Milletvekili (emeklilerine) yapılan zam... Malûm, Cumhurbaşkanı tarafından kısmen veto edildi. CHP arslanlar gibi muhalefet ediyor, biz istemiyorduk havasında. İktidar ise, CHP’nin akşam verdiği sözü sabah tutmadığı iddiasında...

Bu bir CHP klasiği!

Halkın tepkisi yükselince, sûret-i hakdan görünme telaşı. “Ey ahali biz bu zammı istemiyorduk, biz aç bîlaç yaşamaya dahi razıyız, bunu isteyen sizin sefaletinizi görmezden gelen iktidar partisidir!”

Buna gerçekten inanalım mı? Türkiye’de on yıllardır buna “ince siyaset” denildi.

Bu “tomruk siyaseti”ni Tayyip bey yerle bir etti. Halka hoş gelmese de, doğru bildiğini söyledi ve söylemeye devam ediyor.

Bu zam konusunda -tabiî istisnalar olabilir- vekillerin iktidar muhalefet fark etmez, müttefik olduğunu düşünebiliriz. Onların da kendilerine göre gerekçeleri var, bize makul görünmese de. Ama hiçbiri, halk nezdinde böyle bir zamma arzulu görünmek istemez.

Buna CHP’li vekiller de dâhildir elbette.

İktidarın, “biz bunu istemiyorduk”, demesi mümkün değil. Muhafelet için de bu bulunmaz bir fırsat. Bu bulunmaz fırsatı bakalım nereye kadar kullanacaklar.

Muhalefet, bilhassa CHP böyle... Çok anlı ve şanlı büyük unvanlı bir iktidar “vekili” ve hatta “bakan”ı da var ki aynı telden çalmış: Vicdanım sızlıyor!

Bu bakan kim olabilir?

Cevabını hepinizin tereddütsüz vereceğinizden eminim: Ertuğrul Günay!

Adamın siyasî kariyeri CHP’de geçti. “40 yıllık Yani olur mu Kani?”

İlla halk dalkavukluğu yapacak, ama kendi çıkarlarını da asla ihmal etmeyecek.

Böylelerinin vicdanı değil, ancak cüzdanı sızlar! Cüzdan sızıltısını da vicdan sızıltısı diye yutturmaya kalkışır!

Nitekim, adamın foyası meydana çıktı. Biz de Fatih Altaylı’dan öğrendik: “Vicdanı olan, vicdanı sızlayan adam bunu yapar mı? Ayıptır.”

Eski AK Parti milletvekili Prof. Aziz Akgül Bakan Günay’ın marifetlerini Fatih Altaylı’ya anlatmış. Aziz Akgül, “Vicdanı sızlıyormuş yapılan vekil zammına. Ne güzel ucuz politika. Ne güzel ucuz popülizm. İnsanın en azından söylediği ile yaptığı birbirini tutar” demiş.

“Madem öyle almasın maaşını. Biz onun neler yaptığını da biliyoruz” diyen Akgül, şöyle devam etmiş: “Milletvekili zammına karşı çıkan ve vicdanı sızlayan adam, eşini TBMM’ye aldırmak için neler yaptı. Madem zamma karşı, o zaman çıkıp anlatsın eşini Başbakanlık’tan Meclis’e tayin ettirmek için neler yaptığını. Eşi Başbakanlık’ta müşavirdi. Allem etti kallem etti Meclis’e Başkanlık Müşavirliği’ne aldırdı. Maaşını neredeyse iki katına çıkardı bu yolla.”

CHP’lilik insanın içine işledi mi, her tarafını sarıyor ve ebedi çıkmıyor. Adam her konuda, şimdilerde “etik” denilen “ahlâk”ı bir tarafa atıp, ayak üzeri politik manevra çevirebiliyor. Yılı Nazım Hikmet’le yatıp kalkarak geçiriyor, Mehmet Âkif yılı nutukları atabiliyor.

Vicdan böylelerinin semtine uğrar mı?