Çocuğundan boşanan babalar
Değerli okuyucularım son günlerde maalesef bir moda aldı başını gidiyor.. Ne mi? Ben size söyleyeyim babalar artık eşinden boşanmakla kalmıyor, çocuğunu da boşuyor.
Nasıl mı? Hemen, bir örnek vakamı sizlerle paylaşarak bu önemli konuyu bu haftaki yazımda anlatayım; Deniz hanım yedi yıllık evliydi ve bir bankada çalışıyordu. Eşiyle dört ay gibi kısa bir sürede isteyerek evlenmişlerdi. Çiftin yedi yaşında bir kız çocuğu vardı ve Deniz hanım ikinci çocuğuna hamileydi. Deniz hanımın eşi Arif bey bir şirkette muhasebeciydi ve yoğun tempolu bir işi vardı. Arif bey işi gereği evlerine bilgisayar almaya karar verdi. İşte ne olduysa ondan sonra felaketler başladı. Arif bey işinden erken geldiği zamanlar eşi evde yokken boş zamanını değerlendirmek amacıyla internette zaman geçirmeye başladı. Orada bir tanışma sitesinde bir bayanla tanıştı ve bayana evli olduğunu söylemedi. Eşinden gizli onunla çıkmaya başladı. Deniz hanımın ise olaylardan haberi yoktu, hamile haliyle işten eve geliyor ve ev işleri yapıyordu. Aynı zamanda kızları Zehra da ilkokul birinci sınıfa başlamıştı. Kızının derslerine de sadece kendi yardımcı oluyordu. Eşinden çok kez bu konuda kendine destek olmasını istemişti. Ancak nafile... Arif bey işten eve gelip televizyonun başına geçiyordu, eşiyle ve kızıyla ilgilenmiyordu. Sonra da kalkıp internetin başına geçiyordu. Deniz hanım eşinden şüphelenmeye başladı, bu düşüncelerini eşiyle paylaştı. Ancak eşi inkar ediyordu. Arif beyin cevapsız çağrıları çoğalmaya başlamış, Arif bey dışarıda vakit geçirmeye başlamıştı. Artık onun için birinci önceliği eşi ve çocukları değildi.
İşin acı yanı ne, biliyor musunuz? Arif beyin ilişki yaşadığı bayan daha üniversite öğrencisi ve hiç evlenmemiş bir kızdı. Bu kızın ailesi de olaydan haberdar olmuştu. Arif beye kızlarıyla evlenmesi ve hanımını boşaması için baskı yapmaya başlamışlardı. Arif bey de büyük bir çaresizlik içinde kalmıştı. Eşi Deniz hanımdan yeni çocuğu olmuştu. Deniz hanım lohusaydı ve çok hassastı, eşinden ilgi bekliyordu doğal olarak... Arif bey eşini bu durumda boşayamazdı ancak görüştüğü kız ve ailesi de kendine baskı yapıyorlardı. Sonunda Deniz hanım olayları bir şekilde öğrendi, ama yapacak bir şey yoktu. Eşi boşanmak istiyordu. Deniz hanım hayatında ilk defa böyle acı bir şok yaşamıştı. Eşinden böyle bir şey beklemiyordu, hele de bebekleri olmuşken. Evliliği ile ilgili kendini sorguluyordu, acaba eşini bu yanlış yola iten hatalı davranışları olmuş muydu? Ama hayır eşini çok sevmiş ve hep onun yanında olmuştu.
Deniz hanımın ailesi de kızlarına yeterince destek olamadılar ve sonunda Deniz hanım eşinden boşanmaya razı oldu. İki çocuğunun da velayetini kendi üzerine aldı. Sandı ki babaları çocuklarıyla ilgilenir, arar sorar onlara destek olur. Ama Arif bey boşanmadan bir ay sonra görüştüğü kızla evlendi ve bir çocukları oldu. Arif bey çocuğu olduktan sonra artık kendi öz çocuklarını arayıp sormamaya başladı. Olan tabii ki Deniz hanıma oldu. Genç yaşta hem boşanmak, hem de iki çocuğun sorumluluğunu tek başına üstlenmek zorunda kalmıştı. Ama imanı ona ilaç gibi gelmişti. Biliyordu ki Allah sevdiği kuluna sıkıntı verirdi ve kuluna onun kaldıramayacağı yükleri vermezdi.
Deniz hanımın eski eşinden bir tek isteği vardı o da kendi için değil, çocuklarının huzur ve ruh sağlığı için... Sadece çocuklarının babası onlarla ilgilensin, arayıp sorsun, tatillerde almaya gelsin istiyordu. Bazen çok bunaldığında kendi kendine, “Ben bunları hak etmedim ki” diyordu. Ama böyle bunaldığı zamanlarında aklına şu ayet geldiğinde rahatlıyordu;
“Dünya hayatı bir oyun ve oyalanmadan başka bir şey değildir. Ahiret yurdu ise, fenalıklardan sakınanlar için daha hayırlıdır. Hâlâ akıllanmayacak mısınız?”(En’am, 632)
Değerli okuyucularım hayatımızda şimdiye kadar neler yaşadığımızı bir düşünelim. Acaba yaşadığımız güzel veya çirkin şeyleri kaçımız hak ettik dersiniz. Cennet ucuz değil, cehennem de hak etmediklerimizi bize yaşatanlar için öyle lüzumsuz değil. Bütün bu olan hadiseler, Allah’ın en büyük isimlerinden “Adl“ isminin tecellisi...
Şimdi bu örnek olayı okuyan bazı beyler diyeceklerdir ki, “Kıvanç hanım, sadece erkekler mi eşini aldatıyor veya eşinden boşanıyor veya sadece erkek mi boşanmadan sonra çocuğu ile bağlarını koparıyor?” Tabii ki değil sevgili okurlar. Son zamanlarda eşini aldatan ve boşandıktan sonra çocuğunu babaya bırakan bayanların sayısında da artışlar oldu. Olay kadın ya da erkek meselesi değil; insanlar eşinden soğuyabilir, başka bir bayanı sevebilir, bu nedenle veya başka nedenlerle eşinden boşanabilir. Ancak çocuklarına, boşandıktan sonra daha da fazla sahip çıkmalı, onların tüm ihtiyaçlarıyla ilgilenmelidirler.
Değerli okuyucularım boşanmadan sonra her iki taraf da birbirini suçlamamalı ve çocuklarına ayrı ayrı zaman ayırmalılardır. Çocukların hem anneye hem de babaya aynı oranda ihtiyaçları vardır. Baba eğer ölmüş ise mutlaka baba yerini tutacak dede, dayı, amca gibi kişiler, torunlarına veya yeğenlerine sevgi ve ilgi göstermelidirler.
Eşinden boşanan bayan veya erkek de kendi başına aşamadığı sorunları olduğunda mutlaka bir psikoterapiste başvurup, terapi desteği almalıdır.
Ülkemizde boşanmaların ve en önemlisi de çocuğundan boşanan kişilerin azalması duasıyla Allah’a emanet olunuz.
PSİKOLOJİK DANIŞMAN -PSİKOTERAPİST
KIVANÇ TIĞLI
DNŞ TEL: 0 212 503 79 95-0 506 401 79 91
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.