Asım Yenihaber

Asım Yenihaber

Türk olsa idi şaşardım!

Türk olsa idi şaşardım!

Müzik ve fizik ilişkileri benim mevzuum değil. Ama herkes gibi, bilhassa bazı “bayan” şarkıcılar tarafından fiziğin müziği belirler şekilde kullanıldığını görüyoruz.

Ne kadar çok soyunursan, müzikte o kadar başarı kazanırsın!

2009 yılında TRT’nin avrovizyon olayı “Hadise” idi!

Türkiye’yi temsilen bu giyinme özürlü kadın seçilmişti. Türkiye’yi hem böyle temsil ediyordu, hem de İngilizce.

Biz Avrupa’ya “Evropa” demiyorsak, “Erovizyon” neyin nesi? Bizim söyleyişimiz “Avrovizyon” olmalı. TRT yöneticiler şu soruyu sormaktan hep kaçındılar: Avrovizyonu müzikle mi kazanacağız, fizikle mi?

Hadise nam “bayan” müzikten çok fiziğe hitab eder yapıdaydı. Oysa, müzik esas ise, fizik geri planda kalır. Fizik öne alınırsa müzik arka plana düşer.

Türkiye’ye temsil iddiasıyla ortaya sürülenlerin bu temsili hak edecek kıratta olması gerekir. TRT yönetimi, buram buram teşhircilik kokan bir bayanın Türkiye’yi temsil etmesini uygun bulmuştu.

İşte unuttuğumuz Hadise “olay”ı!

2009’ta TRT yönetiminin kararı bütün toplumu bağlayan bir nitelik taşıyordu. Bunu bir özel televizyon yapsa, fazla önemsenmezdi. Devlet televizyonu, duyarlı davranmazsa, sunduğu modelin halk üzerinde ortaya çıkaracağı menfilikleri savsaklarsa, bu sorumsuzluktan başka bir şey olarak adlandırılamaz.

Muhafazakâr kesimler, dindarlar uzun süre TRT’nin yayın siyasetine şiddetle karaşı çıktılar. Mevcut hükümet, “muhafazakâr demokrat” olarak bilinmek istiyor. Peki, bu çerçevede 2009’daki TRT’nin Hadise seçimi nasıl yorumlanabilir?

Halkın hissiyatı o zamanki seçimden rencide oldu.

O zaman yapılan konuyla ilgili bir ankete cevap verenler, büyük çoğunlukla böyle bir kıyafetin yakışıksız olduğu görüşünde idiler.

TRT tarafından Türkiye’yeyi temsil için seçilen Hadise’yi herkes “Türk” sandı.

Bizim şaşmaz ölçümüz ise şuydu: Müslüman olmayan Türk olmaz! Müslüman bir kadın asla böyle soyunarak piyasa yapmaz!

Hadise bir piyasa olayı idi!

Türkiye piyasasına sürülmüş bir “olay”!

Bunu hep böyle düşündüm. Ne kadar haklı olduğumu dünkü haberler doğruladı.

Hadise Belçika’da bir mülakatta Türk olmadığını, Türkiye’de yeterince para kazandıktan sonra Belçika’ya döneceğini açıklamış!

Demek ki, Belçika’da metelik etmeyen, Türkiye’de kazanç sağlayabiliyor! Eğer değerleri oturmuş bir toplum olsa idik, değersizliklerini bize değermiş gibi sunanlara fırsat vermezdik.

Hele devleti temsil eden kurumların “muhafazakâr” yöneticilerinin değersizi değerli yapma, topluma böylece sunma komplekslerine ne demeli?

Hadise’nin Türk olmaması bir olay değil!

Ne olursa olsun, kendisi olsun, dürüst olsun, samimi olsun.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Asım Yenihaber Arşivi