Yetişkinlerde dikkat dağınıklığı
Sarp bey 30 yaşında ve 7 yıldır bir okulda öğretmen olarak çalışıyor. Daha önce benim yazdığım “Yetişkinlerde Dikkat Eksikliği” yazımı okumuş ve kendisinde bu belirtilerin olduğunu düşünmüş. Danışmanlık merkezine; devamlı stresli ve gergin olma, sinirlilik, sabırsızlık, aşırı sigara kullanma, fevri davranma gibi şikâyetlerle başvuran Sarp beye çocukluğunu sorduğumda aldığım yanıtlar ilginçti. Annesi, aşırı hareketli olmasından dolayı onu misafirliğe götürmezmiş. Okulda dersleri çok iyi olduğu halde sınıfın huzurunu ve arkadaşlarının dikkatini bozarmış. Ortaokul ve lise yıllarında da sınıfın en hareketli, en çok disiplin kuruluna giden öğrencisiymiş. Okulda yapılan test denemelerinde dikkatsizliği yüzünden en basit soruda hata yaparmış. Üniversite eğitimi sırasında da derslerde devamsızlık yapar, okula zamanında gelmezmiş. Bu nedenle üniversiteyi geç bitirmiş. Özel yaşamında da hareketliliği devam eden Sarp bey günde bir paket sigara kullanıyor. Şu anda kendisini mutsuz ve huzursuz hissettiğini belirtiyor. Başladığı işi bitirmeden başka bir işe başladığından yakınıyordu.
Sarp beye MMPI Kişilik Testi ve Depresyon-Stres ölçümü, Benton Görsel Algı Dikkat testi yapıldı. Sonuçlar rapor edilip merkezin psikiyatristine yönlendirildi. Sarp beye ilaç tedavisi ve öncelikle haftada bir, iyileşme olduktan sonra iki haftada bir olmak üzere toplam 8 psikoterapi seansı uygulandı. Sarp bey, terapiler sonucunda aklından geçen düşüncelerin, hissettiklerinin gerçek nedeni olduğunun farkına vardı. Bu düşünce biçiminindeki hatalardan dolayı, kendisini stresli ve dikkatsiz hissettiğini anladı. Bu olumsuz ve gerçekdışı düşüncelerini, alternatif olan düşüncelerle değiştirerek, kendini daha iyi hissetmeyi ve konsantre olabilmeyi başardı. Sonuca kendisi de inanamadı, bu durumu şöyle ifade etti:
“Kıvanç hanım, düşünce biçimini değiştirebilmenin bu kadar kolay olduğunu tahmin bile edemiyordum. Artık, beni rahatsız eden strese sokan bu zararlı düşünceler ortaya çıktığında ve bunlar bir virüs gibi çoğaldığında sanki devreye otomatik pilot giriyor ve hemen bu zararlı düşüncelerimi durdurabiliyorum. Bu da beni daha pozitif, mutlu ve dikkatli yapıyor.” Değerli okuyucular, şimdi de yetişkinlerdeki dikkat eksikliği, hiperaktive bozukluğu belirtilerine değinelim;
Bunlardan birincisi, inatçı motor hiperaktivedir. Bunlar, yerinde duramama, gerginlik, sinirlilik, yerleşik etkinlikleri sürdürememe, sürekli hareket halinde olma ve duygulanımda bozulmadır. Bu tür kişiler uzun süre oturarak gazete, kitap okuyamazlar, televizyondaki bir programı sonuna kadar bekleyemezler.
Dikkat eksikliği: Dikkatin çabuk dağılması, sıklıkla eşyalarını kaybetme ya da yerlerini unutma, konuşulanları, okuduklarını akılda tutamama.
Duygulanımda değişkenlik: Kendini bir iyi, bir kötü hissetme biçiminde değişkenliğin sık olması.
