Stres asrımızın hastalığıdır
Asrımızın insanının problemlerinden biri de strestir.
Stres, bunalım, rûhi gerginlik, huzursuzluk, içteki huzursuzluğun dışa saldırganlık, ihtiras, öfke ve öldürme şeklinde aksedişidir.
Demek ki, içteki huzursuzluk dışa aksediyor; içteki tatminsizlik dışta da çeşitli huzursuzluklar şeklinde görüntü oluşturuyor. Önce ruhtaki sonra fiziki bünyedeki rahatsızlık insanı perişan ediyor.
Aşırı saldırganlık ve tedirginlik kalp hastalıklarına yol açıyor.
Öfke ve kızgınlık ülser ve kolite yol açıyor.
Rûhi bunalım, ümitsizlik, çaresizlik kansere yol açıyor.
Hiçbir şeye inanmamak akıl hastalıklarına, bunalımlara yol açıyor.
Aslına bakarsanız bütün dertler:
"İndirdiğimiz bu Kur'an şifadır" buyrulan bu Kur'an'dan şu soruların cevaplarını alamamaktan geliyor.
4 Ben nereden geldim?
4 Niçin geldim?
4 Nereye gidiyorum?
4 Sonum ne olacak?
4 Ölüm diye bir gerçek var, bu nasıl olacak?
4 Biri çıkıp da ölüme niçin paydos diyemiyor?
İşte bu sorulara cevap aramak insanımızı bunalıma, çaresizliğe, ümitsizliğe, sinir hastalıklarına sürüklüyor, muzdarip ediyor.
Bir insan yolunu kaybederse kederlenir, huzursuz olur, muzdarip olur. Niçin? Çünkü her an tehlike ile karşılaşma korkusu vardır. Bunun gibi çıkış yolu bulamayan insan huzursuz olur.
İşte insanımız düştüğü bunalımlara cevabı Kur'an-ı Kerim'den aramayınca içkiye müracaat ediyor, kumara müracaat ediyor. Böylece kendisini unutmak, avutmak istiyor.
Dağdan bir çığ yuvarlanıyor, yuvarlandıkça büyüyor, büyüdükçe yuvarlanıyor. İnsanımıza içtikçe kederleniyor, kederlendikçe içiyor. Kumar oynamakla, kendisini unutmakla, avutmakla mesut olacağını, uyuşturucu ile renkli rüyalar göreceğini zannediyor. Fakat bir türlü aradığını bulamıyor. Ayrıldıktan sonra bu renkli rüyalar bir kâbus gibi çöküyor.
Ruha bir pencere açmazsa ulviyyat
Hani billahi her kâbustan da beter bu hayat.
Rabbimiz dikkatimizi çekiyor:
Dikkat edin! Gönüllerin huzuru Yaradan'ı zikretmekle O'na imanla, gönlün yatışmasıyla tatmin olur.
Alemlere rahmet Hz. Muhammed (s.a.v.) Efendimiz buyuruyor ki:
Şu üç şey kimde bulunursa o kişi imânın zevkini alır:
Allah ve Rasûlü herkesten ve herşeyden üstün olmalıdır.
Allah bilgisi Allah sevgisinin tohumudur. Bu bilgi olmadan Allah sevgisi olmaz. Bize bu bilgiyi üç şey veriyor:
a. Kur'an-ı Kerim
b. Hz. Muhammed (s.a.v.)
c. Kâinat. Kâinatta herşeyin üstünde Allah (c.c.) mührü var.
Mevlânâ diyor ki:
Sende görülebilen göz varsa her yeşil yaprak üzerinde: Lâilahe illallah Muhammedu'r-Rasûlüllah, yazılıdır.
Duyabilen kulak varsa toprağı yarıp çıkan her filiz iman kulağına Lailahe illallah Muhammedü'r-Rasûlüllah demektedir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.