Sahabe sevdi, gökten müjde indi!
Kim Allah'a ve Resule itaat ederse işte onlar, Allah'ın kendilerine lütuflarda bulunduğu peygamberler, sıddîkler, şehidler ve salih kişilerle beraberdir. Bunlar ne güzel arkadaştır!
Açıklama: Bu ayetimizin nüzul sebebine baktığımızda şu hadisi görürüz;
Hz. Aişenin - radıyallahu anha - anlattığına göre birisi Resulullaha gelip şöyle demişti: Ey Allahın Resulü! Seni kendimden, çoluk çocuğumdan daha çok seviyorum. Evimde iken hatırlayınca sabredemiyorum, hemen gelip seni görüyorum. Benim ve senin öleceğimizi düşününce anladım ki sen cennete girdiğin zaman peygamberlerle beraber yüce makamlara götürüleceksin, ben ise cennete girsem bile zannederim seni göremeyeceğim! Hz. Peygamber bu samimi tehassüre cevap vermemiş, beklemişti. Sonra (yukarıdaki bahsedilen) ayet nazil oldu.
Subhanallah!
Ayetimizi daha iyi anlamak için bindörtyüz küsur yıl öncesine yolculuk yapmamız gerekiyor. Allah resulünü görmek için evinden çıkıyor
Çünkü Allah resulünü görmek bile onu fazlasıyla mutlu ediyor. Bu sahabemiz Allah resulüne olan sevgisini dünya hayatıyla sınırlandırmamış. Bu sevginin ahirete de taşınmasını arzuluyor ama içinde görüşememe ihtimali bilgisi onun canını sıkıyor.
Bari onunla bu dünyada mutlu olmaya çalışayım deyip te mutlu olma ihtimalini bile göremiyor. Geçici dünyada her saniye mutlu olsan ne yazar dercesine hüzün kaplıyor kalbini. Ve dayanamayıp Allah resulüne geliyor.
Allah resulüne olan sevgisini beyan edip o mübarek ağızdan müjdeli bir haberin çıkması için bekliyor. Ancak vahiyle konuşan efendimiz beşeri sıfatını devreye koyup ta yorum yapmıyor. Burada sünnetin vahiy olduğuna da şahit olmuş oluyoruz.
Ve sahabeyi rahatlatan müjde gökten yeryüzüne iniş yapıyor:
Kim Allah'a ve Resule itaat ederse işte onlar, Allah'ın kendilerine lütuflarda bulunduğu peygamberler, sıddîkler, şehidler ve salih kişilerle beraberdir. Bunlar ne güzel arkadaştır!
Ya rabbi sen sahabeleri ne kadar çok seversin!
Başka bir sahabe Allah resulünün yanına gelip; kıyamet ne zaman? Diye sorunca Allah resulü aleyhisselam; ona ne hazırladın diye soruyor. O sahabe; Allah ve resulü sevgisini diyor. Bu söz üzerine efendimiz aleyhisselam; kişi sevdiğiyle beraberdir diyor.
Allahı ve resulünü sev, onlarla cennette bile arkadaş ol. Formül bu kadar kısa ve kolay. Devam edelim;
Kim Allah'a ve Resule itaat ederse
Kuran ve sünnetteki hükümlere, emir-yasak ve tavsiyelere uyarsa
Sadece Kuranla yetinmek isteyenlere de açık bir reddiye olduğunu görürüz.
Allaha ve resulüne itaatin nasıl olacağını bilmemiz için mutlak manada bir örneğe ihtiyaç hissedilir. Peygambere itaatin sınırları nelerdir? İtaate zarar veren etkenler nelerdir? Bunların bilinmesi gerekir.
Şu iki ayet bizlere güzel bir yol haritası çizer;
Kendisi için doğru yol belli olduktan sonra, kim Peygamber'e karşı çıkar ve müminlerin yolundan başka bir yola giderse, onu o yönde bırakırız ve cehenneme sokarız; o ne kötü bir yerdir.
(İslâm dinine girme hususunda) öne geçen ilk muhacirler ve ensar ile onlara güzellikle tabi olanlar var ya, işte Allah onlardan razı olmuştur, onlar da Allah'tan razı olmuşlardır. Allah onlara, içinde ebedî kalacakları, zemininden ırmaklar akan cennetler hazırlamıştır. İşte bu büyük kurtuluştur.
Evet
Kim cennette peygamber efendimiz ve salihlerle beraber olmak istiyorsa Allah için sevdikleri kişiler listesine baksın; efendimiz aleyhisselam ve sahabeler bu listede varsa cennetin kapısına kadar gelineceğinden zerre kadar şüpheniz olmasın.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.