Vazgeç bu sevdadan, ‘watchdog’ olamazsın!
Son günlerde moda deyim var ya; “üçüncü Yol.”
İnsanın dışındaki canlılarla ilgili de epey benzetmeler yapılınca;
Bana bir takım şeyler hatırlattı.
Peki nedir bu işin aslı?
Böcek, eşek, köpek…(Bug, donkey, dog- O bunların İngilizcesini kullandığı için yazmak zorunda kaldım ben de)
Dayanamadım…
Kepazelikleri paçalarından akan embeddedlerin kurtuluşu için bir orta yol, yani üçüncü yol bulunamaz mı diye düşündüm.
Kan revan içinde, çırpındım, kafa patlattım, didindim…
Ama benimkisi beyhude bir gayret.
Dermansız bir dert.
Buhranlara girince “Ben artık ‘watchdog’um.
‘Gözlem köpeği’ olacağım.”
Diğeri ise “Benim vazifem bu bahçeden karşı bahçeye havlamak”
Deyince;
Kendimi tutamadım.
Araştırmaya koyuldum.
Ama ne araştırma!
Canlılarla ilgili kategoriler nasıl işliyor?
İnsan nedir?
Nasıl derecelendirilmiştir?
Arkadaşlar da seferber oldular.
Dosyalar, belgeler, arşivler tarandı.
Sosyologlara, psikologlara, kanaat önderlerine, siyaset bilimcilere, filozoflara danışıldı.
Sonra tekrar toplandık.
Yok mu bu işin bir üçüncü yolu?
Evet tüm aramalar ve taramalar sonucunda kesin sonuç ortaya çıkmıştı.
Bir bilen konuşmaya başladı.
Yaratıcı insanları iki kategoriye ayırmış.
Bir: En şerefli varlık yani “eşrefi mahluk”
İki: En aşağılık varlık yani “esfelesafilin”
Yok işte yok!
Bulamadık bir üçüncü yol!
İnsan insanlığı beceremezse!
Bu tutmaz… Hem olmaz da...
Oldu mu?
Olsaydı;
“Dinleme Depremi”
“Dinleme skandalında komik açıklama” manşetini atar mıydı?
Belgelerin suratına çarpılacağını fark edemez miydi!
Gerçekleri koklayamaz mıydı?
"watchdog" kıvraklığıyla; hissedemez miydi!
Kafasına göre artık “ben ‘watchdog’ olacağım” diyemeyecek demek ki.
‘Watchdog’luğu becerseydi böyle çuvallar mıydı?
Ters köşeye yatar mıydı?
Ya insan olacak;
Ya da esfelesafilin.
O zaman şöyle bir şey ortaya çıkıyor!
“watchdog”un da bir değeri, kıymeti harbiyesi var, önemi var.
Yaratıcı her şeyi yerli yerine koymuş!
Hem bak “watchdog” “Ben insan olacağım” diyor mu?
Demez!
Neden?
Onlar da biliyorlar yaratıcının mahlukatı yaratış gayesini…
Herşeye rağmen ben ümitliyim.
“watchdog”luğa soyunan ve onu bile beceremeyen uyanık sosyologumuzun yanıla yanıla yanlıştan dönmesini becereceğinden!
“Beş vakit namaz kılan annemi hatırladım. Rakısını içen, ama her cuma namazına giden, hayatının son yılına kadar orucunu tutan, her bayramda kurbanını kesen rahmetli babamı, hacı dedemi, hacı anneannemi düşündüm” demeye başladı.
O’nun da dedesi ve ninesi hacı.
Olacak bu iş!
Düşünmeye başladı!
Ah dostum bir de şu mahlukatın yaratılış amacını hatırlasan!
Bi kez daha düşünsen ‘ben kimim ve bu hal neyin nesi?’ diye.
Sana en güzel tavsiyem, yeniden düşün!..
Bir kez daha düşün…
Vazgeç bu ‘watchdog’ sevdasından!
Gel insan ol!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.