Mustafa Kemal, Kemalistlerden kurtarılmalı!
- Lütfü Bey; CHP yöneticileri bile CHPden umudu kesmiş görünüyor. Nitekim CHP Genel Başkan Yardımcısı Nihat Matkap, Bugün seçim olsa AKP oyların yüzde 50sini alır derken, Berhan Şimşek de CHPyi Mustafa Kemal Atatürk bile kurtaramaz diyor. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?
- Bunlar hem Mustafa Kemal ülkeyi kurtardı deyip hem de CHPyi Mustafa Kemal bile kurtaramaz dediklerine göre, anlaşılan CHPyi kurtarmak, ülkeyi kurtarmaktan da zor! Bu noktada akla CHP tarihi boyunca neden halkın desteğini alıp tek başına iktidara gelemedi sorusu geliyor. Mustafa Kemalin hem ülkenin kurucu lideri ve hem de CHPnin kurucu lideri olduğu düşünülürse, bu ülkenin halkı neden Mustafa Kemalin kurduğu partiye itibar etmiyor; onu iktidara getirmiyor? Bakın çok partili hayata geçildikten sonra yapılan seçimlerde halkın çoğunluğu CHPye karşı kurulan Demokrat Partiye oy verdi. Kemalizmi koruyup kollamak adına yapılan 27 Mayıs 1960 darbesiyle Demokrat Parti devrilip kapatılınca, lideri Adnan Menderes asılınca, yine halkın çoğunluğu onun yerine kurulan Adalet Partisine oy verdi. Adalet Partisi 12 Eylül 1980 darbesiyle kapatıldıktan, lideri Süleyman Demirel siyasetten yasaklandıktan sonra da halkın çoğunluğu yine Demirelin müsteşarı olan Turgut Özalın kurduğu ANAPa oy verdi. Halk bu süreç içinde CHPyi bir kez bile tek başına iktidara getirmedi. Gerçi Bülent Ecevit, Kemalizmin kurucularından İsmet İnönüye isyan bayrağı açıp CHPnin başına geçince ve Kemalist söylemler yerine demokratik solcu söylemlerle halktan oy isteyince CHPnin oyu hayli yükselmişti; ancak bu onun tek başına iktidara gelmesine yetmemişti. Ama şunu göstermişti; Kemalizmle, Kemalist söylemlerle bu halktan oy alamazsın. Bu halktan oy almak istiyorsan Kemalist söylemleri bırakacaksın. Nitekim bakın şimdi de halkın çoğunluğu Menderesin, Özalın yolunda yürüdüğünü söyleyen Tayyip Erdoğanın partisine oy veriyor. Bu arada şunu da belirtmem gerekiyor. Ben Mustafa Kemale Kurtuluş Savaşımızın başındaki komutan olarak saygı duyarım. Ancak Mustafa Kemalin adı kullanılarak oluşturulan Kemalizme de karşıyım. Kemalizm adı altında yapılan baskılara, zulümlere, katliamlara, darbelere, idamlara karşıyım. Belli ki Kemalizm deyince halkın aklına da baskılar, zulümler, katliamlar, darbeler, idamlar geliyor. Kemalizm adı altında yapılanlar yüzünden en çok zararı da Mustafa Kemal görüyor. Aslında Mustafa Kemali, Kemalistlerin elinden kurtarmak gerekiyor!
ORDUEVLERİ HALKEVLERİ OLMALI!
- Orduevlerinde başörtülüler, sakallılar gibi dindar kılık kıyafetteki insanlara uygulanan giriş yasağı kaldırıldı. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Cumhuriyetin kurulmasının ardından İmtiyazsız, sınıfsız bir toplumuz denildi. Ancak bunun tam aksi gerçekleştirildi. Devlet eliyle kapitalist sınıf üretildi ve toplumda sınıf ayrımcılığı körüklendi. Ordu içinde de paşa sınıfı, üstsubay sınıfı, subay sınıfı, astsubay sınıfı gibi sınıf ayrımcılığına gidildi. Öylesine derin bir sınıf ayrımcılığıydı ki bu, örneğin subay orduevlerine astsubayların girmesi yasaktı. Dahası, subay orduevlerinde subaylar ile üstsubaylar, üstsubaylar ile paşalar arasında tuvaletlere, berberlere, lokantalara, asansörlere varıncaya kadar bir sınıf ayrımcılığı vardı. Halkın ise bırakın orduevlerine alınmasını, orduevlerinin kapısına yaklaşması bile yasaktı. Halkın askere alınan evlatları orduevlerinde hizmetkar olarak kullanılıyordu, ama halk buraların kapısına bile yaklaştırılmıyordu. Böylesine sınıfların oluştuğu ve kapılarının halka kapalı olduğu bir ordu halkın ordusu olur mu? Neyse ki son zamanlarda bu yönde olumlu adımlar atıldı. Önce subay orduevlerinde sınıf, rütbe ayrımcılığı kaldırıldı. Ardından da orduevlerinde başörtülüler gibi dindar kılık kıyafetteki insanlara uygulanan giriş yasağı kaldırıldı. Ancak bu yasağın kaldırılmasına Kemalistler büyük tepki gösteriyor. Başörtülüler gibi dindar kılık kıyafetteki insanlara uygulanan orduevlerine girme yasağının sürmesini istiyor. Böylelikle Kemalistlerin halktan ne kadar kopuk oldukları bir kez daha görülüyor. Yahu başörtülü kadınlar, ülkemiz kadınlarının yüzde 70ini oluşturuyor. Başörtülülerin, sakallıların evlatları askere alınıyor, gerektiğinde ölüme yollanıyor da niçin onlar orduevlerine alınmasın? Orduevlerinin, ordu tesislerinin kapısı halka sonsuza dek kapalı mı kalsın? Bence orduyu yönetenler bu tip tepkilere bakmasın; orduevlerinin kapılarını halka sonuna kadar açsın. Orduevlerini halkevleri yapsın!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.