Bir daha söylese yine yapar mısın?
Hepsi emir kulu! Koca koca generaller, amiraller sıraya girmişler, savunma yapıyorlar ve 'Ben bilmem merkez bilir' üslubuyla, ne kadar masum olduklarını anlatıyorlar.
Or'unda Tüm'ünde aynı nakarat: 'Emir geldi yaptım.'
Gerekçe klasik: 'Emir demiri keser...'
Ömer, Emir'in kardeşi... Ömer'in elinde de bir keser.
Öyleyse ikisi hakkındaki YAŞ kararları toplamı kaç eder?
* * *
Kimi de hafıza kaybından muzdarip.
'Tam olarak hatırlamıyorum, yapmışımdır.'
Kimi Genelkurmay Başkanı Karadayı'ya topu atıyor, kimiyse İkinci Başkan Çevik Bir'e.
'Bir söyledi yaptım.'
Savcının yerinde olsam, şöyle sorardım:
'Bir daha söylese yine yapar mısın?'
* * *
Türk Silahlı Kuvvetleri'nden emekli edilerek uzaklaştırılan, Adaleti Savunanlar Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Nevzat Tarhan, 28 Şubat'ın asıl sorumlusunun, dönemin Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı olduğunu söyleyerek bir çağrıda bulundu.
'Gel, sorumlu olduğunu kabul et!'
Bekleyelim bakalım...
Emekli Albay Tarhan'ın ifadesiyle 'Askerlik onuruna uygun davranış' görecek miyiz?
O BİLDİRİYİ KAÇ KİŞİ YAZDI?
Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde partisinin grup kararına uymayıp Genel Kurul'a giren Anavatan Partisi eski milletvekili Hasan Özyer de 27 Nisan'da yayınlanan bildiriyi, Büyükanıt'ın tek başına yazdığına inanmadığını söyledi.
Ben de o kanaatte olduğumu önceki yazıda belirtmiştim.
Demek siyasetçiler arasında da aynı fikirde olanlar var.
Ama Büyükanıt tek başına yazdığını söylüyor; ne olacak şimdi?
* * *
Allah aşkına çıkıp doğru dürüst açıklayın.
Sırf işin aslını öğrenmek için ısrar ediyoruz.
Hem bak aradan bunca zaman geçti; artık hiç kimse o bildiriden yana değil.
Kılıçdaroğlu bile '27 Nisan e-muhtırası karşısında AK Parti'nin tavrı doğruydu' dedi.
TSK internet sitesinden de silindi o muhtıra görünümlü bildiri.
O utancı kimse taşıyacak halde değil.
Daha ne olsun?
Hadi, ölümü gör!
REZALETİN BEDELİ
Çin'de muhalif olduğu gerekçesiyle göz hapsinde tutulan görme engelli avukat, 90 muhafız tarafından çevrilen köyünden, sekiz güvenlik noktasını geçerek kaçmayı başardı.
Kör olan kimdi? Muhafızlar mı, avukat mı?
Haber, 'Esaretin Bedeli' filmine benzetilerek, 'Cesaretin Bedeli' başlığıyla yer aldı gazetemizde.
Gel de bundan sonrasını merak etme!
Acaba o muhafızların başına ne gelecek ve rezaletin bedeli ne olacak?
NEKA AYIP
Dokuzuncu Dönem Türkiye Öğrenci Meclisi, TBMM çatısı altında toplandı.
81 ilden gelen öğrenci temsilcileri arasında başörtülü Hacer ayakta alkışlandı.
Niye hiç kimse 'Çıkarın bu kızı dışarıya! Ona haddini bildirin, burası Meclis!' demedi?
Bülent Bey aramızda yoksa da Rahşan Hanım hayatta!
Ne günlere kaldık, taş yağacak başımıza!
Ya da bunlar hepimizi kıtır kıtır...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.