Onları son defa Hakkari’de görmüştük.
Çok barışçıldılar! Kadıncağızlar beyaz tülbentlerini barış için çatışma bölgesine serivermişlerdi!
Kimdi onlar? “Barış Anneleri İnisiyatifi”!
“İnisiyatif”i kim düşürmüş ki onlar bulmuş? Onlar için inisiyatif namlunun ucunda: “Barış annnesi olunacak, ol!”
Bu hatunları birileri almış şuradan buradan, üniformalarını giydirmiş, Hakkari’ye kadar taşımış. Oradan da askerlerimizin kahpece -mayınla- şehid edildiği yere götürmüş... Orada bu “anne”ler, diyesiymiş ki, “keşke o askerler yerine biz ölse idik!”
Ört ki ölem! Adamlar her fırsatta barışın anasını belliyorlar, sonra da sıkışınca bazı “anne”leri öne sürüyorlar. Meğer bunlar, Kuzey İrak’a yönelik harekatı durdurmak için canlı kalkan olacakmış!
O zaman demiştik ki,
“Ey barışın anneleri! Siz hangi ‘barış’ın annesisiniz? Bugüne kadar barış için kaç BDP’linin yakasına yapıştınız? Kaç KCK’lının önünü kestiniz? Kaç kere Demokratik Toplum Kongresi’nin önünde gösteri yaptınız?
Kaç PKK’lının karşısına durdunuz!
Hadi bunların hiç birini yapmadınız. Kaç şehid annesini ziyaret edip kanı durdurmak için kucaklaştınız?”
Tabii tıs çıkmadı. Zaten beklemiyorduk. O medyatik şov yapılmış, bazı gazetelerde, televizyonlarda haber olunmuş, teröristlerin esasında barışçı olduğu böylece gösterilmiş, iş bitmişti.
Sonra bu “barış (!) anneleri”, Kandil’e karşı harekat düzenlendiğinde canlı kalkan olacaklardı. Neyse ki, kara harekatı gecikti. Hava harekatında iş zor, Kuzey İrak’a geçip Kandil’e gideceksin de, canlı kalkan olacaksın.
Alimallah orada o kadınları canlı yatan yaparlar!
İstanbul’da, İzmir’de veya Türkiye’nin batı illerinde konforlu hayatlarına bu kadıncağızlar döndürülmüştür her halde.
Hep devletin zulmünden, kürtleri kestiğinden dem vuran Kürtçü terörist mihraklar, işin rengi ortaya çıkınca gıklarını çıkarmadılar. BDP’nin “kadın” vekilleri ortalıklardan çekildiler.
Biz onları Siirt’te görmek istiyorduk.
Dört (üstelik de Kürt) genç kızın katledilmesi karşısında orada oturma, hatta yatma eylemi yapmalarını bekliyorduk.
Onlar oturmaya başlayınca, Türkiye’nin bütün kadınları onlarla olacaktı.
Değil Siirt, onlar İstanbul’da, İzmir’de, belki de Antalya veya Bodrum’da eylem halindeler!
Gene maç maç eski sakızları çiğniyorlar.
Ayna, Tuğluk, Bayındır, Tuncel ve diğerleri. Nerelerdesiniz?
Dört Kürt kızı vahşiyane bir tarzda katledildi.
Yoksa haberiniz yok mu?
Hani “canlı kalkan” olmak istiyordunuz, neden “canlı yatan”lığı tercih ettiniz?