Suriye'deki Baas rejimi insanları hunharca katletmeye devam ediyor. Onun bu derece cüretkâr davranmasında ne yazık ki İslâm âleminin Baas diktatörlüğü karşısında ikiye bölünmesinin ve en azından katliamların durdurulması talebiyle ortak bir duruş sergileyememesinin büyük payı var. Yarın yani 11 Aralık Pazar günü öğle namazından sonra İstanbul Beyazıt Meydanı'nda Suriye Halkıyla Dayanışma Günü adıyla bir etkinlik düzenlenecek. Suriye'deki muhalefet hakkında zihninizde soru işaretleri olsa bile en azından katliamların durdurulması, camilerden çıkan insanların hunharca katledilmesine son verilmesi talebiyle bu etkinliğe destek vermeniz, bunu insanî, vicdanî ve İslâmî bir sorumluluk saymanız gerekir.

Fuar geleneklerine bir yenisi ekleniyor. İstanbul'un tarihî mekânlarından Sirkeci Garı'nda, geçmişin heyecanlı ve uzun tren yolculuklarında kullanılan vagonlarda nostaljik bir biçimde Türkiye Dergi Fuarı düzenleniyor. Biz 1980 darbesinin hemen ardından üniversiteye başladığımızdan fikri dergi bulmakta zorluk çekiyorduk. Çünkü cunta fikri, ideolojik ve özellikle de İslâmî dergilerin neredeyse tamamına yakınını kapatmıştı. Sonra yeni dergiler çıkmaya başladı. İlk çıkanlar bayağı ilgi gördü. Bu ilgi topluma bir mesaj verme çabasında olanların dergiciliği önemsemelerine sebep oldu ve her cemaat ve akım kendi sesi olacak bir dergi çıkardı. Bu da dergi trafiğinin artmasına yol açtığı gibi aynı zamanda her kesim artık kendi çalıp kendi oynamaya başladı. Çünkü önde duranlar dergilerini sadece kendi taraftarlarına ulaştırabiliyor, taraftarlar da sadece kendi öncülerinin seslerine kulak veriyorlardı. Internetin yaygınlaşmasından sonra okuma ve bilgilenme konusunda bir doyum hâsıl oldu. Anlaşıldığı kadarıyla şimdi dergiciliğin yeniden canlandırılması ve bu alana ilgi duyulması için fuar düzenleniyor. Fuarda belki şimdiye kadar hiç görmediğiniz, duymadığınız dergilerden de haberdar olacaksınız.

Fuarda aynı zamanda dergi yazarları da okuyucularıyla bir araya gelerek sohbet edecekler. Sohbetler tarihi vagonlarda düzenlenecek. İnşallah bizim de Vuslat dergisinin 13 Aralık Salı akşamı 17.00'de düzenleyeceği programda "Arap Baharının Suriye Ayağı" başlıklı bir sohbetimiz olacak. Bu sohbette meselenin Filistin boyutuna da değinecek ve zalim bir yönetimin haklı bir davayla meşrulaştırılmasının doğru olmadığı konusundaki tespitlerimi değerli kardeşlerimizin dikkatine sunmaya çalışacağım.

Bu günlerde Filistin'de 8 Aralık 1987'de başlatılan intifadanın yirmi dördüncü yıl dönümünü idrak ediyoruz. Türkiye'de önceki yıllarda intifadanın yıl dönümü münasebetiyle çeşitli etkinlikler düzenleniyordu. Ancak gördüğümüz kadarıyla artık sadece hatırlamalardan ibaret kalıyor. Bununla birlikte en azından zihinlerde idrak etmeli Filistin halkının haklı ve meşru mücadelesini gündemimizden çıkarmamalıyız. Filistin'de intifadanın yıl dönümü münasebetiyle muhtelif etkinlikler düzenleniyor.

İntifadanın yıl dönümünün hemen ardından da Filistin İslâmî Direniş Hareketi (Hamas)'nin kuruluş yıl dönümünü gelecek. Bu hareketin cemaat olarak yapılanması daha eskiye gider. Çünkü Müslüman Kardeşler'in Filistin'deki yapılanmasının devamıdır ve bu cemaatin Filistin'deki teşkilatlanması da 1948'de İmam Hasan el-Benna'nın siyonist işgale karşı verilen mücadeleye destek için gönderdiği gençler tarafından başlatılmıştır. Hamas işgale karşı fiili mücadelenin başlatılması amacıyla cemaatin Filistin'deki lideri Şeyh Ahmed Yasin'in öncülüğünde kuruldu. Ben geçen yıl Hamas'ın kuruluş yıl dönümü münasebetiyle "23 Yıl... Sapmayan Çizgi" başlıklı bir yazı yazmıştım. Bu hareket Allah'ın izniyle belirlediği çizgi üzere istikametini muhafaza ediyor ve aynı yazıyı sayıyı 24'e çıkararak yayınlayabiliriz. Bu yazımızı kişisel web sitemizde (www.vahdet.info.tr) bulabilirsiniz.

Bu sıralarda Suriye'deki olaylarla ilgili olarak Hamas'ın tutumu hakkında asılsız ve gerçek dışı haberlere rastlıyoruz. Her şeyden önce Hamas'ın siyasi merkezinin Şam'da olması buradaki rejimin halka karşı sergilediği tutuma destek verdiği anlamına gelmediği gibi şu ana kadar bu yöndeki taleplere olumlu cevap vermemiş, bazı Filistinli grupların imzaladığı destek belgesine de imza atmamıştır. Merkezini Şam dışına taşıyacağına dair bir karar da almış değil.