İran faktörü
Türkiye-İsrail gerginliğinin çözümü, Netanyahu hükûmetinin gitmesiyle mümkündür. İsrail tarihinin en büyük halk gösterisine muhâtab olan bu hükûmetin değişmesi fazla gecikmeyecek gibi görünüyor.
ABD, Türkiye ile İsrail’in arasındaki gerginliği yumuşatmak için elinden geleni yapacaktır, zaten yapıyor. Ancak önümüzdeki aylarda ABD yasama meclislerinde Ermeni soykırımının kabulü gibi bir süper aksilik gerçekleşebilir. Çok etkili olan ABD Yahudileri, şimdiye kadar genellikle Ermeni iddialarını durdurmak için çalıştılar.
Sayın Erdoğan’ın şu sıralarda Gazze’yi ziyareti, tansiyonu yükseltecektir. Başbakanımız, Gazze’yi yöneten Hamas’la Filistinlilerin arasını bulmayı çok istiyor. İran paralelinden ayrılması imkânsız Hamas, yan çizmeye çalışıyor.
İran, ilk nükleer santralini açtı. Gene İran, PKK’nın İran şubesi olan Pejak’ın üzerine ciddi şekilde gitmeye başladı. Amerika ise, Kuzey Irak’ta PKK’nın Türkiye’ye girip kan dökerek dönmesini önlemek için, harekete geçti. Aynı zamanda Barzani’yi, Irak’taki PKK’nın yollarını peşmergeleri ile kesmeye ikna etti. Bu Amerika’nın, PKK’yı yok etmek değil, Türkiye’ye sarkmasını önlemek için yaptığı ilk ciddi eylemdir.
Zira bugünlerde Türkiye’de NATO’nun düşman füzelerini ânında gören füze kalkanı denen radar sisteminin yerleştirileceği açıklandı. Bu sistemin Rusya’ya karşı gerçekleştirilmesini Çek Cumhuriyeti kendi topraklarında istememişti. Şimdi Türkiye’de, Rusya’dan çok fazla İran için bu sistem kuruluyor. İran artık süper füzeleri ile Avrupa’yı tehdid edemeyeceği gibi, coğrafyamızda Türkiye aleyhine bir üstünlük de kuramayacaktır.
Önemli gelişmedir. Zira Doğu Türkiye’de kurulacak süper radar sistemi, İran’dan ateşlenen füzeleri ânında NATO’ya bildirecek. Amerika bu füzeleri derhal uzayda imha edecektir. Avrupa’yı atom bombası taşıyan süper füzelerden koruyacak kalkanın Türkiye’de kurulması, devletimizin NATO içindeki ağırlığını artıracaktır. Avrupa Birliği’nin Türkiye’ye daha önem vermesini gerektirecektir. Bu durumda, kıvrak diplomasinin üstâdı olan Tahran, tehdit siyasetinden hiç değilse bir ölçüde vazgeçecektir. Böyle umuluyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.