LütfüOflaz'la Sohbet

LütfüOflaz'la Sohbet

Cumhur gibi yaşamayan cumhurbaşkanı olmasın!

Cumhur gibi yaşamayan cumhurbaşkanı olmasın!

- Lütfü Bey; ülkemizde ilk kez her siyasi düşüncenin temsilcilerinin, “Cumhurbaşkanını Meclis değil halk seçsin; adayımız Lütfü Oflaz” diyerek dile getirdikleri cumhurbaşkanını halkın seçmesi önerisi, yapılan referandumda kabul edilmişti. Oysa şimdi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanını halkın değil Meclis’in seçmesini istiyor. Neler söylemek istersiniz bu konuda?

- Geçmişte CHP’lilerin de kabul ettikleri cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi yönteminden şimdiki CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu niye korkuyor ki? Partisini halktan korkan bir parti konumuna niye düşürüyor ki? Adı Halk Partisi olan bir partiyi halktan korkan bir parti konumuna düşürmek, komik duruma düşürmek değil mi? Kaldı ki cumhurbaşkanını halkın seçmesi önerisi halkın oylarıyla kabul edildiğine göre, artık cumhurbaşkanının nasıl seçileceğini tartışmak anlamsızdır.

Şimdi önemli olan, halk tarafından seçilecek cumhurbaşkanının nasıl biri olması gerektiğini tartışmaktır. İleriki günlerde yeri geldikçe böyle bir cumhurbaşkanın da aranması gereken özellikleri tek tek konuşalım; ama bu konuda ilk olarak söylemek istediğim şu ki, halkın seçeceği cumhurbaşkanı, her şeyden önce halk gibi yaşayan biri olmalı. Mesela İran’ın İslamcı Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad ya da Bolivya’nın sosyalist Cumhurbaşkanı Evo Morales gibi biri olmalı.

Tıpkı onlar gibi mütevazı yaşamı dillere destan biri olmalı. Hele de zenginlerin azınlıkta, yoksulların çoğunlukta olduğu bir ülkenin cumhurbaşkanı dünya zenginleri gibi yaşamamalı. Kısacası, cumhur gibi yaşamayan biri cumhurbaşkanı olmamalı! Oysa Cumhuriyet kurulduğundan beri bizim cumhurbaşkanlarımız cumhur gibi yaşadılar mı? Saraylarda, köşklerde oturup, dünyanın en pahalı arabalarına binip, özel trenler, özel yatlar, özel uçaklarla dolaşmadılar mı?

Örneğin İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad gibi mütevazı bir evde oturan, sadece 3 bin lira değerindeki bir arabaya sahip olan, giysileri yoksul insanların giysilerinden farksız olan bir cumhurbaşkanımız var mı? Görülüyor ki bu ülkede en zor şey cumhur gibi yaşayan bir cumhurbaşkanı bulmaktır! Cumhur gibi yaşamayan bir cumhurbaşkanı, halk gibi olamayan Halk Partisi’nden farksızdır!

KEMALİZMİN MİLİTANI OLMA, HUKUKUN MİLİTANI OL!

- CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Yargıtay’ın yeni üyelerini AK Parti militanlığıyla suçlarken, CHP Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan’ın internete düşen ses kaydında, hukukçuların Kemalizmin militanı olmasını savunduğu ortaya çıktı. Nasıl değerlendiriyorsunuz bu durumu?

- Bir hukukçu ne AKP’nin ne de şu ya da bu partinin militanı olmamalı. Bir hukukçu ne Kemalizmin ne de şu ya da bu görüşün militanı olmamalı. Bir hukukçu ille de militan olacaksa, hukukun, adaletin militanı olmalı! Yargı mensupları bir partinin, bir siyasi görüşün değil, hukukun, adaletin emrinde olmalı. Ama “Kemalizmi koruyup kollamak” adına defalarca yapılan askeri darbe dönemlerinde, yüksek yargı mensupları darbecilerin emrinde olmadılar mı?

Onların karşısında hazırolda durmadılar mı? Kemalizmin militanı gibi davranmadılar mı? Adnan Menderes’ler, Deniz Gezmiş’ler, Kemalizmin militanı gibi davranan yargı mensuplarının kararlarıyla asılmadılar mı? Bırakın askeri darbe dönemlerini, yargı genelde de Kemalizmin militanı olmadı mı? Nitekim Cumhuriyet mitinglerinde içlerinde pek çok yargı mensubunun da yer aldığı hukukçular, “Kemalizmin askerleriyiz” diye pankart açıp slogan atmadılar mı?

Emine Ülker Tarhan’ın CHP Grup Başkanvekili olmadan önce genel başkanlığını yaptığı YARSAV adlı yargı kuruluşunun mensupları, Kemalizmin askerleri, Kemalizmin militanı olduklarını her fırsatta ortaya koymadılar mı? Zaten CHP Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan bunu inkâr etmiyor. İnternete düşen ses kaydını doğrulayıp, bir yargı mensubu olarak her zaman Kemalizmin militanı olduğunu vurguluyor.

Bir yargı mensubu hukukun militanı olur; adaletin militanı olur; ama herhangi bir siyasi görüşün ya da kuruluşun militanı olur mu? Olursa o yargı yansız, tarafsız olur mu? Görülüyor ki CHP’liler Kemalizme, CHP’ye yandaş yargıya karşı çıkmıyor. Onlar sadece yargının AKP’ye yandaş olmasına karşı çıkıyor. Oysa bir siyasi görüşe, bir siyasi partiye yandaş yargıdan gelmez hayır. Öyleyse yandaş yargıya hayır!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
LütfüOflaz'la Sohbet Arşivi