Milli Eğitim Bakanlığı’nın önemi malum…

AK Parti Lideri Erdoğan, bu önemli bakanlığın başına getirmeyi planladığı Ömer Dinçer için vizeyi ancak bu dönem alabildi!

Dinçer’den Başbakan Erdoğan’ın da, milli eğitimin de büyük beklentileri bulunuyor.

Bunun farkında olsa gerek ki, çiçeği burnunda Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer işe hızlı başladı.

Bana gelen bilgilere göre daha Nimet Çubukçu’dan görevi devraldığı gün müsteşar yardımcılarını topladı…

Onlara kısa ama öz mesajlar verdi.

Ertesi gün de daire amirlerinden 5-10 dakikayı geçmeyecek şekilde tanıyıcı bilgiler aldı.

İlk hafta sonunu yoğun bir şekilde kurumu tanımaya yönelik görüşmelere ayıran Ömer Dinçer, bir fırsatını bularak kabineden bir büyüğü ile Atatürk Üniversitesi mezunlarının pikniğine de uğrayıp gönül aldı.

Dinçer’in haftanın ilk gününü, ciddi beklentilerin olduğu Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü’ne (EĞİTEK) ayırması, bu birimi çok yakından takip edeceği izlenimi oluşturdu. Burada, salonları tek tek dolaştı, Nimet Çubukçu için yeniden tanzim edilen makam odasında Genel Müdür ve ilgili birim amirlerinden brifing aldı..

Geçtiğimiz hafta Salı ve Çarşamba günü, vaktinin büyük bir kısmını, Çubukçu’dan geriye kalan MEB’deki en sorunlu kurul olarak gösterilen Ortaöğretim ile İlköğretim Genel Müdürlüğü'ne ayıran yeni Bakan’ın, hem EĞİTEK’den, hem de Ortaöğretim ve İlköğretim’deki çalışmalardan memnun olmadığı bana gelen haberler arasında. 

Bakan Dinçer'in bir gözünün de zaman zaman usulsüzlük olaylarıyla gündeme gelen Talim Terbiye'de olacağı kaydediliyor.

Bilgi teknolojilerini yakından takip ettiği bilinen Dinçer’in, sorduğu isabetli ve can alıcı sorularla bürokratlara soğuk terler döktürdüğü, brifing sırasını atlatan daire amirlerinin bir çoğunun morallerinin bozuk olması dolayısı ile ağızlarını bıçak açmadığı da Bakanlık koridorlarında konuşuluyor.

Hatta ilk brifingi veren Genel Müdür’ün akşam mesaisinden sonra Bakanlığa geldiği, öncelikle Strateji Dairesi Başkanı olmak üzere, sıranın kendilerine gelmesini stresle bekleyen bazı bürokratlarla bilgi paylaşımında bulunduğu belirtiliyor.

Bakanlık kaynakları, brifing vermeye hazırlanan dairelerin büyük bir kısmında adeta bir panik havasının oluştuğu, izinlerin iptal edildiği, bazı Genel Müdürlerin de göreve gönderdiği personelini sözlü talimatla geri çağırdığını ifade ediyor.

MEB’de tecrübeli bir bürokratın bu görüntüye ilişkin tespitleri hayli dikkatimi çekti…

11’den fazla bakanla çalıştığını, böyle bir ortamı daha önce hiç yaşamadığını, kendine güveni olmayan, bilgi birikimi ile yetersiz, bulunduğu konuma uçarak gelmiş idarecilerin böyle bir tehevvüre kapılmasının normal olduğunu, dersine zamanında ve iyi çalışanların, makamını hak ederek gelenlerin paniklemesini gerektirecek bir durumun da olmadığını kaydetti.

Ülkemizin geleceği için çok önemli ve böylesine köklü bir kurumun, -özellikle Çubukçu dönemine ilişkin- akordunun gittikçe bozulduğu, civatalarının gevşediği yönündeydi.

Böyle bir görev için isabetli bir tercih olduğu, bu dönemde iyi şeylere imza atılacağı yönünde olumlu görüşlerin çoğunlukta olduğu eğitim camiasının nabzını iyi tutan kaynaklarca söyleniyor.

Artık yeni bakanın kaybolan zamanı telafi etmek adına hemen vites değiştirmesi gerektiği ısrarla ifade ediliyor.

Dinçer’in Kurumu tanıyıncaya kadar önce arazi vitesinde sonra ise hızla vites değiştirmesinin daha doğru olacağı dillendiriliyor.

Ömer Dinçer’in MEB’in başına getirilmesi Bakanlık merkez ve taşrada çalışan personel arasında heyecan uyandırmış durumda.