Ergenekon davasında gizli tanıklara baskı yaptıkları iddiasıyla gözaltına alınan 11 kişiden 9'u tutuklandı.

İfade değiştirmeleri için baskı yapılmış gizli tanıklara.

Tehdit etmişler.

Tehdit şantaj en etkili yöntem tabii...

Çoluk çocuğuna ve kendisine zarar gelmesinden korkar insan.

Bir anda evinde yangın çıkabilir, elektrik kontağı derler.

Kaza olabilir, arabasının frenleri boşaltılabilir.

Çocukları kaçırılabilir.

Nereden geldiği belli olmayan bir kurşun fazla 'açık' vermek anlamına gelirse, intihar süsü verilmiş bir cinayet tezgâhlanabilir.

Bu tür riskleri göze almak her babayiğidin harcı değil.

Yine de bazılarına tehdit sökmüyor.

Korkutmaktan başka, para teklif eden de olmuş.

*

İyi ama muhteremler, sözkonusu kişiler "Gizli tanık" değil mi?

Tanıkların bu tür tehlikelere maruz kalmaması maksadıyla aleni tanıklık yerine bu yöntem uygulanmıyor mu?

Darbe planları nasıl davul zurnayla cümle âleme duyurarak değil de gizli hazırlanıyor ve Sarıkız, Ayışığı, Balyoz, Eldiven gibi isimler seçiliyorsa, gizli tanık olanların yüzleri de gizleniyor isimleri de.

O yüzden onlara Poyraz, Munzur, Kıskaç, Bakır, Tunç gibi kod isimleri veriliyor.

Bu nasıl gizlilik?

Bize gizli, bilmemesi gerekenlere açık!

Demek ki gizli tanıkların gizliliği kalmamış.

Norveçli balıkçıları bile şaşırtır, dumura uğratır bizim bu işler!


EVREN YARGILANAMAZMIŞ

Kenan Evren'in avukatı, mahkemelerin onu yargılayamayacağını söyledi.

Yaptığı savunmaya göre darbe teşebbüsü suçmuş, ancak darbe yapmak suç değilmiş.

Hukuk nasıl bir şey?

Oyun hamuruna benzer bir yanı mı var?

Eline kim alırsa, nasıl şekil vermek isterse, nasıl yorumlarsa tamam deyip kabul edilebilir mi?

Norveç'te 77 kişiyi öldüren cani de masum olduğunu iddia etmişti!

(Yahu bugün de bir Norveç'tir tutturduk gidiyoruz ha! Şimdi işin yoksa, bir sonraki konuyu da oraya bağlamaya çalış! Neredeyse şart oldu çünkü.)


PARLAMENTO VE KUĞU GÖLÜ

Sondan değil, başlangıç kısmından bağlayalım ve bir diğer Kenan'a geçelim.

Kenan Işık'ın sunduğu yarışma programı.

Yarışmaya katılan genç kız TBMM'nin parlamento olduğunu bilememiş de, "Yüce Divan" cevabı vermiş de, ilkokul mezunu olan da bilirmiş de, bu nasıl Siyasal öğrencisiymiş de, eğitim sistemimizin haline bakalımmış da!

Bir başkası da ÖSS Türkiye dördüncüsüymüş ama Çaykovski'nin Kuğu Gölü'nü bilememiş!

Tüh tüh! Yazıklar olsunmuş!

Yahu durun biraz, sakin olun!

Eğitim sisteminin burada ne kabahati var?

Dünya çapında yapılan yarışmalarda birincilikler alan, küçük yaşta mucitlik yapan çocuklar da bu sistemde yetişiyor.

Ne yapalım yani, andımızı değiştirip herkese parlamentoyu ve Kuğu Gölü'nü mü öğretelim?

"Türküm, doğruyum, çalışkanım... Meclis'in parlamento olduğunu ve Kuğu Gölü'nü bilirim... Yasam, küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak... Ülküm yükselmek, Norveçli öğrencilerden ileri gitmek ve yarışmalarda her soruyu bilmektir..."