Burada “hayalet” tâbirini kullanmak doğru mu, bilemiyorum. Çünkü yaşayan bir şahsiyetten söz ediyoruz.

TBMM’nin koridorlarında, salonlarında, genel kurulunda Merve Kavakçı’nın hayaleti dolaşıyor! Kendisi bildiğimiz kadarıyla ABD’de, fakat tayyı mekân mı yapıyor ne, her gün Meclis’te!

On küsur sene önce Merve Hanım halkın seçilmiş temsilcisi olarak Meclis’e geldi.

Çözümsüzlüğe karşı bir çözüm timsali olarak!

Çözümsüzlük cephesi onu Meclis’ten tard etti. Başka bir ülkenin vatandaşı olduğu gerekçesiyle. Sadece Meclis’ten değil, ülkeden de tard etti!

İbretlik bir hadise idi.

Sonraki on yılda başörtüsü meselesi tam olarak çözülemedi. Şu anda üniversitelerin çoğuna başörtülü girilebililiyor. Bir zamanların “kamusal alan” tatavalarına fazla kulak asan yok.

Fakat yine de başörtüsünün olağanlaştırılması konusunda son adımlar atılamadı. Ve nedense bir türlü atılamıyor.

Meclis’te kadın milletvekili epeyce arttı, çoğu da tahmin edilebileceği gibi iktidar partisi milletvekili.

İktidar partisi seçimlerde her türlü oy ihtimalini gözetti. Başörtüsü konusu hariç. Her halde “Onlar zaten çantada keklik” diye düşünülmüş olmalılar.

Merve Kavakçı, o güne kadar sadece erkek vekillerden oluşan bir parlamento yapısı kuran Necmeddin Hoca’nın Selamet geleneğinin bir çıkış arayışı idi. Örtülü adayla birlikte başka kadın vekiller de sisteme dâhil oldu. AK Parti bu başlangıcın örtüsüz kadınlar tarafını genişletti, örtülü tarafını ise es geçti. Onların temsil edilebilirliğini erteledi.

Bu siyaset çözüme varan bir siyaset değil. Aksine, iktidarın nazik noktası. Yumuşak karnı. Her an darbeye açık bir tarafı.

İşte şimdi yeni bir hamle beklenebilir: Muhafil partilerin hanım vekillerinden biri Meclis’e örtülü gelebilir. Ne olacak o zaman?

Bir köşe yazarı bunu Leyla Zana’nın yapabileceğini söyledi.

Bu hanım günlük hayatında örtülü değil. Örtüyü önemseyen biri de değil muhtemelen. Ama böyle bir gösteri yaparsa ne olacak?

“Yok efendim sen esasında örtünmüyorsun, böyle gelmen samimiyetsizlik”, diyerek, masalara vurarak, “Dışarı, dışarı!” gösterisi yaparak işin içinden çıkılabilir mi?

İktidarın bu hamleyi önlemek için elinde tek imkân var: Kendi vekillerinden birinin Meclis’e örtülü gelerek başlangıç yapması.

Bu yapılabilir mi?
Yapılmalı. Hatta haksız yere Meclis’ten tard edilen Merve Hanım, Türkiye’ye davet edilmeli ve Meclis Başkanı tarafından ağırlanmalı...

Bu özür yerine geçer mi? Hayır özür değil, hakkı teslim ve rencide olan kişiliğin hakkını verme...

Bakalım iktidar partisi bu işin üstesinden gelebilecek mi?