Ramazan bereketi her yere yansıdı
Trabzonlu Temelin arkadaşı Dursun’a milli piyangodan çok çok iyi denebilecek miktarda bir ikramiye çıkar. Parayı alabilmek için genel müdürlüğe yani Ankara’ya gitmesi gerekir. İşlerini yoluna koyduktan sonra seyahat acentesine gider ve otobüsle Trabzon’dan hareket eder. Birkaç saat sonra verilen ilk ihtiyaç molasında, ne var, ne yok diye köydeki evini telefonla arar ve eşinin incir ağacından düşerek hayatını kaybettiğini öğrenir. İşini bitirip cenazeye yetişirim diyerek yolculuğuna devam eder. Birkaç saat sonra verilen ikinci ihtiyaç molasında da yine durumu sormak üzere evine telefon eder. Bu kez de kayın validesinin, pencerelerin camını silerken düşüp hayatını kaybettiğini öğrenir. Bozuntuya vermeden üzgün ifadelerle telefon görüşmesini sona erdirir ve ahizeyi yerine yerleştirdikten sonra ellerini açarak: Ya Rabbi, bu aciz kuluna verdikçe veriyorsun, verdikçe veriyorsun der.
2011’in yüksek askeri şurası toplandığında neler olabileceğini merak ettik durduk. Seçilmişler mi etkin olacak, yoksa atanmışlar eskiden olduğu gibi yeni atama listesini masaya koyarak siyasiler de kuzu kuzu o listeyi imzalıyacaklarmıydı? Gözaltında tutulan ve rahatsızlığa yol açtığı bilinen rütbelilerin durumu askeri personel kanununa rağmen nasıl şekillenecekti? Yeni kuvvet komutanları kim olacaktı. Halen davaları sürdüğü halde mahkemelere gitmeyerek hukuku baypas edenler hak ettikleri muameleye tabi tutulabileceklerimiydi? Derken ajanslara düşen haberlere göre Genel Kurmay Başkanı ve Kuvvet komutanları kendi istekleriyle istifalarını vermiş ve emekliliklerini istemişlerdi. İlk şaşkınlık atlatıldıktan sonraki durum netleştikçe ortalığa rahatlık hâkim oldu. Hem GKB ve hem de üç KK istifa edince benim aklıma yukarıdaki Dursun’un fıkrası geldi. Bir anda ne de beklenmedik gelişmeler yaşanmış, Mevla’nın lütufları üst üstüne gelmeye başlamıştı öyle. Hem yeni atamaların önü açılmış, hem de YAŞ’taki o malum yanlış oturuş şekli olması gerekene evirilmişti. Bu yeni denklemde, örneklerini çok gördüğümüz hukuku arkadan dolanan ve hukuka saygıyı özde değil, sözde gösterenlerin yerine, Hukuku ve Demokrasiyi önceleyen bir ismin GKB vekilliğine getirilmesiyle ortalık iyice rahatlamış oldu. Biz endişe etmiş olsak ta, gelişmeleri bir yüce el planlıyordu. O’na nihayetsiz hamd ve şükürler olsun.
Yıllardan beri bu memlekette askeri vesayetten bahsedilir ve bu vesayetin ortadan kaldırılabilmesi için ehlince fikirler serdedilir. Ama gelinen noktada pek mesafe alındığı da söylenemez. Bir kısım münferit mevzii başarılar elde edilse de, darbe anayasalarını temelinden değiştirmedikten sonra sorunun kökten halledilmesinin mümkün olmadığı görülür. Darbe anayasalarının kendilerine vermiş olduğu kontrol yetkilerini her fırsatta kullanmaya kalkanlar tepki görse de geri adım atmaz. En nihayetinde durumdan vazife çıkarmakla yükümlü olduklarını, bunun en önemli vazifeleri olduğuna inanırlar. Böylece de halkın oylarıyla işbaşı yapan hükümetle mücadele etmek, milletin inancına irtica yaftası vurarak kutsal değerlerine hakaretle onları küçümsemek üzere internet siteleri işletmek, başı örtülü asker annelerine cüzamlı muamelesi yaparak oğlunun yemin törenini dikenli tellerin ardından izletmek, sakallı asker babalarını ve sakallı emekli subayları askeri tesislere kabul etmeyerek rencide etmek, her hangi bir kapalı salon programında başı örtülü bir Müslüman hanımefendiyi fark ettiklerinde hemen tepki koymak, istedikleri gelişme yaşanmayınca da salonu terk etmek ve benzeri yüzlerce misalle bunu anlatmak mümkündür. Biz bu konuları gazete sayfalarından tiksinerek okumaktan yorulduk ama onlar bu çirkin uygulamaları ısrarla tatbik etmekten yorulmadılar. Andıç üstüne andıç üretip bu Müslüman Milletin değerleriyle bir türlü barışamadılar.
Şimdi ise gelinen noktada ümitlerimiz artmış ve mübarek ramazanın hürmetine işler hall yoluna girmiş gözükmektedir. Milli irade, milletten aldığı yetkiyi üç-beş oligarg’a teslim etmeden, ona sahip çıkmış ve yüreklerimize de su serpmiştir. Dua ve niyazlarımız onlarla beraberdir. Bu önemli gelişmeler aynen bu hızla devam etmelidir. Milletin hasretle beklediği gelişmeler başta sivil ve özgürlükçü bir anayasa olmak üzere behemehâl hayata geçirilmelidir. Pansuman tedbirlerle yetinilmemelidir. Emellerini müstevlilerin emelleriyle tevhid edenler asla gözden kaçırılmamalıdır.
Ramazan-ı şerifiniz hayır ve mübarek olsun, Mevla yar ve yardımcınız olsun… Amin…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.