Mehmet Şeker

Mehmet Şeker

Dikensiz gül

Dikensiz gül

Niyazi Mısrî, "Derman arardım derdime, derdim bana derman imiş" derken, çok derin mevzulara işaret ediyordu.

Âşık Veysel de "Anlatmam derdimi dertsiz insana/ Dert çekmeyen dert kıymeti bilemez" deyip Mısri ile aynı frekanstan konuşur ve şöyle devam eder:

"Derdim bana derman imiş bilmedim

Hiçbir zaman gül dikensiz olamaz..."

* * *

Kısacası, büyüklerin öğütlerinden çıkaracağımız sonuç, alacağımız ders şudur:

Derdinizi seviniz!

Sevelim de kolay mı?

* * *

Haberinizi olsun, Divan Edebiyatı'nın en önemli mazmunu tahribata uğradı.

Halk Edebiyatı ciddi bir yara aldı.

Çünkü "dikensiz gül" yetiştirildi Isparta'da.

Bülbül perişan.

"Gülü seven dikenine katlanır" sözü hükmünü kaybetti artık.

Şarkılarda geçen "Gül dikensiz olur mu" gibi mısralar ofsayta düştü; "Dikensiz gül olmaz" diyen filozoflar bugünleri göremedi.

Yaygınlaşırsa, maydanoz toplarken elinize diken batabilir; fakat gül koparırken, güle dokunurken, gül alırken, gül verirken batmaz.

* * *

Bu genetik tecrübeden en fazla bülbül etkilenecek.

Dedik ya perişan.

Hem de şaşkın.

Bülbül, bugüne kadar güle kavuşamamasının sebebi olarak dikeni gösteriyordu.

Şimdi ne bahane bulacak?

Bülbülün ezelî derdi, dikeninden ötürü güle yaklaşamamak idi.

Ah zavallı, kavuşamıyor çünkü önünde engeller var diyor, mazeretini geçerli buluyorduk.

Bülbüle hak veriyorduk.

Hadi bakalım, dikensiz gül ile karşılaşınca ne yapacağını göreceğiz.

Asıl ideali, gül ile vuslat mıymış, yoksa yanıp yakınmak, aşkını cümle âleme haykırmak ve bu maksatla sanatını icra etmek miymiş?

Eski alışkanlıkla gülün uzağında şakımaya devam edecek mi?

Yoksa engelsiz aşkın anlamı yok deyip gül bahçesini terk mi edecek?

* * *

Not: Bendeniz bu yazıyı yazarken Âşık Ali İzzet'in şu eserini kendi sesinden dinlemeyi tercih ettim.

Şu sazıma bir düzen ver, teller de muradın alsın/ Gel beni bir tenhada gör, diller de muradın alsın/ Gel gidelim bizim ele, düşmeyelim dilden dile/ Diken sarmış gonca güle, güller de muradın alsın.

DALYA

Mehmet Barlas ile Oğuz Haksever'in hazırlayıp sundukları "Makam Farkı" programı yüzüncü bölüme ulaştı.

NTV radyoda başlayan program, kaliteden taviz vermeksizin ekranda devam ediyor.

Klasik müziğimizin en seçkin örneklerini seyirciyle buluşturan Makam Farkı'nı tebrik ediyor, nice yıllar diliyoruz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet Şeker Arşivi