Regaib gecesi 7
Şimdi bize düşen, bu gecede nefsimizin ve hayatımızın muhasebesini yapmaktır. Hayatımızın hesabını yaparak kârımızın ve zararımızın bilançosunu çıkarmaktır. Hangimizin elinde bir sene daha yaşayacağımıza dair bir garanti vardır. Ölümü akıllarından bile geçirmeyen milyonlarca kişi, bu geçen bir sene içinde dünya denilen yerden ahirete intikal etti. Bizler de biliyoruz ki, ömür sermayemiz her geçen gün bitmekte, buna karşılık birçoklarımızın günahları artmaktadır.
İşte her gün artan günah yükünden kurtulmak için ALLAH'ın bizlere bahşettiği Regaib Gecesi lütfundan istifade edelim. Böyle gün ve geceleri ganimet bilelim. ALLAH'ın açık olan tevbe kapısına iltica edelim. Geliniz hep beraber, şu mübarek gecede nefsimizin ve hayatımızın muhasebesini yapalım. Bir yıllık kâr ve zararımızın bilançosunu çıkaralım. Âbid isek ibadetimizin, zahid isek zühdümüzün, günahkâr isek günahlarımızın, âlimsek ilmimizin, zengin isek servetimizin, fakir isek sabrımızın, hayırsever isek yardımlarımızın ALLAH Teâlâ katındaki değeri nedir ve ne değildir diye geliniz uzun uzadıya düşünelim, tefekkür edelim.
Muhterem okuyucu!
Hayâtımızın sonunda pişman olmamak istiyorsak, bu mübarek geceler hayâtımızda dönüm noktası olsun. Resûlullah (S.A.V.) Efendimizin izinde yürüyelim. O'nu kendi nefsimizden daha çok sevelim. Resûlullah (S.A.V.) Efendimizin aşkı ile gönüllerimizi yeşertelim. Cenâb-ı Hakk'ın ve Resûlullah (S.A.V.) Efendimizin aşkları ile ibâdetlerimizi kusursuz yapmaya çalışalım. Manevi havasını teneffüs ettiğimiz bu gece; hem Regâib Kandili, hem de Cuma gecesi olduğuna göre, ALLAH Teâlâ'ya açılan ellerin, bağlanan gönüllerin ve yalvaran dillerin boş dönmeyeceği, yapacağımız duaların Rabbimizce kabul edileceği inancı ve ümidini taşımaktayız. Bu inanç ve ümitle, kendimiz, ana-babamız, yakınlarımız, ülkemiz, milletimiz, bütün kardeşlerimiz ve tüm insanlığın mutluluk ve barışı için dua etmeyi unutmayalım. Gönüllerimizi saran bir huzurla ALLAH Teâlâ'ya karşı şükran borcumuzu; nefsimize, ailemize, komşularımıza karşı vazifelerimizi hatırlayalım. Müslüman olarak kendimizi nefis muhasebesine tabi tutalım. Eğer yaratana ve yaratıklara, ülkemize ve milletimize karşı görev ve sorumluluklarımızda kusur ve ihmallerimiz varsa, bu gece yapacağımız değerlendirme ile bunları telafi yönüne gidelim.
Çünkü Reğaib Kandilinde Cenâb-ı Hak'ka yürekten yöneliş ve yakarışın, günahlardan arınmanın, kendimizi bulma ve bilmenin, nefsimizin yanıltıcı arzularından uzaklaşmanın imkanını yakalarız. Bu gece vesilesiyle bir kez daha başta Rabbimizle, yakınlarımızla ve çevremizle olan bağlarımızı ve hayatımızı yeniden gözden geçirmeli, ahlak ve erdemin, doğruluk ve dürüstlüğün, paylaşma ve dayanışmanın, hak ve hukuka riayetin, barış ve kardeşlik içinde bir arada yaşamanın, yetime, öksüze ve kimsesize kol kanat germenin, fakir ve ihtiyaç sahiplerine vermenin, acı ve kederleri paylaşmanın, düşeni kaldırmanın, kutsal değerlere saygının insani erdemler bağlamında ulaşılabilecek en üstün değerler olduğunu hissederek, söz ve davranışlarımıza bu çerçevede yön verme kararlılığı içinde olmalıyız. Zira bu mübarek gün ve geceler değerlendirebildiğimiz, güzel amel ve davranışlarla içini doldurabildiğimiz, yanlışlarımızın farkına varıp istikamete yöneldiğimiz ölçüde bizim için kazançlı ve bereketli zaman dilimlerine dönüşecektir.
