"Düşmanım Bana Ne Yapabilir?"
Şeyhulislam Ahmed ibnu Teymiyye hapse atılırken şöyle demişti: "Düşmanlarım bana ne yapabilir? Ben cennetimi kalbimde, bahçemi göğsümde taşıyorum. Nereye götürülsem onlar benimle beraberdir. Hapsedilmem halvet, öldürülmem şehâdet ve memleketimden sürülmem ise seyahattir."
Mescidi Aksa muhafızı Şeyh Raid Salah da, aynen bu ruha sahip biridir. Böyle bir ruh haletinin verdiği gönül rahatlığıyla dolaştığına bizzat şahit olduğumu söyleyebilirim. Buna en iyi şekilde Mavi Marmara'daki beraberliğimiz esnasında şahit olmuştum. O seyahatte aynı salonda yolculuk yaptık ve ara sıra sohbet ediyorduk. Güvertede zaman zaman bize konuşma yapıyor, Kudüs ve Mescidi Aksa davasına sahip çıkma kararlılığımızı güçlendiriyordu.
İngiltere'nin onu hapse atması karşısında sergilediği tutum ve hapse atılmaktan korkmadan davasına sahip çıkma kararlılığı düşmanlarının ona aslında bir şey yapamayacaklarını, çünkü onun bahçesini, cennetini imanıyla birlikte kalbinde, gönlünde taşıdığını ortaya koydu.
Mazlumder'in 13 Temmuz Çarşamba günü İstanbul'daki İngiltere Başkonsolosluğu önünde düzenlediği basın toplantısında gazetemizin yazarı Abdurrahman Dilipak'ın konuşmasında vurguladığı önemli bir husus vardı. Raid Salah af istemiyor; çünkü onun affa ihtiyacı yok. Af suçlu içindir. Raid Salah suç işlemedi ki affa ihtiyacı olsun. Onun tutuklanmasında affa ihtiyacı olan biri varsa o da İngiltere'dir. Çünkü suç işleyen taraf, yasalara uygun bir şekilde ve davetli sıfatıyla ülkeye girmesinden sonra Raid Salah'ı göz altına alan İngiltere'dir. Bizim onun için talep ettiğimiz de affedilmesi değil özgürlüğüne kavuşturulmasıdır.
İngiltere'nin affedilmesi de kolay bir şey değil. Raid Salah kendisine karşı yapılan haksızlık ve zulümden dolayı onu affetse İngiltere kara sicilinden kurtulacak mı? İnsanlığa karşı işlediği onca suçtan nasıl temizlenecek? Irak'ta ve Afganistan'da emperyalist güçlerle birlikte katlettiği yüz binlerce masum insanın hesabını nasıl verecek? İşgal ettiği ve yıllarca sömürgeleştirdiği topraklarda zulmettiği milyonlara karşı işlediği suçlardan nasıl arınacak?
İngiltere, Filistin'de fertlerin değil halkların, nesillerin özgürlüğünü gasp etti. 1917'de Filistin'i işgal etmesinin amacı burada siyonist terör örgütlerinin bir devlet kurmalarına imkân sağlamak ve o toprakların asıl sahiplerini göçe zorlamaktı. Amacının bu olduğu meşhur Belfur Deklarasyonunda ve Sykes - Picot Anlaşmasında gayet belirgin bir şekilde görülüyor. Zaten 1917 sonunda başlayıp 1947 sonuna kadar devam eden otuz yıllık işgal süresince izlediği politika da tamamen bu amaca yöneliktir.
Güya insan hakları faaliyetlerine destek verdiği iddiasında bulunan İngiltere'nin İstanbul Başkonsolosluğu, Türkiye'nin etkin insan hakları örgütlerinden Mazlumder'in Raid Salah'ın özgürlüğüne kavuşturulmasını talep eden mektubuna elini bile uzatmaktan çekindi. Bu tutumuyla insan haklarıyla ilgili tüm iddialarında tamamen sahtekâr ve yalancı olduğunu ispat etmiş oldu. İnsanlığa karşı büyük suçlar işlemiş sömürgeci İngiltere'nin insan hakları konusundaki iddialarında samimi olabileceğine inanmak da zaten fazla saflık olur.
İnandırıcı bir gerekçe ortaya koyamayacağını, kullanacağı gerekçelerde gülünç duruma düşeceğini bildiği için Raid Salah'a yönelik zulüm uygulaması hakkında basına açıklama yapmaktan da kaçınıyor. Ama biz onun bunu niçin yaptığını biliyoruz. Siyonist işgal devletinin verdiği ihaleyi, yüklediği sorumluluğu yerine getiriyor. Kudüs'e, Mescidi Aksa'ya sahip çıkmasından, Filistin topraklarının İslâmî kimliğinin korunması için mücadele etmesinden dolayı Raid Salah'ı daha önce birkaç kez zindana atan işgalci siyonist devlet şimdi onu susturma amaçlı zulüm uygulamasını İngiltere'ye devretti. Fakat bu zulüm uygulamaları onlara bir şey kazandıramayacak. Çünkü Raid Salah'a sahip çıkan seslerle birlikte Allah'ın izniyle Kudüs ve Mescidi Aksa bilinci daha da yayılıyor; duyarlılık daha da artıyor.
Mescidi Aksa muhafızına destek eylemleri devam ediyor. Yarın yani 16 Temmuz Cumartesi saat 15.00'te Özgür-Der'in öncülüğünde İngiltere'nin İstanbul Tepebaşı'ndaki Başkonsolosluğu önünde Raid Salah'ın serbest bırakılması talebiyle bir gösteri eylemi ve basın toplantısı düzenlenecek.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.