Rabbimize hamd olsun bizi onbir ayın sultanı Ramazan ayına ulaştırdı. Belli ki, kendimize gelebilmemiz için, bizlere Ramazan ayı gibi bir fırsatı daha verdi.

Ramazan ayında, maddi ve manevi temizlik daha kolaydır. Oruçlarımızı tutuyoruz.

İlâveten namazlarımıza teravih namazını da kattık.

Aman dikkat edip bu namazları yarışa çevirmeyelim.

Bilindiği gibi teravih namazı fiil ve kavli bir sünnettir ve de 20 rek'attır.

Vakti, yatsı namazının vaktidir.

Her namazda olduğu gibi tadil-i erkân (namazı gereği gibi kılmak) ve harflerin mahreclerinden çıkması kesinlikle lâzımdır.

Vaktinde kılınmazsa kaza da edilmez.

Teravih namazı sadece oruç tutanların değil, Ramazan ayına yetişen Müslümanların kılmaları gereken bir sünnettir.

Kadın-erkek oruç tutsun veya tutmasın her mü'mine 20 rek'atlık bir sünnettir.

Cemaatle kılınması, camilerde toplanılması büyük fazileti celbeder.

Ancak, bazı camilerde görevliler, birkaç ayeti Ramazan boyu tekrar eder dururlar. Metinler son derece sür'atli okunur.

Sür'at temposu rükû ve secdelerde de devam eder. Bu öyle bir manzara arz eder ki, sanki görevli kişi, göremediğimiz biri ile yarış halindedir.

Namazdan çıkıldığı zaman, sokaklarda cemaat bu yarışın kritiğini bir ay boyu sürdürür giderler:

"Bizimki daha önce kırdıldı, sizinki daha önce kıldırdı" diye.

Bazan da bir caminin lehine, diğerinin aleyhine sür'at hesabından ötürü cemaat dengelerinin bozulduğu görülür.

Bu ve benzeri olaylar sünnete uygun değildir. İbâdetlerin ciddiyet ve vekarına, Hz. Muhammed (s.a.v.) ve sahabelerinin (Radiyallahu anhüm) tatbikatına gölge düşürmeye kimsenin hakkı yoktur.

Teravih bir ibâdettir.

İbâdetin özünden taviz verilmemelidir. Halkı, ibâdete ciddiyetsizliğe sevk etmemelidir.

Namazı erkânı üzere kılmayanların namazlarının ahirette yüzlerine vurulacağını Peygamber Efendimiz bizlere haber vermiştir.

Bugün birçok yerlerde şeklen kılınan teravih namazları; düşünmek lazım imâmın mı, cemaatin mi yüzüne çarpılır? Yoksa her ikisinin de mi yüzüne çarpılacak? Allah (c.c.) bilir...

Aman biz bu yarışa katılmayalım...