Eski İsrail Başbakanı İzak Rabin’in öldürüldüğü gece beni İstanbul’daki bir radyodan aradılar. Henüz kimin öldürdüğü hakkında bir açıklama yapılmamıştı, ama arayanların Filistinliler tarafından öldürüldüğü kanaati taşıdıkları belli oluyordu. Ben de olay hakkında ilk bilgiyi telefonla arayan o arkadaşlardan almış ve kendilerine ajans vasıtasıyla ulaşan bilgileri sormuştum. Aldığım bu bilgilere istinaden cinayetin bir Yahudi tarafından işlenmiş olması ihtimalinin çok daha kuvvetli olduğunu hatırlatmış ve bir Filistinli tarafından öldürülmüş olabileceği kanaatine dayanan yorum yapmamalarını önermiştim. çok geçmeden, tahminimin doğru olduğunu gösteren haberler yayınlandı.
Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy geçtiğimiz günlerde bir İsrail ziyareti gerçekleştirdi ve İsrail’e saldıranın karşısında Fransa’yı bulacağını söyledi. Saldırı tehdidinde bulunan ve her zaman önce saldıran tarafın İsrail olduğunu düşünecek kadar kafası çalışmıyor muydu? Bunu biliyordu ama dikkate almak, yorum ve değerlendirmesini ona göre yapmak istemiyordu. çünkü zaten işgalci devlete destek ve onun başbakanına moral vermek, onun İran’a yönelik tehditlerine arka çıkmak amacıyla ziyaret gerçekleştirmişti. Suyu bulandıran tarafla aynı safta durduğundan, suçlama ve yaklaşımlarının da onunkiyle aynı olması gerekiyordu.
Sarkozy de ilginç biri. Eş değiştirmek ve diplomatik alanda ani tavır değişiklikleri yapmak ona çok kolay geliyor. Bir süre önce Filistin İslâmî Direniş Hareketi’yle irtibata geçtiğine dair haberler yüzünden Avrupa’daki Yahudi lobilerinin sert eleştirilerinin hedefi olmuştu. Oysa söz konusu lobiler Sarkozy’nin kendilerine ihanet etmeyeceğini, diplomatik hesaplar için bunu yapmış olabileceğini biliyorlardı. Ama o kadarına da tahammülleri yoktu. Sarkozy çok geçmeden söz konusu lobilerin gözüne girmek için İsrail ziyareti yapma, Filistin direnişini “terör” olarak niteleme, İsrail’e saldırı düzenleyeceklerin karşılarında Fransa’yı bulacaklarını ilan etme ihtiyacı duydu.
Sarkozy’nin veda töreninde ilginç bir olay yaşandı. Bir asker kendine kurşun sıktı ve hastaneye kaldırılırken öldü. Bazılarına göre olay kazaydı, bazılarına göre ise intihar. Adam intiharı şova dönüştürmek mi istemişti ki böyle önemli bir tören mekânını seçmişti? Ama kimse “suikast girişimi” demedi. Acaba askerin, Olmert ya da Sarkozy’yi kuvvetli ihtimalle de Olmert’i öldürme teşebbüsünde bulunduğu sırada koruma görevlilerinin müdahalede bulunmuş olmaları ve mermilerin askerin kendi üstüne boşalmış olması muhtemel değil midir? Olaydan hemen sonra Sarkozy’yi apar topar uçağa bindirmeleri, Olmert’in etrafında da koruma görevlisi duvarı örmeleri bu ihtimali akla getirmiyor mu?
Bu kanaati bir komplo teorisi sayabilirsiniz. Ama aşağıda vereceğim bilgiler tamamen doğru. Filistinlilerle anlaşma imzalaması yüzünden Rabin’in öldürülmesi olayıyla bu bilgiler arasında irtibat kurun ve Sarkozy’nin uğurlanması töreninde yaşanan olaydan bir komplo teorisi de siz çıkarın.
İsrail’in “aşırı” diye nitelendirilen kesiminin dinî liderlerinden Haham Şalom Dov Volpe, Tel Aviv’de bir hahamlar toplantısında yaptığı açıklamada aynen şunları söyledi:
“Şu hain Olmert, Nazilerle işbirliği yapıyor. Biz eğer ki gerçekten bir hukuk devletinde yaşıyor olsaydık onun, Haim Ramon, Tzipi Livni ve Ehud Barak ile birlikte asılması gerekirdi… Şu an bunların hepsinin idam ipine bağlanmış olmaları lazımdı. çünkü bunlar Filistin özerk Yönetimi’yle anlaşabilmek için topraktan taviz vermeye niyetleniyorlar.”
İşin gerçeğinde hukukun icrası açısından bunun gerekliliği konusunda biz de aynı kanaati taşıyoruz. Ama Haham Dov Volpe’nin ileri sürdüğü gerekçeden dolayı değil. Kundaktaki bebekleri katlettiklerinden, sokakta oynayan çocukların üzerine füze fırlattıklarından, yedi çocuk sahibi anneyi katlettiklerinden, kahvaltı sofrasında bir aileyi toptan yok ettiklerinden, insanların ilaç almalarını ve tedavi için dışarı çıkmalarını engellemek suretiyle ölümlerine sebep olduklarından dolayı.
Yüce Allah şöyle buyurur: "Kendi aralarındaki çekişmeleri ise pek şiddetlidir. Sen onları toplu halde sanırsın, oysa kalpleri dağınıktır. Bu onların akıl etmeyen bir topluluk olmalarından dolayıdır." (Haşr, 59/14)
Olmert bu sıralarda Siyonist akımların kendi içlerinde yaşadıkları çekişmeler ve krizden dolayı fena halde bunalmış durumdadır. Zaten yakında istifa edeceği söyleniyor. İstifa etmezse de psikolojik bunalım sebebiyle Şaron gibi bitkisel hayata girmesi mümkündür. Bakmayın siz onun İran’a karşı horozlanmasına.