Umrenin tarifi, hükmü ve önemi 12
Çünkü umre, turistik bir gezi olmayıp bir ibadettir. Her ibadet gibi umrenin de ALLAH Teâlâ katında makbûl, kabul olunmuş ve daha sevaplı bir umre olması için, usûlüne uygun olarak Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimizin yaptığı ve öğrettiği şekilde, eksiksiz yapılması gerekir. Bu sebeble her bir ibadetin kendisine mahsus hükümleri, hikmetleri olduğu gibi, umrenin de kendisine mahsus farz, vacib, sünnet, mekruh, müfsid v.b. hükümleri ve bir takım hikmetleri vardır. Bu hükümlere riayet edilmediği takdirde o umre, umre olmaktan çıkar, kudsiyet ve faziletini kaybeder. Ayrıca bunların bilinerek yapılması umreyi daha da anlamlı kılar.
Fakat ne yazık ki, umreye giden Müslümanlar, genellikle umre süresince yapılan farz, vâcip, sünnet veya müfsid niteliğinde umrenin her bir fiiliyle ilgili birçok hükümlere oldukça yabancı kalmakta, bu önemli ibadeti yerine getirme fırsatını bulduklarında da pek çoğu, bu hükümleri bilmedikleri gibi, kısa bir sürede bunları kâfi derecede öğrenme imkânını da bulamamaktadırlar. Bu sebeble hem yolculuk safhasında birçok sıkıntıya maruz kalmakta, hem de bilemediği için umre ibadetini ya eksik ifa etmiş veya umrenin sahih olmasına mani olacak bazı hatalarda bulunmuştur. Belki de, hac ve umrede vaki bu eksikliklerden ve hatalardan dolayı ALLAH Teâlâ, hac ve umreyi emrederken: "Hac ve umreyi ALLAH Teâlâ için tamam yapınız..." (Bakara sûresi:196) buyurmuştur. Başka bir ibadeti emrederken, hiç böyle yani: "Tamam yapınız." Buyurmamıştır.
Bu sebeple bazı zorluklara katlanarak umreye giden bir Müslüma-nın, umresini noksansız eda edip "makbul bir umre" yapabilmesi ve ALLAH Teâlâ katında en yüksek ecri kazanabilmesi için bu kutsal ibadetin nasıl yapılacağını, umre esnasında nelere dikkat etmesi gerektiğini, hangi fiil ve davranışların suç sayıldığını, kısaca erkânından adabına kadar, bu ibadetle ilgili hükümleri, kendisine yetecek kadar iyi bir şekilde öğrenmesi gerekir. Farzlarını, vaciplerini, sünnetlerini ve pratiğini bilmeden, tamamen amiyane ve kulaktan dolma bilgilerle, uydum kalabalığa şeklinde "makbul bir umre" yapmak mümkün değildir. Ayrıca başkalarından doğru bilgi alınsa da, umreye gidecek kimsenin bizzat okuyup, öğrenip bilgi sahibi olması kalbini tatmin etme bakımından çok daha faydalıdır. Bu nedenle aslında umreye gidecek kimselerin, umreye gitmeden evvel en az üç ay, bilgili ve tecrübeli hocaefendiler tarafından sıkı bir eğitim ve öğretimden geçirilmeleri çok faydalı ve isabetli olur.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.