Boylarının ölçüsünü aldıkları her seçim sonrası da çıkıp halkı aşağılarlar.
“Aptal bunlar, cahil bunlar” demeye getirirler.
İyi de kardeşim ne ekiyorsunuz ki ne biçeceksiniz?
Sosyal devlet anlayışının gereği bu mu?

Bu mu halkçılık?
Bu mu çağdaşlık?
Bu mu halka hizmet?

Sözüm Antalya ve Çankaya belediyelerine.
Biri bira festivali düzenliyor.
Geçtiğimiz yıl sergilenen rezil görüntülerden ve bir insanın alkol komasına girerek hayatını kaybetmiş olmasından hiç ders almamış.
Bu yıl da aynı rezilliğe zemin hazırlıyor.
Diğeri daha feci…
Aymazlık… Rezalet… Namussuzluk… Hainlik…
Olayla ilgili aklımdan geçen özet yorumlar bunlar.

Öncesinde, gündemi bir hatırlayalım:
Malum, hemen hergün bazen de günde birkaç yerde birden terör saldırıları yaşıyoruz.
Hükümetimizin ıslah edilebilecekleri düşüncesiyle “masaya oturabildiği” teröristler hergün kurşun sıkıp, bomba patlatıp can alıyorlar.
Şehit vermediğimiz gün neredeyse yok.
Ve kalbimiz dediğimiz Başkent’imizin merkezi, Kızılay…
Geçtiğimiz hafta bombalı saldırı ile sarsıldı.
Teröristlerce Kızılay’da patlatılan parça tesirli bomba 3 sivil vatandaşımızı şehit etti.
Onlarca vatandaşımızı da yaraladı.
Çevredeki araçlar, binalar hasar gördü.
Yine Siirt’ten, Bitlis’ten gelen şehit haberleri acımıza acı kattı…
Canlarını kaybeden vatandaşlarımızın, geride bıraktıkları ailelerinin feryatlarının yasını mı tutacaktık; terör karşısında iyice yükselen öfkemize hakim olmaya mı çalışacaktık?

Böyle günlerdeyiz ve Antalya Büyükşehir Belediyesi “bira festivali” düzenliyor.
Festival adı altında insanlara bedava bira dağıtıyor.
Kafayı bulunca da hep beraber tepiniyorlar.
Şehidimizin biri de memleketi Antalya’da toprağa veriliyormuş, umurlarında değil.

Ve diğeri:
3 şehit verdiğimiz Kızılay’ı da sınırları içinde barındıran Çankaya Belediyesi de bir festival düzenliyor.
Adı, AnkiRockFest2011.
Yer, Belediye’ye ait Ahlatlıbel Spor Tesisleri.
Belediye günler öncesinden seferber olmuş adeta.
Bir çaba bir çaba…
Halka bir hizmette hiç görmediğimiz kadar gayret…
Ücretsiz servisler, alkol stantları, kamp falan…
Belediye’nin cebinden tabi tüm bunların parası.

Hadi diyelim ki, önceden ayarlanmış bir festival.
Duyuruları filan yapılmış çok önceden…
“Son dakikada iptal etmek olmazdı!”
İyi de kardeşim, festival programına birazcık olsun çeki düzen de mi verilemezdi?
Şehitlerimizin hiç mi hatırı yoktu?
Ne gezer…
Stantlar kuruldu, oradaki asi gençler alkolle iyice asileştirildi.
Çılgın müzik ve alkolün de etkisiyle kendilerinden geçtiler…
Kızlı/erkekli gruplar halinde böğürdüler sabahlara kadar…
Rezaletin bini bin para…
Bir de sahneye “peçeli dansöz” çıkarmazlar mı?
Ne yapmaya çalışıyorsunuz siz Allah aşkına?
Bu Müslüman halka hakaretin de, provokasyonun da daniskası değil mi?
Aptal mı sanıyorsunuz bu milleti?
Anlamayacağını mı düşünüyorsunuz?
“Peçeli dansöz”le ne yapmış oluyorsunuz, farkında değil misiniz?

Bitmedi…
Dün sona eren festivalin finalinde hangi ülkeden bir grup çıkarıldı sahneye dersiniz?
İsrail, evet.
Hemen nasılda hepimizin aklına ilk İsrail geliyor?
Nasıl gelmesin.
Müslüman kardeşlerimize yardım götüren 9 vatandaşımızı, Mavi Marmara’da katleden bu lanet ülkeye öfkemiz çok büyük.
İsrail ile bugün savaşın eşiğine gelmişiz.
Çankaya Belediyesi böyle bir günde düzenlediği festivale İsrail’den bir rak grubunu da çıkarıyor sahneye.

Özetle:
Böyle bir günde önce elimizde alkol şişesi ile “peçeli dansöz”e tempo tutmak; ardından İsrail’li grubun yaptığı müziğin eşliğinde kendimizden geçmek ve bu ortama zemin hazırlamak?
Nasıl bir şey Allah aşkına?
Bu nasıl bir zihniyet?
Ben bu tablo karşısında nasıl “Aymazlık… Rezalet… Namussuzluk… Hainlik…” gibi düşüncelere kapılmayıp, nasıl öfkelenmeyeyim?
İnsan olan bunu yapmaz!