Seçim bitti, yankıları uzun süre devam edecek. Özhan Eren'in şarkısı da çalınıp söylenmeye devam ediyor. Seçimden sonra hemen unutulan seçim tıngırtılarına benzemiyor. "Kara tren" gibi, "Turnalar" gibi akılda kalan bir eser.

"Aynı yooldan geeçmişiz biz..."

"Evet, ayak izlerini gördüm gelirken."

"Aynı suudan iiçmişiz biz..."

"Bardakları karıştırdım, kusura bakma."

*

Seçmenin yarısı AK Parti'ye oy verdi.

Kalan kısmın yarısı CHP'ye gitti.

Geriye kalanın yarısı MHP'nin oldu.

Onun da yarısı BDP'nin bağımsız adayına bastı mührü.

İşte bu kadar!

Pastadaki payların en net ifadesi!

*

En kestirme ve çoğunluğun tercih ettiği cümle şu: "İki kişiden biri iktidar partisine oy verdi."

Bu tabloyu kesirle ifade edersek...

Alınan oylar itibariyle şu şekilde geometrik bir dizilim çıkar karşımıza:

AK Parti 1/2, CHP 1/4, MHP 1/8, BDP 1/16.

*

Bir başka şekilde açıklamak gerekirse:

Muhalefetteki bütün partileri toplayın...

Karşısına AK Parti yazın... Araya da bir eşittir işareti.

"Yarı yarıya paylaşım" dedikleri bu mudur yoksa?

*

En yakın takipçisiyle arasındaki fark, en yakındaki partinin aldığı oy miktarı kadar.

Bu tespit, sadece bir parti için değil, her parti için geçerli.

*

Bir kazan bulun; elinizin altında yoksa Hoca'nın yaptığı gibi komşudan isteyin...

Kazanın içine altı ok atın... Üç hilal ekleyin... Ağaç, güvercin, at ilave edin.

Hilal ve gül ile beraber diğerlerini de karıştırın. Neticede çıkacak olan şudur: Bir ampul.

*

Bana kalsa ampul, dünyanın en berbat parti amblemidir; gürz'e benziyor üstelik.

Altı ok da hiç matah bir fikir sayılmaz.

Fazla amatör... Bu zamanın grafik ve estetik anlayışının çok gerisinde.

Fakat iş ambleme bakmıyor; kaç seçimdir bunu açık ve net şekilde görüyoruz.

Tercih ambleme bağlı olsaydı, ya güvercin kazanırdı ya at.

*

Aslında, at da, güvercin de, üç hilal de, ağaç ve gül de ampulden iyidir.

Ampul dediğin, kısa ömürlü bir şey.

Güneş değil ki sürgit ışık saçsın, sıcaklık versin.

Yine de o kısa ömürlü bildiğimiz ampul, üç seçimdir sandıktan zaferle çıkıyor.

Üstelik oy oranı her seferinde artarak.

*

Temel, seçim sonucunu öğrendiği zaman evden dışarı çıkmış.

Karşılaştığı iki kişiden birine selam veriyor, diğerine ters ters bakıyormuş.

(Temel dedik ama arkadaşın adı dem; eski mekânı Zeytinburnu'ydu, sonra karşıya taşındı.)

Bir ara düşünmüş ki ya ters davranıyorsam?

Sonra da hızla eve koşmuş ve eşine sormuş: "Her iki kişiden birinin AK Parti'ye oy verdiği doğruysa, söyle bakalım sen oyunu hangi partiye verdin?"