Her darbeci hesap vermeli
İlker Başbuğ, tutuklandı. Tutuklanma fiili, malum olduğu üzre Cumhuriyet savcısının talebi ve mahkemenin talebi haklı bulmasının adıdır. Cumhuriyetin savcısı cumhuriyetin genelkurmay başkanını tutuklattı. Tutuklanma ânından beri İlker Başbuğ olayı dünya gündeminde. Ne diye dünya gündeminde? Bir genelkurmay başkanı, askerlikle alakalı memleketine yaptığı yüksek bir hizmetten dolayı haberlerde yer almadı. Onun ismi ve dolayısıyla da Türkiye yine bir darbe sebebiyle dünya gündemine girdi. Darbeci askerler, bir asırdır 10 yılda bir yaptıkları darbelerle dünya basın-yayın organlarında yer alırlardı. Bu defaysa yaptıkları darbe sebebiyle değil, başaramadıkları darbe münasebetiyle haberlerdeler.
Ne demeli? Yazıklar olsun. Darbeleriyle de teşebbüsleriyle de içeri düşmeleriyle de Türkiyeyi hep mahcup ettiler. Bu nevi işler, üçüncü lig devletlerinin meşguliyetidir. Sonuçta iyi bir sebeple anılmadık. Tek iyi yanı temizlik yapılmasıdır. Öyle bile olsa darbe kelimesiyle birlikte zikredilmiş olmamız çok çirkin.
İçerideki general sayısı dört düzineyi aştı.
İnternet andıcı, balyoz, ay ışığı, sarıkız, kırmızı karpuz... meğer ne kadar da darbe meraklısı general varmış. Hiçbiri peşinen suçlu ilan edilemez. Tutuklama bir tedbirdir. Bir genelkurmay başkanı kaçacak mıydı? Hayır kaçmazdı. Vahim olan taraf da bu. Kaçma olmayacağını savcı da mahkeme de bilmekte. Buna rağmen tevkifine karar verilmişse bu, şüphenin ağırlığını gösterir.
İlker Başbuğ, sorguda internet benden önceki genelkurmay başkanı zamanında vardı, ben devraldım anlamında ifade vererek Yaşar Büyükanıtı işaret etmiş. Zaten Dursun Çiçek dahil her subay ve general, ortaklarını haber verdi. Herhalde Yaşar Büyükanıt da yarın Çevik Biri, o Erol Özkasnakı, o da başlarındaki genelkurmay başkanını işaret edecektir.
Her ne kadar bu manzara arkadaşlığa, vefaya aykırı gibi görünse de bir de söyletene bakmak lazım. Böylece milletin unutuldu mu? dediği 28 Şubat Post Modern Darbesi de gündeme gelecektir. İlker Başbuğ ve diğer generaller, hükümeti devirmeye teşebbüsten yargılanırken, Kenan Evren ve şürekası hakkında da hükümeti devirmiş olmaktan dolayı dava hazırlığı sürerken halkın seçtiği bir hükümeti tanklara balans ayarı yaptıran general, üniversitede sorgu odası kuran sözde akademisyen, ekranlarda darbeye çanak tutan Prof.lar, emir alan yargıçlar, sunucular ve sütunlarında darbe çığırtkanlığı yapan gazeteciler köşelerinde şen şakrak otururlarsa adalet yerini bulmuş olmaz.
Adalet, her şüphelinin savcı karşısına çıkması, her zanlının hesap vermesi, her mahkumun cezasını layıkıyla görmesiyle olur.
70 milyon Türkiyeye fazla, 20 milyonu kessek ne olur?
Diyenler elbette bu sözün hesabını vermelidir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.