Herkesin benimsediği anayasa
> Washington, DC
Artık ortak değer ve ortak olgunluk devri. Cumhuriyet muhafızlığı taassubuna gerek yok.
Şu tesbitimizi tekrarlayabiliriz:
Sağ iktidarlar milletle rejim arasında köprü oldular. Bugün artık cumhuriyete muhafazakâr kitle sahip çıkmıştır.
Bizler, darbelerde evinden kitap toplanan, sair zamanlardaysa ihbarlarla evinden takke ve tesbihin suç unsuru diye yakalandığı mağdur haberleriyle büyümüş nesilleriz. Bunlar tek parti zihniyetinin, öz vatandaşını Ulus semtinden öteye bırakmayan zorba tavrın üslubudur.
Kur’an-ı kerimin kaçak öğretildiği, günler unutulsa bile şu dramatik sahnelerde vatandaşın, bilhassa dindar ailelerin laikliği benimsemesi mümkün olabilir miydi?
Onun için yapılacak yeni anayasada laikliğin ideolojilerden uzak düzgün bir tarifi olmalıdır. Vatandaş, vicdanen inanacak ki buradaki niyet, batıl bir din getirme veya din düşmanlığı değildir. Yüzde 99’u Müslüman bir ülkeye anayasa yapıldığını hiç kimse unutmamalıdır.
Şu fark edilmezse ileride telafisi zor kayıplar ortaya çıkabilir. Dünkü hatalar da başarılar da mağlubiyetler de zaferler de bugün için istifade edilecek malzemedir. Kendimize, yakın ve uzak tarihimize karşı cesur olmalıyız. Ne Saltanat devri kusursuzdur ne Cumhuriyet devri. Tekrar etmeliyiz. Önceki devletler de bugünkü de bundan sonrakiler de bizim devletimizdir. Senelerdir şunu anlatmaya çalışıyoruz. Tarih seyrinde Türk Devleti tektir. Devrin icabına göre, rejim uygulama esnekliğine sahiptir. Aslolan, Devlet-i Ebed Müddet adlı nehir devletin kıyamete kadar yaşamasıdır.
Bu itibarla Devlet-i Ebed Müddet, 2023 Büyük Türkiye’sine ve 2071 Cihan Devleti / Süper Güç Türkiye’ye hazırlanırken yapacağı anayasayı çok esaslı fikri bir hazırlıkla inşa etmeli. İki sene sonra yeniden yama yapılacak bir anayasaya verilecek emeğe yazık.
Yeni anayasa hazırlamak için bir yılı az bulanlara ise hayret ediyoruz. Eğer TBMM bir anayasa yapamazsa en geç altı ay içinde bir anayasa yazıp teslim edecek insanlar vardır.
Büyük bir tarih dönemecindeyiz.
Evvela olduğumuz yer fark edilmeli.
Eğer bu dönemeçte dünlerden hız alarak yarınlara projektör tutacak bir anayasa yerine toplumu eteğinden geriye çeken veya patinaj yaptıran bir metin ortaya çıkarsa bu da bir darbe olur. ‘2012 Anayasası’ her vatandaşa hitap etmeli. Her inanıştaki ve her ırk kökünden gelen vatandaş onu benimsemelidir. Bir zorlukla karşılaşan herkes, ‘fakat benim anayasam var’ diyebilmeli.
Türkiye’nin anayasası ya olsun.
Veya olmasın...
Mahcup eden bir geri kalmış ülke anayasası bizlerden ırak olmalıdır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.