Zaferler ayımız...
Son 1000 yıllık tarihimizi oluşturan, akışını etkileyen hattâ değiştiren Türk zaferlerinin Ağustos ayına rastladığı dikkat çekmiştir. Dünya tarihinin yolunu çizen bu Ağustos zaferlerimizin 8’ini hatırlıyorum. Ağustos ayında yaptığımız fetihlere girmedim, ayrı bahistir.
MALAZGİRT: 26 Ağustos 1071. Türk hâkanı Sultan Alp Arslan, en kudretli ve önemli, en medenî Hristiyan devleti olan Bizans’ın ordusunu yok ediyor. 3 yıl sonra 1074’te taht şehri İznik olmak üzere Türkiye devleti kuruldu. Alp Arslan’ın yeğeni ve Anadolu Fâtihi Birinci Sultan Süleyman-Şâh, Türkiye devletinin ilk hükümdarı olarak İznik’te tahta oturdu. Bizans’ın Anatolia‘sı öylesine Anadolu’ya dönüştü ki, 1090’lı yıllarda bu Selçuklu devletine Avrupa’da Turchia (Türkiye) denmeye başlandı, bugün de devletimizin adıdır. Osmanlı devletinin temelleri atıldı.
OTLUKBELİ: 11 Ağustos 1473... Erzincan yakınlarında geçti. Akkoyunlu Türkmen hükümdarı Sultan Uzun Hasan, Osmanlı ile aynı dili konuştuğu, aynı mezhepten olduğu halde 25 Avrupa devleti ile koalisyon kurarak Anadolu’nun tamamını ele geçirmek istedi. Otlukbeli meydan muharebesinde Akkoyunlu Türkmen ordusunu hezimete uğratan Fâtih Sultan Mehmed, çeyrek asır savaşarak Türkiye aleyhindeki dehşetli koalisyona galip geldi. Askerî olduğu kadar diplomatik bir savaştı. Osmanlı cihan devletinin sağlam temelleri atıldı. Top silâhının meydan muharebelerinde de etkisi ispatlandı. Uzun Hasan, Timur’un vârisi olduğu iddiasını gerçekleştiremedi. Osmanlı’nın Batı Anadolu-Balkanlar (Rumeli) coğrafyasında kurulan bir devlet olduğunu vurgulamak isterim. Orta Anadolu sonradan katılmış, daha sonra Doğu Anadolu da alınarak Türkmen beylikleri ortadan kaldırılmıştır.
ÇALDIRAN: 23 Ağustos 1514... Sultan Akkoyunlu Uzun Hasan’ın torunu (kızının oğlu) Şâh İsmail, üstelik yeni bir din iddia ederek, Osmanlı’yı Rumeli’ne atıp dedesi gibi Anadolu’nun tamamını ele geçirmek istedi. Türkçe’mizin büyük şairlerinden de olan Şâh, Osmanlı devlet düzeninden sıkılan Anadolu Türkmenleri’ni kandırıp güçlü ordu kurmuştu. Uzun Hasan’ın taht şehri Diyarbakır, yerini Tebriz’e bırakmıştı. Otlukbeli’nde Sünnî-Hanefî Türkmen ordusu yerine, Çaldıran’da müfrit Şîî Türkmen ordusu Osmanlı‘nın karşısına çıktı. Yavuz Sultan Selim, bir kaç saatte çok kudretli Safevî ordusunu yok etti. Şâh İsmail, Anadolu’yu alamadı, o da Timur’a özenmişti. Yavuz, Fâtih’in torunudur. Otlukbeli’nde ve Çaldıran’da çok Türk kanı aktı. Türk’ün Türk’le savaşmasıdır. (Çaldıran bugünkü ilçemiz değil Azerbaycan’da bir yerdir).
MERCİDÂBIK: 24 Ağustos 1516... Çaldıran’dan tam 2 yıl sonrasıdır. Büyük cihangir Yavuz Sultan Selim, Çaldıran’da Diyâr-ı Acem‘e baş eğdirdikten sonra, sıra Diyâr-ı Arab‘ı teshîre gelmişti. Bu da gerçekte bir kardeş savaşıdır. Aynı dili konuşan, aynı mezhepten üstelik resmî adı “Türk Devleti” olan Mısır-Suriye-Filistin, Lübnan, Çukurova’ya egemen Memlûk imparatorluğu ile Haleb yakınında Dâbık Otlağı’nda kapıştı. Memlûk Sultânı muharebe meydanında öldü. Yanında bulunan Abbâsî halîfesi, Osmanlı himayesine alındı. Hemen Haleb’e giren Yavuz, halîfe ilân edildi. Hılâfet-i İslâmiyye, 766 yıl sonra Abbâsîler’den -408 yıl için- Osmânoğulları’na geçti.
MOHAÇ: 29 Ağustos 1526... Merc-i Dâbık’tan 10 yıl sonrasıdır. Yavuz’un oğlu Kaanûnî Sultan Süleyman 31 yaşındadır. Macaristan güneyinde Mohaç sahrâsında 2 saat içinde, Macar ordusunu -kralları dahil- yok etti. Bugünkü sınırlarının dört misli Adriyatik’le Karadeniz arasındaki Büyük Macaristan krallığı tarihe karıştı. 11 Eylül’de Osmanlı’nın Budin dediği Budapeşte’ye Sultan Süleyman, mukavemet görmeden girdi. Macaristan krallarının sarayında tebrik kabûl etti. Avrupa devletler dengesi Habsburglar (Almanya-İspanya-Portekiz) aleyhine Fransa-İngiltere lehine bozuldu.