Zaten Regaib Kandili'nin en önemli yönlerinden birisi de: İnsanların kendisini hesaba çekme, günah ve sevaplarını düşünerek bundan sonraki hayatına çekidüzen vermesine imkân tanımasıdır. Binaenaleyh: Bu gece vesilesiyle, yüce Rabbimize karşı eksik olan kulluğumuzu tamamlamaya çalışalım. ALLAH Teâlâ'ya daha yakın olabilmenin yollarını arayalım. Dilimizi, kalbimizle birleştirerek can-ü gönülden hatalarımıza, kusurlarımıza, günahlarımıza tevbe edip, daha ileriye, daha iyiye ve daha güzele yönelmeye gayret edelim. Tembellik cehalet ve gafleti terk edip, gayrete gelelim. Kısacası: Mağfiret-i İlahiyyeye nail olabilmemiz için yapılması ne gerekli ise onu yapalım. Günah mı işledik? Tevbe edelim. Felâh bundadır. ALLAH Teâlâ ve Resûlünün yolundan mı ayrıldık? Hemen dönelim. Salâh bundadır. Din kardeşlerimizden birinin gönlünü mü kırdık? Onaralım. İnsanlık bundadır. Üzerimizde başkalarının hakkı mı var? Ödeyelim. Müslümanlık bundadır. İçimizi ihtiras mı kaplamış? Sakınalım. Huzur bundadır. Milyonlarca Müslümanın koştuğu ezan seslerine kulak mı tıkadık? Açalım ve koşalım. Kurtuluş bundadır. Ruhumuzu kin ve düşmanlık mı bürümüş? Unutalım. Güven bundadır. ALLAH Teâlâ'ya kulluk vazifelerimiz mi eksik? İkmal etmeye çalışalım. Hiç olmazsa noksanlarımızı idrak ve itiraf edelim. Bu mübarek gecede bir hesabımızı yapalım. İslamî birlik ve beraberliğimizi, kardeşliğimizi kaybedip parça parça mı olmuşuz? Kaynaşalım. Yükselme ve ilerleme bundadır. Yoksulları, fakirleri, kimsesizleri görelim ve elimizi onlara uzatalım. Hayır ve refah bundadır. Çocuklarımıza dinlerini, imanlarını, mukaddes ve milli değerlerini öğretelim. Bu husustaki ihmallerimizi telafi etmeye çalışalım. Çünkü istikbal bundadır.
Regaib gecesi, Müslümanlar için bir mutlu gecedir, ilâhî müjdeler gecesidir. Şayet sen uyanırsan, Regaib gecesinin yıldönümleri, senin için ve bütün Müslümanlar için gene de mutlu olacak, gene de İlahî beşaretlere vesile olacaktır. İslâm'ı kendine yaşama düzeni olarak seçersen, Kur'an-ı Kerim'in emir ve yasakları ile amel edersen, Resûlullah (S.A.V.) Efendimizi kendine önder edinirsen, ıstırapların dinecek, çilelerin bitecek, elemlerin sona erecektir.
İçinde bulunduğumuz Receb ayının kıymetini bilelim. Receb, ALLAH Teâlâ'nın ayıdır, günahları bağışlar. Enes b. Malik (R.A.)den rivayete göre Hz.Peygamber (S.A.V.) Efendimiz, Receb ayına girdiği zaman:
"ALLAHümme bârik lenâ fî Recebe ve Şaban ve belliğnâ Ramazan. = Ey ALLAH'ım! Receb ve Şaban ayını bize mubarek kıl. Ve bizi Ramazana ulaştır." (Taberani, el-Mucemu'l-Evsat, No: 3951, 4/558, Beyhaki, Şuabu'l-İman, Sıyam:23, No:3815, 3/375) diye dua ederlerdi.
Bu duygu ve düşüncelerle bütün mü'minlerin Regaib Gecelerini tebrik ediyor, daha nice Regaib gecelerine sıhhat ve afiyetle erişmemizi ve bu mübarek gecenin Rabbimizin istediği manada ihya edilmesini, değerlendirilmesini ve bu mübarek gecenin mü'minlerin mağfiret-i ilâhiyeye nail olmalarına, tüm İslâm aleminin birlik ve dirliğine, dünyanın pek çok yerinde haksızlığa ve saldırıya uğramış Müslüman kardeşlerimizin kurtuluşlarına, insanlığın hidayet ve barışına, huzur ve saadetine; dünyanın değişik bölgelerinde akan kan ve gözyaşının durmasına, insanlığın ortak huzurunu tehdit eden terör ve şiddetin, savaş ve düşmanlığın yerini birbirimizi olanca farklılıklarımızla severek ve sayarak barış içinde yaşama sorumluluğunun almasına, maddî ve manevî hayırlara-bereketlere vesile olmasını Cenab-ı Hakk'tan dilerim. ALLAH Teâlâ cümlemizi, bu mübarek gecede afv ü mağfirete nail olan kullarından eylesin. Amin.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.