Dua
Hayırların celbi, belaların def’i için dua devranıdır. Umulanlara nail olup, korkulanlardan emin olmak için dua mevsimidir.
> Washington, DC
Ramazan veya asıl yazılışıyla ‘ramezân’ yanma demek. Günahların, kötülüklerin, yanması, yok olması. Bu da oruç tutmak, dua etmek, bazı vazgeçilmez duaları da kendinde toplamış olan namaz kılmak, içten pişmanlıklarla af dilemek, hayır ve hasenat yapmakla mümkün.
Oruç, hususi yazılışıyla ‘uruç’ ayındayız, günahlardan kurtulup mânevi mertebelerde yükseliş ayı. Ecdad ne güzel tarif etmiş ‘on bir ayın sultanı’ diye. On bir ayın sultanı gelirken ilk akşamdan teravihlerle karşılanır, sanki yoluna güller dökülür ve ‘hoş geldin ya şehr-i ramazan’ ey ramazan ayı hoş geldin, sana hasrettik, şükür kavuşturana, denir. Ayın ikinci yarısı hüzne dönüktür, ‘el veda ya şehri ramazan! Gidiyorsun ama umarız ki memnun kaldın, kusurumuz çok, fakat sen âli cenabsın, kusurumuza bakma ve bize lütfen şefaatçi ol.’
Dua, yine orijinal metniyle ‘düa’ Arapça bir kelime, yalvarma, yakarış demek. Kulun samimi olarak Allahü teâlâya sığınması, yalnız kalmışken, çaresizken kimsesizlerin kimsesine ‘el gıyas/yetiş ya Rabbi’ demesi. Bizim irfanımızda duanın bir adı da ‘tazarru’dur. Duayı tenha köşelerin samimiyeti içinde yaptığımız gibi, mensur şiirler, şiirlerle dillendirmiş veya yağmur duası gibi sosyal olaylarda çözüm tarzı olarak da yaşamışız, yaşarız.
Çünkü ilâhi vaad vardır:
O’nun, o yüceler yücesinin vaadi mutlaktır. Kitaplar üstü kitabında ‘bana halis kalb ile dua ederseniz duanızı kabul ederim’ anlamında muştusu, ezelden ebede bir mahya gibidir. Allah Resulünün -sallallahü aleyhi ve sellem- kutlu haberi, tükenmez bir müjdedir. ‘Bir mü’minin din kardeşi için arkasından yaptığı hayır-dua kabul olur. Bir melek, dua edene Allahü teâlâ, bu iyiliği sana da versin, der.’
Duaların da gündemi var...
O gündem zamana, mekâna veya şahsa bağlıdır:
Zaman, seher vakti, cuma gibi mübarek günler, hutbe okunma vakti, leyle-i kadr gibi, kandiller gibi mübarek gecelerdir, kalbin kırık olma zamanlarıdır. Mekân, Kâbe, Arafat, Peygamberler Peygamberinin yüksek huzurları, enbiya, İslam hükümdarı, âlim, evliya ve şehidlerin kabirleridir, gurbettir. Şahıs, hoca, ana-baba, dul yetim, fakir-fukara, mazlum, mağdur insanlardır.
An bu ân dem bu demdir.
Hayırların celbi, belaların def’i için dua devranıdır. Umulanlara nail olup, korkulanlardan emin olmak için dua mevsimidir.
Gündem duadır.
O değişmez gündemdir.
Ramazan, aynı zamanda hediyeleşme ayıdır. Duadan öte hediye ne mümkün. Aşağıdaki dua SEVGİLİ PEYGAMBERİM kitabı 15. Cildinden. Bu da bizim sizlere hediyemiz.
-Ey Allahım! Gelecek için endişelenmekten, geçmiş için tasalanmaktan, güçsüzlükten, tembellikten, korkaklıktan, cimrilikten, bel büken borçtan, zalim ve kötü kimselerin kötülüğünden sana sığınırım!
Amin.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.