi gerekiyor.
Güney Yemen’deki İngiliz hâkimiyeti dışında asıl Yemen, tıpkı Suûdî Arabistan gibi, Türkiye’den doğrudan bağımsızlığa geçtiği için, hiç sömürge hayatı yaşamamış bir Arap ülkesidir (diğer bütün Arap devletleri Osmanlı’dan sonra kısa müddet de olsa İngiltere, Fransa, İtalya, İspanya yönetiminde kaldılar).
Yemen’de huzursuzluk, Suûdî Arabistan’ı rahatsız eder. Amerika’nın da hoşuna gitmez. 1962’de ülke monarşiden o biçim cumhuriyetlerden biri hâline geldi. Ülkede demokrasi -şimdilik diyelim- bir temenniden ibarettir. İstikrar ve ‘Arap Baharı’ndan bir nebze faydalanması için, Abdullah Sâlih’in gitmesi, yerine hem Suûdîler’le, hem Amerika ile iyi geçinebilmekten başka, reform yeteneğini de taşıyan bir zâtın gelmesi gerekiyor. Bütün bu faktörlere rağmen Yemen, Suriye’de olup bitenlerin yanında tamamen ikinci derecededir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.