Mohaç’tan 4 ay, 7 gün önce -aynı zamanda Türkçe’nin en büyük şair ve yazarlarından olan- 43 yaşındaki Timuroğlu Bâbür Şâh, Türkistan’dan Hayber’i geçerek Hindistan’a girdi. PANİPAT meydan muharebesinde (22 Nisan 1526) tarihin seyrini değiştiren büyük zafer kazandı. 2 gün sonra Delhi’ye akabinde Agra’ya girdi. 1 Şubat 1527 Kânwâ (Fethpûr-Sîkrî yakını) meydan muharebesinde 1000 fil, 200.000 piyadelik Hindû ordusunu yok ederek tarihin en muhteşem devletlerinden birini kurdu (bâbur, Türkçe’de bugün çita dediğimiz parsın adıdır, böbürlenmek buradan gelir). Panipat muharebesinde Mustafa Topçu adlı eski Osmanlı topçu albayının komutasındaki topçu birliği, ağırlıklı rol oynadı, karşı taraf fillerine güveniyordu, topçusu yoktu. Bâbür’ün, Fâtih’in kurduğu Osmanlı topçusu ile Hindistan kıt’asını fethettiğini vurgulamam lâzım. Timuroğulları, Osmânoğulları gibi Sünnî-Hanefî ve Nakşbendî’dir.
VÂDİSSEYL: 4 Ağustos 1578. Fas kuzeyinde Vâdisseyl’deyiz. Osmanlı’nın Cezâyir bahriye beylerbeyisi (oramiral) Gazi Ramazan Paşa, 30.000 Türk ve 30.000 yardımcı Arap askerinden oluşan acele topladığı ordu ile, hızla Cezâyir’den Fas’a geçmiş, Fas’ı alıp Latin Afrika kurmak isteyen Portekiz-İspanyol ordusunu, Fas’ın büyük şehirlerine girmelerine izin vermeden Vâdisseyl’de yakalamıştı. Karşı sahil Avrupa’dır (İspanya). Deniz batıda Akdeniz’dir, hemen doğuda Atlas Okyanusu. İnebahtı (Lepanto) deniz bozgununun karşılığı sağlanacaktır. Osmanlı’nın Afrika sahillerinden Avrupa devletlerini kesin atmak politikasıdır. Portekiz Kralı’nın komutasındaki Portekiz kuvvetlerine güçlü bir İspanyol tümeni, Fas Sultanlığı iddia eden güçlü bir Fas tümeninden başka İtalyan, Papalık, Alman, Fransız birlikleri de katılmıştı. Haçlı ordusunu bu toplam 80.000 piyade ve süvari ile 360 top’tan başka, sahilde zafer bekleyip çıkarma yapmayı bekleyen İspanyol-Portekiz armadası destekliyordu. Ramazan Paşa, hızlı taarruzla Haçlı ordusunu perişan etti. Portekiz Kralı ölenler arasında idi. 360 düşman topu, Türkler’in eline geçti. Sinan Reis diye ünlü Osmanlı tümamirali, maneviyatını yitirmiş düşman donanmasını bozdu, büyük ganimet alındı. Kuzey Afrika, Endülüs’e dönmekten, İspanyolca ve Portekizce konuşan Latin Afrika olmaktan kurtuldu. Oruç Reis ve kardeşi Barbaros Hayreddin Paşa’nın, Turgut Paşa’nın misyonu, zirvesine ulaştı. Portekiz’de Fransa hanedanının bir dalı olan hanedan düştü. İspanya kralı, Portekiz kralı olarak iki devlet birleşti. Portekiz, denizaşırı sömürgeciliğinin bir asırdan beri lideri bir büyük devletti.
BAŞKUMANDAN (DUMLUPINAR) Meydan Muharebesi: 26 Ağustos’ta başlayan mükemmel, eksiksiz bir sürprizle gerçekleştirilen Türk taarruzu müstevlî Yunan ordusunun büyük kısmını kuşatıp 30 Ağustos 1922 günü Dumlupınar yakınlarında yok etti. Taarruzun planlarını bir yıl boyunca Fevzi Çakmak Paşa hazırlamıştı. Başkumandan Müşir (Mareşal) Gazi Mustafa Kemal Paşa, tek vurucu taarruzla İzmir’e erişecek bir plan istemişti, öyle yapıldı ve Başkumandan büyük liyakatle uyguladı. Batı Cephemiz 2 ordudan oluşuyordu, 2. Ordu komutanı, düşmanın Ankara‘ya gelmesine bile müncer olabilecek bir kumar şeklinde düşündüğü için toptan taarruz projesi yerine yıpratma planı teklif etmişti. 1. Ordu komutanı Sakallı Nûreddin Paşa, Sultan Abdülhamîd’in mareşallerinden birinin oğlu, pervâsız bir askerdi. Fahreddin (Altay) Paşa’nın ilk İzmir’e giren süvari kolordumuz, 1. Ordu’ya bağlı idi. Batı Cephesi komutanı İsmet Paşa, Başkumandan’ın yanında bulunuyordu. Yahyâ Kemâl’in İslâm’ın son ordusu dediği ordumuz İzmir’i, Bursa’yı 10 gün sonra 9 Eylül’de geri aldı. Sonra İstanbul ve Edirne’yi de aldık.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.