“ Ey iman edenler! Siz kendinize bakın. Siz doğru yolda olunca sapan kimse size zarar veremez. Hepinizin dönüşü Allah'adır. Artık O, size yaptıklarınızı bildirecektir.” (Maide-105)

İman edenlere bir teselli niteliğinde olan bu ayet, doğru yolda olanların o yoldaki kazanımlarının karşılığını da göreceklerini müjdeler… Bu ayeti kerime iman ettiğini zanneden kişilere bir iman testi sunar. Eğer size doğru yolda sapan bir kimse ya da kimseler zarar veriyorsa ve bu zarara da şahitseniz-bu zarardan etkilenip akidelerinizde değişiklikler oluyorsa- imanınızı tekrar gözden geçiriniz…

Yeryüzüne damla olarak düşen insanoğlunun önünde iki ana yol vardır. Biri cennet kapısına kadar uzanan dümdüz bir yol-hak olan yol-, diğeri de yüzlerce yolları barındıran ve her yolu virajlı olup cehennem kapısına çıkan batıl yollar…

İşte tam bu yol ayrımında gökten bir söz iner yeryüzüne… Bir yol işareti olur iman edenler için… Hak yolu tercih ettiğini ve o yolda emin adımlarla yürüdüğünü düşünenler hak yoldan sapanların sessiz ve sakin kalacaklarını düşündüğü an yoldan sapmalar ufak ufak başlamıştır…

Hak yoldan çıkmanın ikinci bir ağır bedeli vardır; ‘doğru yolda olanlara zarar verme isteği.’ İşte tam bu esnada doğru yolda olanlardan o yolun hakkını vermesi beklenir…

Hak yol dümdüzdür ama yol kenarlarında eşkıyalar ve düşmanlar hazır kıta beklerler… Dünyanın neresinde olursak olalım yoldan çıktığımız an o yoldakilere düşman kesiliriz. Aman Allah’ım! Şu cezaya bakın!!! İslama düşman olmaya başlayan bir kişi tekrardan nasıl eski dinine dönecek ki???

Ve hak yolda olanlara mükemmel bir uyarı geliyor; “Ey iman edenler! Siz kendinize bakın…”

Ey iman edenler! Eğer akideniz düzgünse doğru yoldan sapanları tanırsınız… Size zarar vermek istedikleri noktaları iyi koklarsınız… Ona göre savunmaya geçersiniz… Her an tetikte olmalısınız… Hem bu dikenli ve çok taşlanan yolda sabırla yürümeli hem de zarar verecek etkenleri çok iyi tesbit etmelisiniz…

Hak yolun yolcuları pasif olamaz… Pür dikkattirler… Yoldan sapanlardan hak yolun yolcularının tüm inançlarına saldırılar gece gündüz gelir… Allah inancımızdan tutun da sünnet inancımıza kadar, kader inancımızdan tutun da ahiret inancımıza kadar her inancımıza şüphe tohumu atmak isteyeceklerdir…

Ve bu iki yolun yolcuları gün gelecek Allah’ın huzurunda toplanacaklar… Doğru yolda olanlar ve onlara zarar vermek isteyenler…

Yol upuzun ama sonsuz değil… Sabır upuzun ama sonsuz değil… Zulüm upuzun ama sonsuz değil… Bu iki farklı yol öylesine, oyun ve eğlence olsun diye yaratılmadı… O yol her saniye kısalıyor…

“…Artık O, size yaptıklarınızı bildirecektir.”

Yer ve gökteki tüm zerrelerden haberdar olan Allah-u Teâlâ her iki yolun yolcularının yaptıklarından da haberdardır… İman edenlerin sabrı ve amelleri tek tek gösterilecek… Her saniyesinin kayıt altına alındığına şahit olurken burunlarına cennet kokusu gelir… Yoldan kayanlar da Allah’ın huzurunda olup bitenlere şahit olurlar…

Defterleri soldan geldiğinde burunlarına cehennem kokusu gelmeye başlar… Ne olaydı da hak yoldan sapıp insanları da saptırmasaydı… Ne olaydı da islamın kıymetini bilseydi…