Ramazan ayının sonuna geldik. Yarın akşam son teravih namazımızı kılacağız. Bir sonraki yıla kim ere kim kala.

Ramazan ayının günleri de geceleri de mü'minler için rahmet, mağfiret ve cehennemden âzadtır. Peygamberimizin beyanı böyledir.

Efendimiz aleyhisselât-u vesselamın başka bir beyanı da şöyledir:

"Allah'ın, her Ramazan ayı gecesi için cehennemden altıyüzbin azadlısı vardır. Ramazan ayının son gecesinde ise geçen gecelerin sayısı kadarını ateşten af buyurur." (Tacc. 2/2. Sf: 44)

Yarın akşam Ramazan ayının son gününün gecesidir. Efendimizin beyanına göre Ramazan ayının başlangıcından bu yana affa mazhar olanların miktarı adedince mü'min kullarını Allah cehennem ateşinden azad edecek. Böyle bir lütuf var önümüzde. Son bir hamle daha yapmamız gerekiyor.

Bunun arkasından bayram gecesi geliyor. Bayram gecesi ile ilgili olarak da Efendimiz (s.a.v.)'in beyanı var. Buyurur ki:

"Bayram gecesi istenilen (helal) arzuları Allah lütfuyla ikram eder." (Cami, c/ 2. Sf: 5)

Cum'a geceleri de ikram ve ihsanın bol olduğu gecelerdir.

Lütfu bol olan Allah'ım sebepler halkedip biz mü'min kullarına ihsanlarını devam ettiriyor, hamd olsun. Yeter ki O'nun yolunda olalım; bir de istemesini bilelim. İlâveten zaman ve mekan imkânlarını değerlendirmiş olalım.

Ramazan ayının şu son günlerinin diğer günlere nisbetle verdiği başkalığın bugün şuurunda iseniz hiçbir endişeniz olmasın ki: Ramazan ayından istifade etmişsiniz. İbâdetleriniz, tevbeleriniz, hayır-hasenatlarınız indi ilâhide (Allah nazarında) makbule şâyan olmuş demektir.

Allah'a bir ömür boyu kul olmayı, Allah'ın istediği mânâda yaşama şuurunu bu Ramazan ayında da elde edemeyenlere yarının ertesinde idrak edeceğimiz bayramda paylarına düşen sâdece yiyebilecekleri şeker olacak demektir. Bu taktirde bayram sevinci, kulluk şuurunu elde edenlerin hakkı olacaktır.

Dilerim ki, bizler bu şuura erenlerden olabilelim.

Ramazan ayı girince ibâdetlerimizi daha ciddi ifa ettik. Ramazan ayının şu son günlerinde ibâdetleri kusursuz yapmaya çalıştığımızın sevincini yaşıyoruz.

Yarından sonra, ibâdetlerimizi ifa edip yerine getirebildiğimiz için Ramazan bayramını yapacağız.

Bayram, Ramazan ayının önüne alınabilirdi. öyle olmadı. Demek ki, önce iş ve vazife, sonra sevinç ve neş'e.

Bayramlar yenilip yedirildiği ikram günleridir. Akraba eş-dost ile beraberce bu günlerin mutluluğu paylaşılır. Bunun için de, bayramlarda oruç tutmak Peygamberimiz Efendimiz tarafından yasaklanmıştır. (Müslim, Sıyam: 139-143)

Günleriniz geceleriniz kazançlı, kurtuluşa vesile olacak amelleri işleyerek geçsin efendim.