Görevleri iyi düzenleyememe veya tamamlayamama: Ev, okul ve işiyle ilgili ödevlerini düzenleme ve tamamlamada yetersizlik, bir işi bitirmeden diğerine başlama, sorun çözme ve zamanı kullanmada güçlük çekme.
Öfke atakları: Çabuk öfkelenip kontrollerini geçici olarak kaybedebilirler, sürekli huzursuzluk gösterirler.
Dürtüsellik: Düşünmeden, kolayca ve hızlı karar verme. İş başarısında düşüklük, ilişkileri ani olarak başlatma veya bitirme (Birçok kez evlenip ayrılma, sık olarak eş değiştirme) olumsuz sonuçlarını düşünmeden hoşuna giden etkinliklere girişme.
Stres ile baş edememe: Normal streslere çökkünlük, kızgınlık ve bunaltı gibi aşırı ve uygunsuz yanıtlar verme.
Bir yetişkinde DEHB olabilmesi için bu belirtilerin çocukluğundan beri var olması gereklidir. Yani 32 yaşındaki bir kişide son iki yıl içersinde DEHB belirtileri ortaya çıkmışsa bu durumda DEHB dışında bir psikiyatrik veya organik bozukluğun düşünülmesi gerekir.
Yetişkinlerde DEHB eşliğinde bazı özellikler vardır, bunlar; bir işe başlamada güçlük çekme, sık sık erteleme, bir anda birçok işle uğraşma. Kendini güvensiz hissetme, aniden parlama, unutkanlık, strese dayanıksızlık, sözel saldırganlık, fiziksel saldırganlık, depresyon, herhangi bir neden yokken sinirli olma, işinden zevk almada güçlük, mutsuzluk, sık sık parmak şıklatma, boşluk duygusu gibi şeylerdir.
Dikkatimiz dağılınca, kendimizi iyice kaybetmeyi alışkanlık haline getiriyoruz aslında. Dikkati dağınık olan danışanlarıma soruyorum. Dikkatiniz dağılınca ne yapıyorsunuz? Aldığım cevap ortak; “Çalışmayı bırakıyorum.”
Sizler farkında değilsiniz, ama dikkatinizin dağılması sizin çok işinize yarıyor. Çünkü zaten bilinçaltınızda yapmak istemediğiniz, kendinizi zorunlu hissettiğiniz işlerden kurtarmanın bir yolu olarak kullanıyorsunuz dikkat dağınıklığını. Oysa üzerine gitseniz, hemen pes etmeseniz, zamanla göreceksiniz, dikkatinizi tekrar toplamaya başlamışsınız. Konuşulanları anlamada zorluklarınız varsa, karşımdaki konuşurken ne dediğini anlamıyorum şeklinde dikkat dağınıklığınız varsa, konuştuğunuz kişinin gözlerinin içine bakın. Siz o sırada ne söyleyeceğinizi değil, karşı taraf ne anlatmak istiyor, buna önem verin. Beyin en çok normal olanı unutur. Saçma, komik, eğlenceli şeyleri unutmaz.
Sürekli yaptığınız ve her seferinde dikkatinizin dağıldığı işlerle ilgili saçma sapan espriler üretin. Aklınızda kalacak ilginç kodlar halinde beyninize kaydedin. Ruhsal gerginlik, sıkıntı, stres ve üzüntü, depresif haller dikkat dağınıklığına yol açar. Dikkatinizi dağıtacak stres faktörlerinden uzaklaşabilmek için psikolojik destek alınması çok iyi olur.
Tedavide bilişsel-davranışçı terapi ve ilaç tedavisi bir arada kullanılır. Özellikle dikkat dağınıklığının sebebi stres, gerginlik ise mutlaka psikoterapi desteği görmelisiniz.
Dikkatli, huzurlu ve sabırlı olmanız duasıyla Allah’a emanet olunuz.
DNŞ TEL: 0 212 503 79 95- 0506 401 79 91
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.