Rahim Er

Rahim Er

Esad oyalıyor

Esad oyalıyor

BM eski genel sekreteri Kofi Annan, Suriye barışı için iki hafta evvel devreye girdi. İki sıfatı birden deruhte etmişti. BM ve Arap Birliği Temsilciliği. Annan, önce Şam’a giderek Beşar Esad’la görüştü. Sonra Moskova ve Pekin’e uçtu.
Esad, o gün Annan’ın teklif ettiği planı reddetmişti. İki gün önce ise tam da Seul’de Nükleer Güvenlik Konferansı toplanmışken planı kabul ettiğini ilân etti. Hayır kafasına saksı düşmemişti. Sırtını dayadığı merkezler, Moskova, Pekin ve Tahran. Seul Zirvesi’nde Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Amerika, Çin ve Rus devlet adamları ile görüşmelerinde Suriye meselesi öncelikli maddeydi. Obama’nın görüşme önceliği de buydu. Esad’ın kabul ettim demesinde Bilhassa Moskova ve Pekin’den telkinlerin payı yüksek olmalı. Tahran ise desteğe devam etmekte ise de şimdi Türkiye Başbakanını konuk ediyor. Nükleer için sıkıştırılan Tahran’ın Türkiye’ye rağmen hareket edeceğini zannetmeyiz. Suriye, Tahran politikası için nükleer baskılara karşı bir pazarlık mevzuudur.
Annan planı ne getiriyor?
Altı maddelik plan, esas itibariyle iktidar ve muhalefet gruplarına ateşkesi derpiş etmekte/öngörmekte. Ayrıca muhaliflere gıda, ilaç gibi yardımların yapılabilme şartlarını taşımakta. Şöyle özetlenebilir. Silahlar sussun. Yaralar sarılsın. Esad namusuyla çekilsin.
Maddeler ne kadar isabetli olursa olsun. Hayata geçmeyen maddenin ne önemi var.
Nitekim Esad’ın planı kabul ettiğini söylediği ândan şu âna dek silahlar susmadı ve katliam durmadı. Baascı tatlısu diktatörü oyalama taktiği içinde. Başbakan Erdoğan da onun riyakârlığına işaret etti. Kofi Annan’ın iyi niyetli gayretleri pek bir fayda vereceğe benzemiyor. O temaslar, yaptıranlar için ‘günah bizden gitti’ deme haklılığını kazanmak içindir.
Esad, artık bir çürük diş.
Sallanıyor.
Moskova ve Pekin, kısmen de olsa tarafsız konuma zorlandılar. Tahran da bilhassa Ankara’nın baskısıyla ihtiyatlı olacaktır. Baas’ın sözde aslanı kendi ormanında yalnız kaldı. Zaman kazanmak, her yolu denemek istiyor. Bir azınlığın zulmü altında yarım asırdır demirperde hayatı yaşayan Suriye halkı içinse bıçak kemiğe dayanmış vaziyette. Hürriyet meş’alesi bir kere yanmıştır.
Nisan’da İstanbul’da yapılacak Suriye toplantısıyla herhalde sonun başlangıcına gelinmiş olunacak. O gün barıştan ümidin kesildiği ilân edilebilir. Suriye istiklal hareketine ciddi mânâda silah desteği yapılabilir. Tampon bölge açılabilir. Meşru hükümet ve ordu kurulup Baascı azınlık gayrı meşru sayılabilir..
Her şey olabilir.
Türkiye’nin Suriye sefaretini bir operasyonla tahliye etmesinin bir sebebi olsa gerek.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Rahim Er Arşivi