İnsanların en iyi bildiği iş: Savaş
Dünya tarihini üç kelimeyle özetlemek mümkün: Savaşlar, savaşlar, savaşlar...
Barış içinde yaşamayı beceremediğimiz için, tarih boyunca savaşmışız ve hâlâ birbirimizi yemeye devam ediyoruz.
Savaşsız geçen yılların toplamı, devede kulak!
Teknoloji alanındaki gelişmeler de büyük ölçüde savaş sektörüne hizmet etmiş ve etmekte.
Kafalar, her dönemde daha üstün, daha öldürücü silahlar için yorulmuş.
"Kendini yok eden korkunç bir dünya bu..."
*
Niçin savaş yapıldığına baktığımızda, hep aynı etkenler çıkar karşımıza.
Üstünlük iddiası, hâkimiyet arzusu, daha fazla kazanma ve güç sahibi olma isteği.
Bunun yanında dinî sebepler de önemli bir yer tutar.
Aynı ırktan gelen toplumların, aralarındaki inanç farkı yüzünden çok şiddetli savaşa tutuştuklarına şahit oluruz.
Bosna savaşı, son dönemdeki en çarpıcı örnektir.
O yılları İHH mensubu olarak Bosna'da geçiren Osman Atalay'ın mesajına kulak verelim.
*
Bosna'da 11 Temmuz 1995'te Sırplar tüm şehirleri bombalıyor ve ardından şehre girerek kadın çocuk erkek demeden insanları tutukluyor, tecavüz ediyor, işkence ile öldürüp nehirlere atıyor ya da toplu mezarlara gömüyorlardı.
O günleri Sırp bölgesi kontrolünde olduğu için gerek Gorajde gerek Srebrenitsa şehri Bosna'da yaşayan bizler için hep kaygı ve tedirginlikle izlediğimiz iki şehirdi.
BM askerlerinin acizliği ve tüm dünyanın seyirci olduğu 1992–95 yılları, insanlık tarihi için utanç yıllarıdır.
11 Temmuz 1995 yılında BM tarafından güvenlikli bölge olarak ilan edilen Srebrenitsa şehrinde insanlar BM askerlerine güvenmişti, kendilerini koruyacak hiçbir şeyleri yoktu. Hollandalı askerlerin gözleri önünde teslim alınan Srebrenitsalı 8372 erkek ormanlık arazilere götürüldü ve Sırp çetnik askerler tarafından öldürülerek toplu mezarlara gömüldüler.
O gün katliamdan kurtulmak için insanlar dağ yollarından Tuzla kentine doğru kaçıyorlardı. Bunların çoğu çetniklerce yakalandı ve katledildi. Çok az insan Tuzla'ya sağ varabildi.
*
Dünyanın gözleri önünde cereyan eden bu olayın en büyük suçlularından biri BM örgütü idi. Srebrenitsa BM'nin koruması altındaydı ve Boşnaklar'ın av tüfeklerini dahi teslim almışlardı. BM askerleri o gün Boşnak erkeklerini kendi elleriyle teslim ettiler.
16. yıl dönümünün anısına her yıl Srebrenitsa'nın Potoçari köyünde anma töreni yapılmaktadır. Bu yıl da 600 kurbanın cenazesi toprağa verildi.
Babalarını kaybeden çocuklar o günleri hayal meyal hatırlıyorlar. Ne olduğunu anlayamadıkları o katliam günlerini, bugün adeta küçük bir mezar köyüne dönmüş yerde, aynı acıyı her yıl yeniden yaşıyorlar. Belki de tek tesellileri bugün Srebrenitsa soykırımının sorumlusu Ratko Mladiç'in adalet önüne çıkarılmış olması.
*
Bosna- Hersek Federasyonu, Srebrenitsa soykırımının yapıldığı 11 Temmuz'u "Yas Günü" ilan etti. Her yıl 11 Temmuz'da Srebrenitsa şehrine anıt mezar bölgesine dünyanın birçok ülkesinde bulunan Boşnaklar, sabahın erken saatlerinde anıt mezar köyüne gelerek yaşanılan soykırımın unutulmaması için gayret gösteriyorlar.
*
Bosna'da bugün Sırp soykırımını lanetlerken, Hama'yı da unutmamak gerekiyor. Hama halkı tarihinde ikinci defa Srebreitsa'nın kaderini yaşıyor.
İlki 1982 Şubat'ta idi ve Hama'da 30 bin kişi katledilmişti. Çoğunun kemikleri dahi bulunamadı.
Dünya yakın zaman önce, emperyal politik çıkarlar yüzünden Boşnaklar'ın katledilmesine seyirci kalırken, bugün Suriye halkı bölgesel çıkarların tedirginliği politikasına kurban edilmektedir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.