Fatih Akkaya

Fatih Akkaya

Nasıl yani?..

Nasıl yani?..

Zaman gazetesinin dünkü manşeti hayli dikkatimi çekti.

Gazete, “ESKİ DAĞLICA KOMUTANI ONUR DİRİK’TEN 4 YIL ÖNCEKİ SALDIRIYLA İLGİLİ TARTIŞILACAK AÇIKLAMALAR” üst başlıklı manşetinde “Teröristlerden önce biz saldıracaktık üstlerimiz izin vermedi” diyordu.

Dirik’in açıklamalarını detaylı okuyalım, Zaman’ın manşetinden:

“Oluşturduğumuz özel birlikle PKK saldırısından 4 saat öncesinde operasyon planlamıştık. Ancak üst komutanlar bu operasyonu iptal ederek, bölüğü teröristlerin bulunduğu bölgenin tam tersi bir istikamete yönlendirdi.

Tabur, Çukurca’da Dağlıca’ya taşındığı günden beri inşaat işleriyle uğraşmak zorunda kaldım. Bir müteahhit gibi çalıştım. Bütün bildiklerimi savcılıkta anlatmaya hazırım. Kamuoyuna yansıyanlar buzdağının görünen yüzü.

Şehit Üsteğmen Çağlar Canbaz'a mayını sökmesi yönünde emir vermedim. Olayın üzerinden iki yıl geçtikten sonra hakkımda dava açılması, Dağlıca saldırısıyla ilişkili. Canbaz, bana yazdığı bir mektupta, amirlerinin baskısından bunaldığını ve bir gün bir mayın bulup kendisini patlatacağını söylüyordu. Canbaz'ın kendi el yazısıyla yazdığı mektup, mahkeme tarafından dikkate alınmadı.”

Onur Dirik, bunları söylüyor.

Kim bu Onur Dirik?

Hemen hatırlayalım:

Dağlıca 3. Motorlu Piyade Taburu, 21 Ekim 2007'de teröristlerin saldırısına uğradı. Baskında 12 asker şehit düştü, 8 asker de kaçırıldı. Saldırının üzerinden 4 yıl geçti. İhmal ve ihanet iddiaları yargıya taşındı. O günlerde adı en sık gündeme gelen isimdi, Yarbay Onur Dirik. Dirik, dönemin Dağlıca Komutanı’ydı.

Olaydan sonra Dirik aleyhinde medyada sayısız haber çıktı.

Hepsi de birbirinden ciddi iddialar içeriyordu.
İlgililerden yalanlamada gelmemişti.

Özellikle Zaman, Star, Yeni Şafak gibi gazetelerde, olayda Yarbay Onur Dirik’in “ihanete varan” ihmallerinin olduğu yazıldı.

“PKK saldırırken o düğündeymiş”, "PKK saldırırken o düğünde göbek atıyormuş" gibi haber örneğin…
 
İlk aklıma gelen bu haberler gibi niceleri…

Çok ciddi bir iddiaydı, kabul edilemez bir ihmaldi bu.

Haliyle bu ve benzeri haberlerin ardından 12 şehit verdiğimiz Dağlıca baskınının Yarbay Onur Dirik’in eseri olduğu algısı oluştu kamuoyunda.

Ve Taraf…

Dirik'e öldürücü darbe Taraf'tan gelmişti:

“Dağlıca komutanının bubi cinayeti” başlığı altında Taraf, “2007’de Dağlıca’da PKK mayınıyla şehit düştüğü açıklanan üsteğmen Çağlar Canbaz'ın, tabur komutanı Onur Dirik’in emriyle elle mayın imha ederken öldüğü ortaya çıktı” diyordu, sürmanşetten.

Taraf Dirik haberlerini “Genelkurmay koruyor” iddiasıyla sürdürdü.

Sonra Dirik hakkında, PKK'nın döşediği mayını eliyle imha etmesi için emir vererek Üsteğmen Çağlar Canbaz'ın ölümüne sebep olmaktan dava açıldı.

Yargılanan Dirik, geçtiğimiz günlerde hapse mahkûm edildi. Ordudan atılan eski Dağlıca Komutanı'nın rütbeleri de söküldü.

Evet, Onur Dirik olayı da böyle.

Hakkında yazılan çizilen ihmaller gerçek veya değil. Bugün gelinen noktada, bu haberlerin de etkisiyle hem kamuoyu vicdanında hem de kanunlar karşısında mahkum olmuş biri Onur Dirik.

Bu Onur Dirik, bugün Zaman’ın manşetinde.

“Teröristlerden önce biz saldıracaktık üstlerimiz izin vermedi” diyerek...
Zaman'ın da aralarında bulunduğu gazeteleri yalanlıyor.

Üsteğmen Çağlar Canbaz'ın ölümüyle hiçbir ilgisinin olmadığını, elde bunu gösteren bir mektup olduğunu söyleyerek, Taraf'ın iddiasını çürütüyor...

Ne bu şimdi?

Bu noktada düşünmeden edemiyorum:

-Sözüne güvenilecek biriydi de madem, neden bu kadar yerden yere vuruldu?

Adamın anlattıklarına bakılırsa, hiçbir kusuru olmadığı gibi, mağdur edilmiş; “kahraman”ken, “hain” damgası vurulmuş biri Dirik.

-Yok aktardığı bilgilere güvenilmeyecek biriyse Onur Dirik, neden manşette?
“PKK saldırırken düğünde eğlenen” Onur Dirik’in açıklamalarına güven olur mu?

Her iki ihtimal de ne kadar acı, öyle değil mi?

Ama bir ihtimal daha var:

“Onur Dirik’in ihmali vardı veya yoktu; hakkında çıkan haberler doğruydu veya yanlıştı; yediği cezayı hak etmişti veya etmemişti hiç önemli değil. Önemli olan, (haklı veya haksız yere) başka kellelerin alınmasına yol açacak açıklamalarda bulunarak, olayda aslında üstlerinin ihmali olduğunu söylemesi.”

Beni en çok da bu son ihtimal ürkütüyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Fatih Akkaya Arşivi