Fatih Uğurlu

Fatih Uğurlu

Şark Ekspresi’nde cinayet ve Kardan Adam

Şark Ekspresi’nde cinayet ve Kardan Adam

Şark Ekspresi tarihî bir yolculuğa hazırlanıyordu. Biletler aylar öncesinden tükenmişti. Yolcular arasında tüm milletlerden insanlar vardı. Tıpkı bir imparatorluk gibi. Şark Ekspresi’ne binenler hareketten sonra bilet kontrolü yapan kondüktöre biletlerini uzatırken bir ayrıntı dikkatlerini çekecekti. “Bu bilet Türklere mahsustur.”

Fazlaca itiraz etmeyenler sadece gidecekleri menzili düşünüyorlardı. Tren Sakarya Nehri’nin kıvrımları üzerinden geçerken bazı yolcular Üstad Necip Fazıl’ın “Sakarya Türküsü”nü mırıldanıyorlardı.

“Yüzüstü çok süründün, Ayağa kalk Sakarya!”

Sonra Anadolu bozkırlarından geçen Şark Ekspresi yoğun kar yağışı ve tipi altında yolculuğuna devam etti. Mola verdikleri istasyonlarda halkın sıcak ilgisi ile karşılaşıyorlardı.

Başkentte görkemli bir tören onları bekliyordu. Tren doğuya doğru yavaş yavaş yol alırken kar fırtınası da şiddetini artırmıştı. Sivas Kongresi’nin yapıldığı şehirde de halkın yoğun tezahüratı olmuştu. Oradan hızla Erzurum’a doğru yol aldılar. Kondüktörler birden aldıkları bir ihbarla şaşkına döndüler. Yolcular son vagonda seyahat eden bazı kişilerin gecenin karanlığında boğularak öldürüldüğünü söylüyorlardı. Bu cinayetleri kim, neden yapmış olabilirdi?

Öldürülen yolcuların kimlikleri kontrol edildi. Hepsi de bulundukları şehirlerde ve beldelerde saygın kişiliği olan, alim ve fadıl kişilerdi. Trende birdenbire korku çemberi oluşmuştu. Kimdi bu katiller? Yani Şark Ekspresi’ndeki esrarengiz cinayetleri kim işlemişti? Erzurum’a yaklaştıklarında makinistin ani bir freniyle tren durdu. Demiryolunda kocaman bir kardan adam vardı. Kim yapmıştı, neden Şark Ekspresi’nin önüne yapılmıştı? Burada yolcular trenden indiler. Kar fırtınası bütün şiddetiyle sürüyordu.

Bazı yolcular bu kardan adamın yıkılarak trenin yoluna devam etmesini istedilerse de, bir kısmı bu kardan adamın bir sanat şaheseri olduğunu ve yıkarsa Avrupa’da adımızın kötüye çıkacağını, gerekirse trenin buradan ileri gitmemesini ve yolculuğun burada noktalanmasını istediler. İlk grup buna şiddetle karşı çıkmıştı. Bu tren ne pahasına olursa olsun hedefine varmalıydı. Onlara göre bu kardan adam bir takozdu ve yoldan çekilmeliydi.

“Batıyı gücendirmeyelim” diyenler trende ağırlıklarını koyunca tren yerinde durmaya devam etti. Ta ki mevsimler döndü, önce bahar, ardından yaz geldi ve kardan adam erimeye başladı. Güneşe daha fazla dayanamamıştı. Sonunda Şark Ekspresi ağır ağır da olsa yola revan oldu. Bu yolculuk nerede biter bilinmez ama bir gerçek var ki trendeki “Bekleyelim, sanat eseri kardan adama dokunmayalım” diyenler de trenin hareketinden memnundular.

Ne de olsa dünya hareket halindeydi. Herkes menzil-i maksuduna erişirken, biz neden bir takoz yüzünden yerimizde durmalı idik?

Bugün tren son hızla ilerliyor. Yolcular memnun, makinist memnun, trenin geçtiği yerlerdeki insanlar memnun.

Ne diyelim ki, hayırlı olsun!..



Önceki ve Sonraki Yazılar
Fatih Uğurlu Arşivi