12 Eylül darbecilerinden dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı Org. Tahsin Şahinkaya, "Bugün olsa yine yaparım" demiş.

Ona ne şüphe!

Darbecilik böyle birşeydir zaten.

İyi bir iş yaptığını zannetmek, darbeciliğin ilk şartı.

Yalnız kendi açısından baktığı için, başka türlü görmesi mümkün değil.

Bir de başkalarına sorsalar.

Mesela halka...

Sonra basına, üniversiteye, stk'lara, mahkemelere...

Bu yüzden "Bugün olsa yine yaparım" açıklaması fazla kişisel, fazla arkaik, fazla hayalî.

Hem olmaz be hacı.

Bugün öyle bir şey olmaz!

BU KADAR GÜNCELLEME BİZE FAZLA

Tam Ferrari almayı düşünüyordum ki fiyatı yükseldi.

Bu kadar güncelleme bizi aşar...

Dedim ve vazgeçtim.

Yaşasın Vosvos.

Araba alma niyetine giren kişinin fazla titiz davranması bazen pişmanlık getirir.

Porşe mi alsam, Ferrari mi?

Yoksa Aston Martin mi daha güzel derken zaman geçer. İnce eleyip sık dokuma derdine düşünce, zaman o kadar geçer ki, sonundaki 'an' düşer kaybolur, geriye sadece 'zam' kalır.

*

Şu saydığım markalar üzerindeki tasarrufumun, sehpa üzerine konulan maketler cinsinden olduğunu da hemen kaydedeyim ki arabaların gerçeğinden söz ettiğim zannedilmesin.

Söylediklerimi de şaka bellemeyin.

Gerçeğinin fiyatı artınca, maketlerine de yansıyor.

İnanmayan gidip baksın.

*

Cem Yılmaz'ın deyimiyle 'oto' biyografisini yazan Ahmet Hakan'ın bugüne kadar bir Vosvos kaplumbağa tecrübesi yaşamamış olmasına onun adına üzüldüm.

İkinci el Şahin ile başlayan araba macerasının, bugün iri yapılı bir cip ile devam ediyor olması, elbette kazancıyla orantılı bir durum.

Güle güle binsin.

Gözü olan varsa büyük ayıp içinde demektir.

Hem de vebali vardır sırtında farkına varmadan taşıdığı.

*

Bendenizde bir Vosvos tutkusu vardır, yıllardır artarak devam eden.

Zengin olunca alınacak araba statüsünde olduğunu fark ettiğimden beri sadece maketleriyle ilgileniyorum.

En son bu zaafımı bilen bir arkadaşım, kırmızı bir Vosvos hediye etti.

Koleksiyonum zenginleşiyor yavaş yavaş.

Aslında daha önce de vardı o kırmızı Vosvos'dan.

Bir gün misafir gelen çocuklardan biri "kalk gidelim" demiş olmalı ki, evin içinde sırra kadem bastı.

Hangi çocuk aldı bilmiyorum ama helal olsun.

Zevk sahibiymiş.

KAPİTALİZMİN ZOR GÜNLERİ

Vahşi kapitalizme baş kaldıranlar, isyan bayrağını açtı açalı ABD başta olmak üzere, birçok batı ülkesinde şehir meydanları cehennem alanı gibi.

New York, Londra, Roma...

Bankaları ve dev şirketleri protesto edenler, vitrinleri yerle bir ediyor, arabaları yakıyor.

İtalya'da bile yüzbinlerce insan Roma'yı savaş alanına çevirdi.

Eski kulağı kesikler kabul etmese de biz komünizmin çöküşünü gördük, galiba kapitalizmin de eriyip tükendiğine şahit olacağız.

İki kutuptan tek kutuplu dünya düzenine alışamadan, o da kaybolursa yerine ne konulacak?

Bunu da birileri düşünüp çare arasın.

Özellikle büyük para sahipleri ve daima büyük düşünenler!