9 yaşındaki Burak annesiyle danışmanlık merkezine başvurmuştu. Burak ilkokul üçüncü sınıfta okuyordu, anne ve babası 6 yıl önce ayrılmışlardı. Burak genelde annesiyle kalıyordu, babası onu haftasonları alıyordu. Burak tek çocuktu. Öğretmeni, Burak’ın derslerde diğer öğrencilerden geri olduğunu ve ödevlerini yapmadığını söylüyordu. En önemli bir sorun da, Burak okula gelmek istemiyordu, geldiği zamanlarda da arkadaşlarını huzursuz ediyor, derste konuşuyordu.

Burak’ın annesi Meral hanım, oğlunun gelişim öyküsünü şöyle aktardı; “Kıvanç hanım, hamileliğim çok sorunlu geçti, bu süreçte hep bir şeyler aksak gitti. Burak karnımda çok hareketliydi. Doğumda herhangi bir aksilik olmamıştı. Oğlum kucağımda bile rahat durmuyordu, uykuları çok düzensizdi. Emeklerken bile oldukça hızlıydı.
Burak anaokuluna gittiğinde öğretmenlerinden en çok yakınma; Burak’ın oyunların kurallarına uymaması, oyunların sonunu ve sırasını bekleyememesi, oyunlarda hile yapması, hep kazanmak istemesiydi.
İlkokula yazdırdığımızda önüne gelen çocukları itip kakarak okula koşar, okul dağıldığında eşyalarını unutur, ceketini almadan yine çocukları ittirerek servise gelirdi. Şimdi de hep aceleci davranıyor. Başkalarının sözünü kesiyor, konuşurken konudan konuya atlıyor, bir konu üzerinde yeterince yoğunlaşamıyor. Bir şey yazsa da aceleciliği nedeniyle yazdıklarını kendi bile okuyamaz. Bir tek film izlerken veya bilgisayar başında oyun oynarken sıkılmaz. Bıraksanız saatlerce oyun oynayabilir. Bir işi bitirmeden öbür işlerin peşinde koşar. Ev ödevlerini sorsak “benim ödevim yok” der veya ödevini söylese bile onu son dakikaya bırakır. Acele olarak önemsemeden ödevini yapar, ödevi hatalarla doludur.
Okulda, arkadaşlarını oyunlarda kontrol etmek istediğinden ve oyunlarda mızıkçılık yaptığı için onlar tarafından pek kabul görmez. Küçükken de oyunlara katılmaz, başkalarının oyunlarını bozardı” diyerek Meral hanım sözlerini bitirdi.
Anne -baba ile görüşmemi yaptıktan sonra bir sonraki seansta Burak’a Wisc-r zeka testi ve dikkat testleri uyguladım. Performans zeka puanıyla sözel zeka puanı arasında 15 puan kadar fark vardı ve dikkati, görsel algıyı, öğrenme hızını ölçen performans zeka puanı, sözel zeka puanından daha düşük çıkmıştı. Ayrıca Burak’ın anne-babasının ve öğretmeninin doldurduğu soru listelerine göre Burak’ta dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olabileceği görünüyordu. Kullanılan zeka testi ve dikkat testleri, Burak’ın aceleciliğini, düşünmeden davrandığını, dikkat, bellek, yazma, yaşına uygun matematik ve okuyup anlatmada güçlükleri olduğunu gösteriyordu. Bu test sonuçları, psikiyatristimiz ile paylaşıldı ve Burak’a ilaç tedavisi başlandı. İlaç tedavisi yanısıra aile terapisi, bireysel terapi ve özel eğitim teknikleri uygulandı. Burak’ın kısa sürede sorunları azaldı. Ödevlerini yapmaya ve ders çalışmaya başladı.
Değerli okuyucularım sizin de dikkat eksikliği yaşayan çocuğunuz varsa mutlaka öğretmeniyle işbirliği içinde olmalısınız. Çocuğunuzun olumlu davranışlar göstermesi için nasıl bir tutum izlemeliyiz şimdi de biraz bu konuya değinelim;
Öncelikle çocuğunuzda düzelmesi gereken davranışları bir liste haline getiriniz. Bu listeyi oluştururken belirtileri önem sırasına göre yazınız. “Çocuğumda düzelmesini istediğim davranışlar” listesine bakıp düşündüğünüzde bunları çözmek için bugüne kadar tavsiyede bulunmak, cezalandırmak, ödül vermek gibi pek çok şey yapmış olduğunuzu göreceksiniz. Burada yapmanızı istediğimiz şey, bu sorunların hepsini birden çözmek değil, önem sırasına göre sırayla çözmeye çalışmanızdır. Bunun için ilk yapılması gereken evde çocuğunuza yaptığınızın uyarıların sayısını azaltmaktır. Yani çocuğunuzun olumlu yönlerini de (bunlar çok az da olsa) fark edip takdir etmelisiniz. Ayrıca önemli önemsiz her şey için çocuğunuzu uyarırsanız o, sizin uyarılarınızı dinlemeyecektir. Oysa uyarıların sayısını azalttığınızda bu uyarıların yerine getirilme olasılığı artacaktır.
Bu sorunu yaşayan çocuklarınıza yeterli ilgi ve sevgiyi vermelisiniz. Çocuklar için ilgi görmek o kadar önemlidir ki, olumlu ilgiyi elde edemediklerinde olumsuz da olsa ilgi görmek için çaba gösterirler. Anne ve baba olarak çocuğunuzla oynamalı, ona az da olsa günün belirli saatinde zaman ayırmalı, bu zaman diliminde onun istediği ve hoşlandığı bir oyunu veya faaliyeti çocuğunuzla yapmalısınız. Fark edeceksiniz ki kısa sürede çocuğunuzun olumsuz davranışları daha da azalacaktır.
En önemli bir husus da, her dikkat eksikliği hiperaktivite sorunu yaşayan çocuk ilaç kullanıcak diye bir şey yoktur. Eğer bu sorun çocuğun okul hayatını ve sosyal hayatını olumsuz bir biçimde etkiliyorsa o zaman ilaç kullanmak tedavide çok işe yarar. İlaç tedavisinin yanısıra mutlaka aile terapisi, bireysel terapi, özel eğitim tedavi programına alınmalıdır.
Çocuklarımızın dikkatli olması duasıyla Allah’a emanet olunuz.