O, göklerde ve yerde tek Allah'tır. Gizlinizi, açığınızı bilir. ( Hayır ve şerden) ne kazanacağınızı da bilir. En’am-3

Bazılarının zannettiği gibi sadece göklerin ilahı değildir… Sadece yeryüzünü sulattıran, güneşiyle ısıttıran ve göklerdeki yıldız ve gökcisimleriyle ilgilenen, yeryüzüne aralıksız hizmetçilerini sunan ve insanların yaşantılarına karışmayan bir ilah değildir…

Bu ayette Allah-u Teala isim ve sıfatlarından bir ya da birkaçını kullanmamıştır… Yani: O, göklerde ve yerde tek Rabb’dır.’ Diyebilirdi… Ya da başka isim ve sıfatlarını kullanabilirdi…

Ama Allah-u Teala tüm isim ve sıfatlarını içine alan bir isim kullandı… (Sanki) şöyle dedi:
• Göklerde ve yerde her ne varsa benim tasarrufum altındadır.
• Göklerde ve yerde her ne varsa gözetimim altındadır
• Göklerde ve yerde her ne varsa sayılarını bilirim.
• Göklerde ve yerde her ne varsa seslerini karıştırmadan işitirim.
• Göklerde ve yerde her ne varsa ilmim altındadır.
• Göklerde ve yerde her ne varsa ben yarattım.
• Göklerde ve yerde her ne varsa rızıklarını ben veririm.
• Göklerde ve yerde her ne varsa bana muhtaç, ben ise hiç kimseye muhtaç değilim.
• Göklerde ve yerde her ne varsa ihtiyaçlarını ben karşılarım
• Göklerde ve yerde her ne varsa izin verdiğim tarihe kadar yaşarlar.
• Göklerde ve yerde her ne varsa ölüm tarihine ben karar veririm.
• Göklerde ve yerde her ne varsa içinde gizli tuttuklarını bilirim.
• Göklerde ve yerde her ne varsa açığa çıkardıklarını da bilirim.
• Göklerde ve yerde her ne varsa öncesini, şimdisini ve sonrasını bilirim.
• Göklerde ve yerde her ne varsa mutlak hâkimiyet bana aittir.

Bu sıraladıklarımız Allah’u tealanın isim ve sıfatlarından sadece birkaçıydı… Ama insanlar Allah’ın hâkimiyetini sadece göklerle sınırlandırarak yeni bir inanç sistemi ürettiler… Yeryüzündeki hâkimiyetine son verilmiş (Hâşâ!) sadece göklerle ilgilenen bir Allah inancına sahip olmuşlardır… Bu inanç sisteminde biz Müslümanların elindeki kur’an ve sahih sünnet geçerliliğini kaybet durumunda…

Allah’u Teala bu inanç sisteminin geçersiz olduğunu bu ayetle bizlere bildiriyor. Allah-u Teala hem göklerde hem de yerde tüm isim ve sıfatlarıyla hâkimdir ve her şey tasarrufu altındadır, gözle görülen ve görülmeyen her şey…

Bu ayet İslam dışındaki tüm inanç sistemini kökünden red ediyor… Yeryüzünün her bir karışında hâkimiyet Allah’a aittir… Ama cahil insanoğlu Allah’a rağmen Allahtan aldıkları akıllarını ilah edinerek Allah’a şirk koşmuşlardır… Evet… Bu ayet akıllarını ilah edinenlere bir uyarıdır aslında…

Göklerin ilahının Allah olduğuna inanmaları bunların inançlarının yarısının doğru olduğunu zannettirmesin bize… Göklerdeki hareketliliklere müdahale edemediklerinden ve tasarrufu altına alamadıklarından böyle düşünüyorlar…

Evet… Yeri ve göğü yaratan Allah insanların yaşam şekillerine müdahalede bulunmak ister ve en doğal hakkıdır… Allah-u Teala yeryüzünü ve içindekilerini insanın hizmetine sunacak ve insanların yaşantılarına müdahale etmeyecek… Böyle bir şey bozulmamış insan fıtratına da terstir…

Evet… Allah-u Teala insanların yeryüzünde adamakıllı nasıl yaşanacağını bilir ve merhameti gereği bu yaşam şeklini insanlar içinden seçtiği peygamberler vasıtasıyla insanlara bildirir… Allah’ın gücünü gören ve aklını vahye teslim edenler Allah’ın isim ve sıfatlarının gökleri ve yeri kuşattığına şahit olurlar ve iman ederler…

‘Gizlinizi, açığınızı bilir.’ İnancın doğup büyüdüğü tek zemin olan kalp, içinde barındırdığı tüm bilgileri dış etkenlerden korur… Kimsenin müdahale etmesine izin vermez… Fakat o kalpte yeşeren inançları, plan ve projeleri Allah, bilir… O bilgiler daha kalbe ekilmeden önce Allah bilir… Öncesini, şimdisi ve sonrasını bildiği gibi…

Allah’ın kalpte geçenleri bilmesi büyük bir gücün eseri… Subhanallah! Düşünebiliyor musunuz, şuan yazdıklarımı ve ne yazacağımı biliyor. Parmaklarımın hangi tuşa basacağını çok önceden biliyor… Şuan sizin bu yazıyı okuyup okumadığınızı ve ne kadar anlayıp anlamadığınızı biliyor…

‘Kalpte geçenleri Allah bilir’ bilgisi ne büyük bir lütuf… Eğer böyle bir bilgiden mahrum kalsaydık inançlarımızı gözden geçirmeyip birçok kötülüğün filizlenmesine müdahale edemezdik…

Evet… Niyetlerin ve inançların yerleşim merkezi olan kalbimiz kontrol altında… Kim ihlâsla amel ediyor, kim ameline riya mikrobu sosluyor tamamı Allah’ın kontrolünde… Ve hepsini Allah biliyor…

Allah’ın kalpte geçenleri bilir bilgisi ne büyük bir nimet… Otokontrol yapılması için ne büyük bir nimet…

(Hayır ve şerden) ne kazanacağınızı da bilir. Evet… Kalbimizdeki inanç sistemi bizleri ya şerre ya da hayra yönlendirecektir… Allah, ne tarafa yöneleceğimizi de bilmektedir… Bu ne büyük güç ya rabbi!

Her taraftan kuşatılmışız… Dünümüzü, bugünümüzü ve yarınımızı en ince ayrıntısına kadar bilen Allah tarafından kuşatılmışız… Bu kuşatılma takvanın kapısını ardına kadar aralar, bilenler için tabii…

Allah’ın ilmini bilemeyen, isim ve sıfatlarını bilemeyen insanlar ilah ettikleri akılları kendilerini nereye sürüklerlerse oraya giderler… İlah edilen aklın kumandası kesinlikle şeytanın elindedir… Yolcularını cehennemin kapısına kadar getirir ve kıyamet kopana kadar o kapıda bekletir…

Rabbim bizleri şeytanın şerrinden korusun ve her an kendi gözetimi altında olduğumuzu bizlere unutturmasın… Amin.