Keffaretler 4
Bu âyet-i kerimelerden de anlaşılacağı gibi zıhar keffareti oruç keffareti ile aynıdır. Eşine karşı zıhar yoluna başvurmuş olan mükellef bir erkeğin keffareti yerine getirmedikçe onunla cinsel temasta bulunması caiz olmaz. Zıhar yapan kimse yalan söylemiş, gerçekte kendisine helâl olan bir şeyi haram göstermiş olmaktadır." (Mevsilî, İhtiyar, 3/162-163)
Sonuç olarak zıhardan vazgeçmek isteyen erkek azat edecek köle bulamazsa, peşpeşe iki ay oruç tutar. Eğer sağlığı buna elverişli değilse altmış yoksulu doyurur. Bu sıranın gözetilmesi zorunludur.
İki ay peşpeşe oruç tutarken gece veya gündüz, özürlü veya özürsüz, unutarak veya kasten ailesi ile cinsel temasta bulunsa, iki aylık oruca yeniden başlaması gerekir. Çünkü zıhar âyetinde: "...birbirleriyle cinsel temasta bulunmadan önce.. " keffâretin yerine getirilmesinden söz edilmiştir.
Bir erkeğin eşine: "Sen bana annem gibisin veya annemin benzerisin" sözünü kullanması halinde şu ihtimaller ortaya çıkar. Bununla eşinin iyiliğini kasdetmişse bir şey gerekmez. Zıharı kasdetmişse zıhar hükümleri uygulanır. Boşanmayı kasdetmişse bir bâin talak meydana gelir. Hiç bir niyet taşımamışsa, bu sözü ile bir hüküm meydana gelmez. (Alemgir, el-Fetava'l-Hindiyye, 1/505-514.)
5- Traş Keffareti: Hac için ihrama girip hastalık gibi bir özre binaen saçlarını vaktinden evvel traş ettiren veya soğuk, hastalık gibi bir özür sebebiyle dikilmiş elbise giyen kimseye gerekli olan keffarettir. Bu hususta Cenab-ı Hak şöyle buyuruyor:
"İçinizden her kim hastalanır veya başından rahatsız olur da tıraş olmak zorunda kalırsa fidye olarak ya oruç tutması, ya sadaka vermesi, ya da kurban kesmesi gerekir." (Bakara Sûresi:196)
Ka'b b. Ucre (R.A.) şöyle demiştir: Hudeybiye musalahası esnasında Hz.Peygamber (S.A.V.) Efendimiz yanımda durdu. Başım bit kaynıyordu. Bana:
- Başındaki haşereler seni rahatsız ediyor mu? diye sordu. Ben:
- Evet, deyince:
- Başını tıraş et veya tıraş ol, buyurdu. İşte bu, Bakara sûresi:196 ayet-i kerimesi indi. Sonra Hz.Peygamber (S.A.V.) Efendimiz:
"Üç gün oruç tut veya altı fakire sadaka ver, yahut mümkün olan bir kurbanı kes" (Buhari, Hac:7, No:1720, 2/644; Müslim, Hac:10, No:1201, 2/866; Ebu Davud, Menasik:42, No:1860; 1/574; Tirmizi, Tefsiru'l-Kur'an:20, No:2984, 4/454; A.b.Hanbel, No:17640, 4/241; Darakutni, Hac:281, 2/298; Beyhekî, es-Sünenü'l-Kübra, Hac: No:8785, 6/460, Taberani, el-Mu'cemu'l-Kebir, No:233, 19/113, İbn-i Huzeyme, Menasik:593, No:2677, 4/196) buyurdu.
Ayet-i Kerime ve hadis-i şerifin ifadesiyle, traş keffareti şu üç şeyden biri ile olmaktadır. Keffareti ifa edecek olan hacı muhayyerdir:
a- İsterse bir koyun keser. Harem dahilinde kesilmesi gerekir.
b- Dilerse altı fakire birer fitre miktarı sadaka verir. Mekke-i Mükerremenin fakirlerine verilmesi efdaldir.
c- İsterse üç gün oruç tutar. Bu orucun ardarda tutulması şart değildir ve istenen yerde tutulabilir. (Alemgir, el-Fetava'l-Hindiyye, 1/244.)
Dinimizce meşru kılınan ve ifa edilmesi ALLAH Teâlâ'nın kulları üzerinde bir hakkı olan bu keffaretler, görüldüğü üzere fakirleri, köleleri ne kadar korumaktadır, sosyal adaleti ne kadar sağlamakta ve toplum yapısındaki boşlukları ne kadar doldurmaktadır!..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.